Hz. İsa İkinci Kez Yeryüzüne Gelecek

Hz. İsa'nın ölmediğini, Allah katına alındığını önceki yazımda ayetlerle anlatmıştım. Bu yazımda da Hz. İsa'nın tekrar yeryüzüne inişinin delillerini sunacağım.
1.Delil:
Hani Allah, İsa'ya demişti ki: "Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. ..." (Ali İmran Suresi, 55)

Ayetten de anlaşıldığı gibi Hz. İsa'ya uyan, tabi olan ve aynı zamanda da kıyamete kadar inkara sapanlara üstün gelen bir grup var. O dönemde yaşayan havariler mi, yoksa günümüz hristiyanları mı bu grup? Takdir edersiniz ki havariler kıyamete kadar küfre üstün gelmemiştir. Demek ki ahir zamanda Hz. İsa as yeniden yeryüzüne indiğinde ona tabi olacak bir hristiyan grup olacak ve dünyanın bu son döneminde küfre karşı üstün geleceklerdir.

2.Delil
Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahid olacaktır. (Nisa Suresi, 159)

Bazı tefsirciler 'o' zamirini 'Kuran' olarak çevirmişlerdir. Yani ölmeden önce Kuran'a iman etmeyecek kimse kalmayacak demişlerdir. Ancak Nisa Suresi 156-158. ayetlere baktığımızda 'o' zamiri hiç şüphe götürmeyecek şekilde Hz. İsa as için kullanılmıştır.

Ayetin son bölümünde yer alan ''Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahid olacaktır. '' ifadesi de dikkat çekicidir. Zira Nur Suresi 24, Yasin Suresi 65'de kıyamet günü insanın ellerinin, ayaklarının, derilerinin, dilinin, tüm duyularının kendi aleyhine şahitlik edeceği bildirilir ama Kuran'ın hiç bir ayetinde Kuran'ın şahitlik edeceği bildirilmez. Ayrıca Kuran'ın geneline baktığımızda, 'o' zamirinin Kuran'ı anlattığı ayetlerin öncesi ve sonrasında mutlaka Kuran'dan bahsedildiğini görürüz.


Bazı tefsirciler ise ''Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur.'' bölümünde, Kitap ehlinin kendi ölümünden önce Hz. İsa'ya inanacağı bildiriliyor demişlerdir. Ancak Hz. İsa'nın kendi dönemindeki kitap ehli ona inanmak şöyle dursun, onu öldürmek için ellerinden geleni yapmışlardı. Hz. İsa ahir zamanda yeryüzüne tekrar gelecek, Hz. Mehdi as ile yeryüzüne İslam ahlakının hakim olmasına vesile olacak ve Kuran'la hüküm verecektir. İşte bu hakimiyet gerçekleştiğinde de kitap ehlinden ona inanmayacak kimse kalmayacaktır.

3.Delil
Şüphesiz o, kıyamet-saati için bir ilimdir... (Zuhruf Suresi, 61)

Hz. İsa Kuran'ın indirilişinden 6 asır önce yaşamıştır. Dolayısıyla ilk hayatını kıyamet saati için bir ilim olarak algılayamayız. Hz. İsa as ahir zamanda yeryüzüne inecektir. Bu da kıyamete çok yakın bir dönemde olduğumuzun bir delili olacaktır.

4. Delil
"Ona Kitabı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğretecek." (Ali İmran Suresi, 48)

Ayette geçen 'Kitap' kelimesini incelediğimizde Kuran'a işaret ettiğini görürüz. Kitap kelimesinin geçtiği Kuran'ı ifade eden diğer ayetlere baktığımızda, bu ayetteki ile aynı manada kullanıldığını görürüz. Allah ayette Hz. İsa'ya Tevrat'ı, İncil'i ve bir de Kitabı, yani Kuran'ı öğreteceğini bildirmiştir. Aynı ifade Maide Suresi 110'da da geçmektedir. Ahir zamanda Hz. İsa yeryüzüne indiğinde Kuran'la hükmedecektir.

Sana Kitabı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. (Maide Suresi, 110)

5.Delil
"beşikte de, yetişkinliğinde (KEHLEN) de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir." (Ali İmran Suresi, 46)
Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin (KEHLEN) iken de insanlarla konuşuyordun...(Maide Suresi, 110)

Bu ifade Kuran'da yalnızca bu iki ayette bulunur ve yalnızca Hz. İsa as için kullanılır. Ayette yetişkinliği tanımlayan 'kehlen' kelimesinin anlamı; otuz ile elli yaş arasında, gençlik devresini bitirip ihtiyarlığa basan, yaşı kemale ermiş kimse' şeklindedir. Hz. İsa olgunluk çağına ermeden Allah katında alındığına göre, olgunluk çağında tekrar insanlarla konuşacak demektir. Bu da yeryüzüne yeniden inişi ile olacaktır inşaAllah. Ayrıca ayette mucize olarak beşikte konuşmasına dikkat çekilmektedir. Yetişkinken insanlarla konuşması da bir mucize olacaktır.

Ahir zamandayız. Tüm alametleri bir bir gerçekleşmiş olan bu dönemde Hz. İsa as ve Hz. Mehdi as gibi kutlu şahıslarla aynı dönemde yaşıyoruz. Allah bu iki kutlu şahısa kavuşmayı, onlara talebe olmayı nasip etsin inşaAllah. İnşaAllah İslam'ın dünya hakimiyetine vesile kılsın bizleri ve o güzel günlere eriştirsin.

İbrahim Akın


3 yorum

h.z isa dünyaya inmeyecek.....

sayın yetkili
delil diye sunduğunuz ayetler , h.z. isanın yeryüzüne tekrar geleceği kanaatini sizde nasıl uyandırdı. bilmiyorum.,
lakin;
son peygamber bu dünyayı şereflendirmiştir. bundan sonra da başka peygamber ALLAH göndermeyecektir. Gönderse idi bunu kuranda açıklardı.
kıyamete yakın h.z isanın ineceği hristiyanların, mehdinin ineceğide zerdüş ve musevilerin inanışı olup,geçen zaman içinde beraber yaşayan din grupları (hristiyanlar,museviler,müslümanlar vb) etkileşiminden doğan bir çok safsafadan biridir.

Kuranı kerimi, ALLAH zaten açıklıyor. yukarıdaki ayetlerde haşa siz kendiniz açıklamaya çalışıyorsunuz.bu ayette bunu demek istedi gibi... bu şirke girer dikkat edin. Benim fazla ilmim yoktur. lakin bu konuyu çok iyi tahlil edin!
not: hakkınızı helal edin. s.a.

25.08.2012 - uyandırmak istedim

CVP:h.z isa dünyaya inmeyecek.....

Hz isa peygamber olarak değil hz. muhammed ümmeti olarak geri gelecektir. Ayetle sabittir. inkarı kişiyi dinden çıkartır.

hz. mehdinin geleceği ise hadislerle sabittir. Tıpkı deccalin cıkacağını anlatan hadisler gibi. Mehdiyi inkar ise kişiyi dalalte sokar.

Başka inanışlarda beklenen birilerin olması bizi ilgilendirmez. Her inançta dua var diye biz dua etmeyi islamda yok mu diyelim. biraz akıllı mantıklı olun..

26.08.2012 - akıllı olun

lütfen buna cevap verin...

Kur’an-ı Kerim’e göre İsa aleyhisselam canlı değildir, Allah onun canını almıştır:

“Allah Teâlâ buyurmuştur ki: Ey İsa, seni vefat ettireceğim, seni kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kafirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.” (Al-i İmran, 3/55 )

“ (İsa der ki:) Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim. Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kuluk edin dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen herşeyi hakkıyla görensin.” (Maide, 5/117)

Başka bir ayette ise Allah, peygamberi İsa’yı yahudilerin elinden kurtardığını bildirmiştir. Çünkü onlar onu çarmıha germek istiyorlardı.

“ Ve Allah elçisi Meryem oğlu İsa’yı öldürdük demeleri yüzünden … Halbuki onlar onu ne öldürdüler, ne de astılar. Fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilafa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uymak dışında hiçbir bilgileri yoktur, ve kesin olarak onu öldürmediler. Bilakis Allah onu kendi katına yükseltmiştir. Allah büyük izzet ve hüküm sahibidir.” (Nisa, 4/157-158)

İslam alimlerinin bir çoğu bu ayetteki “Allah onu kendi katına yükseltmiştir” ifadesine bakarak İsa aleyhisselamın ölmediğini ileri sürmüşlerdir. Onlara göre Allah, onu kudretiyle manevi semalardaki hususi mevkiine kaldırmış, kıyametten önce tekrar dünyaya gönderecektir. Halbuki yukarıda verilen ilk iki ayette Allah, İsa’nın öldüğünü açık bir şekilde bildirmiştir. Ayrıca ilk ayette de; “seni kendime yükselteceğim” ifadesi, “seni vefat ettireceğim” ifadesinden sonra geçmektedir: “ Seni vefat ettireceğim ve seni kendime yükselteceğim.”

Bu ayetten anlaşıldığı gibi Allah, eceli gelince İsa aleyhisselamı vefat ettirmiş ve onun ruhunu kendi katına almıştır.

İsa aleyhisselamın kıyametten önce tekrar dünyaya geleceğini bildiren hadisler bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi şöyledir:

“Ruhum yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryemin oğlu İsa, adil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak,

İslamdan başka şeyi kabul etmeyecektir. Mal o kadar çok olacak ki, kimse dönüp de bakmayacaktır. Fakat bir secde, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlı olacaktır.” ( Buhari, Enbiya, 50; Müslim, İman, 71; Tirmizi, Fiten, 54)

Bu ve bunun gibi hadisler incelendiğinde hepsinin ana teması şudur: İsa ve Mehdi gelecek, sıkıntı ve buhran içinde bocalayan müslümanları kurtaracaktır. Hatta başka bir hadiste: “Su kabı su ile dolduğu gibi, yeryüzü barışla dolacaktır. Din birliği de olacak, artık Allah’tan başkasına tapılmayacaktır.” (İbni Mace, Fiten, 33) idafesi geçmektedir.

Dikkat edilirse, İsa aleyhisselamın dünyaya tekrar geldiğinde yapacağı söylenen domuzu öldürme, haçı kırma, gayri müslimlerden alınan cizyeyi kaldırma, herkesi müslüman yapma gibi şeylerin tek bir örneği dahi Kur’an’da yoktur. Ayrıca hiçbir peygamberin insanları zorla müslüman yapma görevi yoktur. Onların görevi sadece tebliğdir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Peygamberlere düşen sadece tebliğdir.” (Maide 5/99)

“Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. Sen, insanlara, inanıncaya kadar baskı mı yapacaksın?” (Yunus, 10/99)

“Dinde zorlama olmaz [1]. Doğru ile eğri birbirinden iyice ayrılmıştır. Her kim azgınları tanımaz [2], Allah’a inanırsa, en sağlam kulpa yapışmış olur. Onun kopması imkansızdır. Allah işitir, bilir.” (Bakara, 2/256)

Birçok İslam alimi, bu hadislerin sadece Kütüb-i Sitte (meşhur altı hadis kitabı)’de yer almalarını yeterli görmüşlerdir. Bu eserlerin müelliflerinin (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai, Tirmizi, İbn Mace) otoriteleri, bu rivayetlerin eleştirilmesinin önünde doğal bir engel oluşturmuştur.

Bu tür hadislerin senedleri sahih olsa bile, bu iddialar metin yönünden Kur’an ile uyuşmamaktadır. Çünkü Allah, Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerin birer müjdeliyici ve uyarıcı olduklarını bildirmektedir:

“Sen sadece bir uyarıcısın. Biz seni müjdeliyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Her millet içinde mutlaka bir uyarıcı bulunmuştur.” (Fatır, 35/23-24)

“Eğer yüz çevirirlerse biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen yalnız duyurmaktır..” (Şura, 42/48)

“Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?” (Yunus 10/99)

İsa aleyhisselamın kıyametten önce geleceğine inanmak, bir inanç konusu yapılmıştır. Halbuki bunu iddia eden alimler, ahad haberle inanç belirlenemeyeceğini söylerler. İsa’nın geleceğini bildiren hadisler ahad haberlerdir.

Sonuç olarak müslümanların “nasıl olsa İsa gelecek, dünyayı kurtaracak” şeklinde bir beklentiye son vermeleri ve var güçleri ile İslam için çalışmaları gerekmektedir. Çünkü, Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Bir toplum, kendilerinde olanı değiştirmedikçe Allah, o topluma verdiğini değiştirmez.” (Ra’d 13/11)

“Bilinsin ki; insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.” (Necm, 53/39)

26.08.2012 - uyandırmak istedim

Konular