Vahşî, Hazreti Hamza’yı şehit ettikten sonra Mekke’ye döndü. Mekke fethedilince de Taif’e kaçtı. Taifliler de, İslâm’a girmek için Resûlullah’ın yanına gidiyorlardı. Artık Vahşî’nin kaçacak yeri kalmamıştı.
Kâinatın Efendisi, Vahşî’yi İslâm’a davet için haber gönderdi. Vahşî ise Resûlullah’a şu cevabı iletti:
“Ya Muhammed beni nasıl İslâm’a çağırırsın?!
Allah’a şirk koşanlar, Allah’ın muhterem kıldığı bir canı haksız yere öldürenler, zina edenler günahlarının cezasını çekerler. Kıyamette, o büyük duruşma gününde cezaları katmerli olur, azap ve zillet içinde ebedî kalır. Hâlbuki ben bunların hepsini yaptım. Daha benim bir kurtuluşum olur mu?”
Bunun üzerine Allah (cc) şu âyeti inzal buyurdu:
“Ancak şu var ki dönüş yapıp iman edenler, güzel ve makbul işler işleyenler bundan müstesnadır. Allah onların kötülüklerini iyiliklere, günahlarını sevaplara çevirir. Çünkü Allah gafurdur, rahimdir.” (Furkan, 25/70)
Bunun üzerine Vahşî:
“Ya Muhammed, ‘Dönüş yapıp iman etme, güzel ve makbul işler işleme’ çok çetin bir şarttır. Bana kalırsa ben bu işin altından kalkamam.”
Hemen ardından şu âyet nazil oldu:
“Şurası muhakkak ki, Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez, ama bunun altındaki diğer günahları dilediği kimse hakkında affeder.” (Nisa, 4/48)
Yine Vahşî;
“Yâ Muhammed, bu konuda görüşün nedir? Affetmek, Allah’ın hikmet ve iradesine bağlıdır. Bilmiyorum; beni bağışlar mı bağışlamaz mı?” diye sordu.
Akabinde hemen şu âyet nazil oldu:
“Ey Şanlı Nebî, sen şunu tebliğ et: ‘Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah, dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü O, gafur ve rahimdir, çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur.” (Zümer, 39/53}
Vahşî, tam istediği cevabı almıştı. Derhal Müslüman oldu.
Bazı insanlar dediler ki:
“Yâ Resûlallah! Biz de Vahşî’nin yaptığı gibi yapmıştık. Aynı şartlar bizim için de geçerli mi?”
Fahr-i Kâinat, “Bu şartlar bütün Müslümanlar için geçerlidir.” buyurdular. (Taberani,Mu’cemu’l-Kebir)
İşte Allahu Zülcelal böyle merhamet sahibidir. O'na dönmek lazımdır. Bizim günahlarımız O'nun yanında hiçbir şey değildir. İnsan Allahu Zülcelal'den af dilediği zaman annesinden yeni doğmuş bir çocuk gibi tertemiz olur. Buradan da anlaşıldığına göre insan ne isterse Allahu Zülcelal o kuluna istediğini veriyor. İnsanın tek çaresi hatalarını itiraf edip,Pişman olup, Tövpe Kapısın Çalıp, merhametlilerin en mehametlisi olan Allahu Zülcelal'e yönelmektir.
Tr: 1 8 15 22 29 36 43 50 57 64 71 78 85 92 99 106 113 120 127 134 141
En: 7 14 21 28 35 42 49 56 63 70 77 84 91 98 105 112 119 126 133 140 147 154 161 168 175 182 189 196 203 210 217 224 231 238 245 252 259 266 273 280 287 294 301 308 315 322 329 336 343 350 357 364 371 378 385 392 399 406 413 420 427 434 441 448 455 462 469 476 483 490 497 504 511 518 525 532 539 546 553 560 567 574 581 588 595
Yorumlar
hz hamza
Salı, 2014-01-14 20:37 — Zehirliok Ziyaretçisi (üye değil)bence çok güzel
Yeni yorum gönder