İnsanların hayatlarında bazı şeyler vardır ki vazgeçilmez olmuştur. Bunlardan bir kısmı zaruretten meydana gelmiş iken bazıları ise zamanla insanlarda bağımlılık ve tutku haline gelmiştir. Mesela yemek, içmek, uyumak, gezmek insanlar için vazgeçilmezler arasında olduğu gibi pikniğe çıkmak, dostlarla oturup çay yudumlamak, maça gitmek vb gibi şeylerde insanlar için vazgeçilmez olmuştur. İnsanların hayatının vazgeçilmezleri arasına giren dünyevi şeylere bakıldığı zaman büyük bir çoğunluğunun mahiyeti itibariyle geçici ve fani zevk ve lezzetler olduğu görülecektir. Geçici ve fani olan bu zevkler insanlar için vazgeçilmez olurken farkına varmadan bir çok güzel ve manevi şeylerden insanların vazgeçtikleri de görülecektir.Dünyevi vazgeçilen menfaatler insanlara sadece dünyevi küçük zararlar verirken; uhrevi vazgeçilen menfaatler ise insanlara ebedi zararlar verecektir.Halbuki insanlar için vazgeçilmez olacak şeyler onun ruhuna ,kalbine, aklına, ahiretine faydası olacak ve onun kalbinin dünyaya bağlanmasını engelleyecek şeyler olmalıdır.Nasıl mahiyeti itibariyle basit işler bizim için vazgeçilmez olmuştur. Öylede kalbi ve ruhi ve itikadi hayatımızı takviye edip,rahatlatacak ,tedavi edip ferahlatacak olan şeylerde vazgeçilmez olması iktiza eder.Mesele her gün kuran,cevşen ve benzeri virdleri okumak,salavatları çekmek,tesbihatları yapmak,namazlara teheccüt ,evvabin ve kuşluk namazlarını da eklemek hayatımızın vazgeçilmezleri arasında olması gerekir.Her gün işe gelmek,her gün yemek yemek, belli günlerde maçlara gitmek yada pikniklere gitmek veya tatile gitmek bizim için nasıl vazgeçilmez ise uhrevi ve dünyevi faydamıza ve menfaatimize olan evrat, zikir ve salavatları yapmakta öyle vazgeçilmezlerimizden olmalıdır.Dünyevi hayat için maneviyat ve itikattan tüketmenin yanında ibadet ve kulluk ile üretmek zorunlu olmalıdır..Sadece namaz kılarak, oruç tutarak yada camiye giderek insan kendini böyle bir zamanda kurtarmayacağı göz önünde tutulursa ebedi hayatımıza ve manevi hayatımıza kalite ,değer ,nitelik, iman ve yakin katacak ibadet, zikir ve evratları dahi hayatımızın vazgeçilmezleri yapmalıyız..Her gün zikirden, fikirden ,kurandan salavattan ve kulluktan ruh,akıl ve kalbimizin payını vermeliyiz.Bu virdleri ve okumaları hayatımızın vazgeçilmezleri yapmalıyız..Onlar olmadan imanın ,ibadetin kulluğun eksik olacağını bilmeliyiz..Onlar olmadan kemalatın ve faziletin olmayacağını idrak etmeliyiz..Onlar olmadan ibadetten ve kulluktan hakiki manada semeredar olmayacağımızı bilmeliyiz..Onlar olmadan sevaplarımızın ve amelimizin eksik olacağını bilmeliyiz..Onları hayatımızın hayatı yapmalıyız..Kuru ve basit bir Müslümanlıktan çıkıp nitelikli ve kaliteli bir Müslümanlık meydana getirmeliyiz..
Dünyevi zevklerimizden vazgeçemediğimiz gibi uhrevi hayatımızın rahatını temin edecek olanlardan da asla vazgeçmemeliyiz.Onları ekmek peynir gibi zaruri göreceğiz..Bileceğiz ki,bütün büyük insanların kemalat ve faziletleri hep bu ibadet ,zikir evrat ve kuranı günü birlik okumaları ve vird edinmeleri ve talim etmeleri ile gelmiştir..Onların beşaret,fazilet ve velayetleri hep kuraün ve sünneti hayatlarına tatbik etmeleri sayesinde olmuştur..
Evet o zatları yücelten ve kurtaran şeylere bizler dahi şimdi muhtacız.Çünkü asrın günah kanalları , muslukları ve çeşmeleri bol akıyor.İnsan nereye hangi yöne elini ,yüzünü yönünü ve gözünü çevirse günaha ve harama bulaşıyor.İster istemez haramlara bulanıyor.Bu kirlenmelere ve tahriplere karşı dahi en mühim temizlenme ,arınma ,sevap kazanma yolu bu zikir evrat ve tesbihleri hayatımızın vazgeçilmezleri yapmaktan geçiyor..Üç öğün yemeğe dördüncü öğün olarak bunları eklemek onları da hayatımızın zaruri ve vazgeçilmezleri arasına almak gerekiyor..Susuz kalmak insanı kurutacağı,aç kalmak insanı zayıflatacağı, ilaçsız kalmak hastayı öldüreceği gibi zikirsiz ,kuransız ,ibadetsiz ,ve sünnetsiz kalmakta insanların ruhunu ,kalbini ve hayatını kurutup ,karartıp,çoraklaştırıp,zayıflatıp öldürecektir.Bu manevi ölümlere sebep olmamak için dünyevi vazgeçilmezlerinden vazgeçip uhrevi vazgeçilmezlerimize sarılacağız.Peygamber efendimiz gibi namazı gözümüzün nuru yapacağız.Zikri kalplerimizin sükunet edicisi yapacağız.Tefekkürümüzü ibadet yapacağız.Kuranı kendimize şifa yapacağız.Orucu kalkan yapacağız.Tesbih ve evratları hayatımızın olmazsa olmazlarından yapacağız.Onlar hayatımızın öyle varlıkları olacaktır ki yoklukları karşısında kendimizi fakir,muflis ve zararda bileceğiz.Bu yokluk düşüncesiyle manevi varlıklarımıza dört elle sarılacağız.Allahın ipine sımsıkı sarılmış olanlardan inşallah olacağız.14/072011