AZGINLAŞMIŞ NEFİSLERİN TERBİYESİ NASIL OLUR.....

İnsanın nefsi haramlarla ve hevanın arzularıyla beslendikçe büyür azgınlaşır ve baş edilmeyecek hale gelir. Özellikle bugün ki sefahet üzerine kuralan medeniyet nefsi öyle yoldan çıkarıp öyle azgınlaştırmış ki, artık nefis baş edilemeyecek bir hale gelmiştir. Medeniyetin cazibedar oyuncaklarıyla ve fantezileriyle beslenen ve büyütülen nefis bir nevi insanın üstünde mevhumu rububiyet tevehümü ile hükmetmeye başlamıştır. Yılan istidadından ejderha istidana dönmüştür.

Zevk ve lezzetlere, rahat yaşam ve başıboşluğa alışan, sınırları, kuralları takmayan ve tanımayan bir hale getirilen nefis, insanlığın belası olmuştur. Din, iman, ahlak, İslam ve ibadetten izaklaşan nefis önü alınamayacak hale gelmiştir. İslami terbiyeden mahrum bırakılan nefis, küçük hazır lezzetler uğrunda ahreti, allahı ve peygamberi inkâr edecek hale gelmiştir. Her istediği yapılan, her arzusu yerine getirilen, her hevesine ses çıkarılmaya çıkarılmaya yalancı bir ilah haline gelmiştir. Medeniyetin yalancı ve uyutucu zevkleriyle aldatilen nefis, o kadar divane, bencil, zalim ve ahlaksız hale gelmiştir ki, küçük lezzetler uğrunda büyük cinayetler, küçük arzuları uğrunda büyük yangınlar çıkaracak hale gelmiştir. Bugün nefsi ammare medeniyetinin hükmettiği toplumlardaki cinayetler, Anarşi, hırsızlık ve sapkınlıklar nefsin azgınlaşmış ve canavarlaşmış halinin eseridir. Nemrutları ve firavunları nasıl nefisleri o hale getirmişse bu zamanın insanlarınıda nefisleri bir nevi nemrut ve firavun yapmıştır. Kametleri küçük olsa bile işledikleri günahları ve cinayetleri büyük hale gelmiştir.

Nefislerin azgınlaşıp haddini aştığı bu zamanda hiç kimsenin malının, canının, ırzının ehemmiyeti kalmamıştır. Sadece alacağı küçük hazır lezzete bakan ve hazır günü yaşayan ve ahmakça akibetini düşünmeyen nefsi emare üzerine kurulan bu medeniyetin kurbanları milyarlara ulaşmıştır. Maddi lezzetler uğrunda her şeyi yakan- yıkan, yok eden nefis sahipleri çoğalmıştır. Nefsinin kölesi olan yöneticilerin, idarecilerin, zenginlerin ve insanların yüazünden toplumda zulüm çoğalmıştır. Nefsinin küçük gayri meşru lezzetlerine müptela olan insanlar yüzünden toplumda zina ve fuhuş çoğalmıştır. Nefsinin hatırını kırmayan ona her şeyi sunan insanlar yüzünden toplumda kötü alışkanlıklar artmıştır. Nefsinin iyi, kötü, yanlış ve doğru bütün isteklerine ses çıkarmayan insanlar yüzünden toplumda ahlaksızlık artmıştır.

Toplumu, aileyi ve milletleri mahvedecek bir yapısı olan nefisin önü din, ahlak, iman ve sünnet terbiyesi ile alınmıdığı sürece toplumda anarşi, terör, huzursuzluk ve suçlar artacaktır. Nefis dinin ve ibadetin kaydı altına alınıp önü alınmadığı sürece azgınlaşıp milleti de azgınlaştıracaktır. Ne ipe sapa gelecek. Nede imana ve dine gelecektir. Böyle bir toplumda hiç kimsenin aklı, nesli ve ırzı güvende olmayacaktır. Daima kötülüğü emreden, daima küçük lezzetler peşinde koşan, daima ahmakça hareket eden, daiama her şeyi helal ve haram, iyi, kötü gözetmeden isteyen nefsin önü kuran ve sünnet terbiyesi ile alınmadığı sürece başıboş, serseri ve sarhoşcasına hareket ederek etrfaına zarar verecektir. İslam terbiyesi ile nefsini terbiye eden bir genç ile İslam terbiyesinden mahrum ve nefsini ıslah etmeyen bir genç yan yana getirildiği zaman aralarındaki fark hal, hareket ve dillerinde görülecektir. Nefsini ıslah eden bir Mümin gencin hedefinde rızayı ilahi varken öteki gencin hedefinde menfaati olacaktır. Mümin genç kuvvetini haktan bilirken öteki genç ise kuvvetine kendinden bilecektir. Mümin genç kuran ve sünnetin kendisine çizdiği alan içerisinde helal ve haramları gözeterek hareket ederken öteki genç nefsinin sınırsız ve kuralsız tavrayla hareket edecektir. Mümin bir genç lezzet ve zevkleri helal ve haram mihengine vurduktan sonra alırken; öteki genç ise sorgusuz ve sualsiz alacaktır. Nefsini terbiye eden mümin genç ruh ve kalbininin sesini dinlerken öteki asri genç ise nefsinin sesini dinler onun sözlerine ehemmiyet verir. Nefsini terbiye eden genç özgürlüklerinin sınırlarını rabbinin kitapına göre yaparken öteki genç ise özgürlüklerinin sınırını kendi hevasana göre çizer.

Demek bir insan nefsinin her istediği yaparsa onun mahkûmu olur. Kölesi olur. Gayri meşru ve adi lezzetlerinin hizmetçisi olur. Nefsin elinde oyuncak olur. Nefsinin elinde oyuncak olmak istemeyen, onun divane, ahmak, bencil, sorumsuz ve kötü emellerine boyun eğip kölesi olmak istemeyen ve onu azgınlaştırıp firavunlaştırmak istemeyen, nefsini emareden kurtarmalıdır. Onun istediği şeylerin helal haram olup olmadığan bakmalıdır. Onun sevmediği hoşlanmıdığı şeyleri yapmalı, onun sevdiği ve hoşlandığı şeyleri ise yapmamalıdır. Çünkü onun sevmediği ve hoşlanmadığı şeyler Allahın emirledir. Nefis insana açık gez diyorsa nefis sahibi örtünmelidir. Nefis onu hayâsızlığa ve edepsizliğe atmak istiyorsa o aksini yapmalı hayâsını takınmalıdır. Haya ve edep yoksunu giyimlerden, hal ve hareketleriden kaçınmalıdır. Nefis, sahibine namaz kılma, boş ver kuran okuma diyorsa o aksini yapmalıdır. Nefis her şeyi yemek istesede sahibi yiyeceklerin helal ve haram olup olmadığına bakmalıdır. Nefis boş sözü,boş zamanı,boş gezmeyi,boş şeyleri dinlemeyi,çok yemeği,çok gülmeyi sever.İbadette yavaş ve tembel,boş işlerde ise aceleci ve pratiktir.Allaha kul olmaya yavaş adımlarla gittiği gibi boş dünyalık eğlencelere koşarak gider.Onun için onun istediği dünyalık boş faydasız işleri geri bırakmalı sahibine rızayı ilahiyeyi kazandıracak işlerde ise acele etmelidir.Nefsin hevası uğrunda ahiretini yutturmamalıdır.Nefsinin hevasanı ibadet,zikir ve şükür ile eritmelidir.Onun boynuna ibadet tasmasını takıp kulluk kapısında tutmalıdır.Azgılaşmasına sebeb olacak yiyecekleri ve giyecekleri kesmelidir.Nefis haram yiyeceklerle azgınlaştığı gibi hayasız giyimle de azgınlaşır.Onun istediklerinin zıddını yapanlar veli alim olmuşlardır.Büyük insanlar bu medot ile aslan kesilen nefislerini süt dökmüş kediye çevirmişler.Onu uslu bir hale çevirip zararsız hale getirmişlerdir.Onun büyük ve tehlikeli şerrinden Allaha sığınmışlar ve her türlü tedbirlerini almışlardır..Nefislerini “O nefsini, günahlardan) temizleyen muhakkak kurtulmuştur! Onu (isyânıyla) örten ise, mutlaka hüsrâna uğramıştır!/Şems9-10. Ayetinin gösterdiği ihtar ve ikaz ile kurtuluşa erenlerden olma bahtiyarlığına erdirmişler... Rabbim bizleri nefsi emarenin firavunluğundan korusun. Onun elinde oyuncak ev kurban olanlardan eylemesin.02/05/2011


Konular