ŞU DÜNYADA KİM AKILLI KİM DELİ.

Dünyaya meftun olmuş ve bütün himmetini gayretini ve gayesini ona hasrı nazar eden ehli dünya ve gafil Müslümanlar tarafından inanan ve özellikle İslami hayatı benimseyip ahiretine faidesi olmayan işleri terk eden insanlar için kafayı sıyırmış, deli olmuş, beyni yıkanmış söylemlerini kullanırlar. Kırılacak cam parçacıkları hükmünde olan mevki makam kariyer hayata yüzünü dönenler ehli dünya nazarında delidirler. Çünkü dünyalık hiçbir şeyleri yoktur. İşleri güçleri namaz zikir ve ibadettir derler. Acaba dünyanın yalancı büyüsüne kapılan ve hayatın faniliğini unutup kendilerini la yemut zanneden bu insanlar mı akıllıdır yoksa kırılacak cam parçacıkları hükmündeki dünyanın metalarını kalben terk eden Müslümanlar mı delidir. Maalesef dünyaya meftun olup sadece dünyaya çalışanlar çok olduğu için onlar akıllı inananlar ise deli sayılmıştır. Maalesef ahiretine çalışıp himmetinin çoğunluğunu ona sarf edenlere deli denilirken yüz tane ev sahibi olmuş ama bir tane evi kullananlara ve gece gündüz sadece dünya için koşuşturanlara akıllı denilmektedir. Yüz tane evi bile olsa sadece birisini kullanan ve 99 u boş kalan bir adam akıllı oluyor. Yada sadece dünya için çalışmış ve yığdığı ve biriktirdiği malının hepsini ardından bırakıp kabre yapayalnız gidenler akıllı denilmiştir.Sadece dünyevi bir hayat için çırpınan ev ve iş arasında ömrünü bitiren ahiretin geniş ihatalı daireleri için çalışmayanlara deli denilmiyor akıllı deniliyor..Koca hayatın neticesini sadece evlenmeye yemeye içmeye endekslemiş insanlara deli denilmiyor akıllı deniyor.Halbuki bu akıllı denilen insanlar koca ve muazzam hayatın neticelerini sadece yeme, içme, evlenmeye bağlayarak o büyük uhrevi gayeleri hiçe atmışlardır.
Maalesef ahireti için hiç bir çabası olmayan ve hiçbir gayesi olmayan insanlar akıllı olurken ahireti için çalışıp dünyalık hiç bir şeyi olmayanlar ise deli sayılmıştır. Ebedi ve sermedi bir hayat için endişe duyup o baki sonsuz mutluluk ve saadet diyarı için çalışanlar deli sayılırken ahiretleri için bir şeyleri olmayan bütün yatırımlarını dünyaya yapan ve dünyalık için koşuşturup duranlar akıllı deniliyor. Dünyadaki sigortasını ve emekliliğini düşünüp onları elde etmek için var güçleriyle çalışanlar akıllı sayılırken dünyalık sigorta ve emeklilik rahatı yanında ahiret sigortası olan namaz ve kulluk için çabalayanlar deli sayılıyor... Vicdanı ölmemiş aklı sönmemiş ve insaf ibresi bozulmamış olanlar bilir ve anlar ki bu muhteşem ve güzel hayat ve şu mükemmel azalar ve beden ve şu mükemmel mevcudattaki ahenk ve nizam bu mükemmel neticeler sadece şu kısacık hayatı faniye için yaratılmamıştır. Şu mükemmel rabbani sanatlar ve gayeler sadece hayvani ve nefsanî bir gayeye hizmetkâr kılınmamıştır. Şu paha biçilmez antikalar değerindeki azalar ve latifeler hayvani bir mertebede kullanılmak için verilmemiştir.
Sadece dünyevi hayat için çırpınıp duranlar, karını, zararını, ahiretini, dünyasını hesaba katmadan yaşayanlara deli denmez mi. Yıllar seneler asır ve yüzyıllara nisbeti olmayan ve sonsuz olan bir hayatı bırakıp geçici sığ fani nakıs zail bir hayata dört elleriyle sarılanlara deli denmez de ne denir.. Sanki dünya için yaratılmış gibi bütün himmetini vaktini ve ömrünü o yolda harcayıp ebedi hayatı için kılını kıpırdatmayana deli denmez mi? Ebedi saadetlerini kurtarmak için hiçbir şey yapmayan sadece dünyasını mamur etmeye çalışan ahireti için hiçbir yatırım yapmayan oraya gideceğini bildiği halde çalışmayana ve umursamayana deli denilmez mi?
Bediüzzaman hazretleri bir gün camdan dışarı bakınca dünya için koşuşturan insanları görüyor ve yanındaki talebesine hitaben ahiret için yaratıldığı halde sırf dünya için çalışan bu insanlar akıllı sayılırken bizler ise dini mübin ve ahiret için çalıştığımız için deli sayılıyoruz. Diyerek insanların gafletlerini göstermiştir.
Yine Tabiinin büyüklerinden Hasan Basri kendi zamanın Müslümanları için “Sizler sahabiyi görseydiniz onlara deli derdiniz. Sahabi efendilerimizde sizleri görseydi bunlar Müslüman mıdır derdi. Diyerek kimin akıllı kimin deli olduğunu göstermiştir.
Demek asıl deli: şu muazzam hayatın neticelerini hevaya ve helâya boşaltanlardır. Bütün ömrünü dünyaya feda edip ahireti için hiçbir şey yapmayanlardır. Ahirette kendilerini kurtaracak hiçbir eser dünyada bırakmayanlardır. Dünyanın küçük dairelerinde ömürlerini geçirip ahiretin geniş ihatalı ve dairelerinden habersiz yaşayanlardır. Gecesini gündüzüne katarak kazandığı servetini ve malını dünyada bırakıp gidenlerdir. Vesselam.


Konular