Kâlp Kâbenizi Putlardan Temizleyin.

Müslümanlar tevhid inancı gereği heykelleri ve putları Allaha şirk koşma aracı olarak gördükleri için putlara karşı nefret duyarlar..Maddi putlara karşı böyle tepkime hali sergileyen Müslümanlar farkında olmadan Samedaniye kalp tabir edilen kalbinin kabesini sanemperest putlarla doldurmaktadırlar..
Kimi kalp kabesine kadın putunu,
kimisi mal putunu,
kimisi çocuk putunu,
kimisi kariyer putunu,
kimisi de şehvetini koyarak bu manevi putlara tapınmaya başlamıştır.. Enaniyeti küfür , sefahet, isyan ve dalalet ile şişirilen asrın insanı mevhumu rububiyet tevehümü ile putlaştırdığı nefsini rabbine karşı rükû ve secdeden uzaklaştırarak “Allah katında dünyada ibadet edilen ilahların en gazap edileni hevadır. Hadisinin işaret ettiği nefislerini ilah edilen güruhların içerisine girmeye başladığının farkında değildir.

Nefis ve hevasını putlaştırıp ona tapan insanlar, rablerinin kulluk kapısının kölesi olmaktan çıkıp nefislerinin zillet kapısında köle olurlar.
ibadet zincirleriyle bağlandıkları Rablerinin kulluk kapısının zincirlerini kırıp kaçarlar. Nefislerinin sefahet zillet kapısında şirk, haram günah zincirleriyle bağlanıp o kapının zavallı bir kölesi olurlar.
Zincirleri nefis ve şeytanın eline geçen kullar o kapıdan çıkıp hayır kapılarına giremezler. Haram kapılarında zevk ve lezzet dilencisi olurlar. Kâinatı kendisine diz çöktüren, azameti kibriyası ile zerrelerden tut ta şemse kadar he şeyi kendine ibadet ettiren rablerine karşı nefis putunu eğmeyip kendileri o nefis putuna karşı zilletle eğilip şehvet ve arzularına adeta tapınırlar. Kalp kâbesindeki dünya putlarına sefihane tapınıp dururlar.

Halbu ki, kalp kabesine doldurduğu sanem misali dünya putlarına tapan insanlardan hakiki kul olamazlar. Kalp kabesine o putlardan temizlenmedikçe yere göğe sığmayan cenabı hak o kalbe yerleşmez. İçerisinde dünya putlarının olduğu bir kalbe peygamberin sevgisi girmez. Çünkü o kutlu peygamber putlarla savaşmıştı. İçinde dünya putlarının olduğu bir kalpte ibadet edilmez. Sanem misali dünya putlarının olduğu kalpte rabbin sevgisi olmaz. İki sevgi bir kalpte bulunmaz. Şirk bataklığına dönen bir kalpte güzellikler neşvu nema bulmaz. O kalp kabesi dünya putlarından temizlenip şirk putları kırıldığı, tevhidin kulluk bayrağı oraya dikildiği zaman o kalp kabesine hikmet hakikat girer.

Demek insan bir şeyi severken üç şey vesilesi ile sever. Kemal, Cemal ve İhsan. İnsan, kemal, cemal ve ihsan sahibine teveccüh ve perestij edip onu sevmesi gerekirken, kemal, cemal ve ihsanı talep edeni severek sanki talep eden sayesinde onları bulmuş gibi hareket eder. Nefsini sadece talep edici olarak görmeyip onu kemal, cemal ve ihsan sahibi bilip ona perestij eder. Nefsini tapınma derecesine getirir. Onu memnun, razı etmeye çalışır. Onu kendine bir nevi mabud ittihaz eder. Eski cahiliye insanları maddi putlara tapınarak onları maddi ve manevi menfaatlerinin celp edicisi gördükleri gibi bu zamanın müslümanı da nefsini maddi lezzetlerin ve menfaatlerin celp edicisi görüp muhabbetini ve minnetini nefsine ve hevasına verir. “Görmedin mi Nefsinin arzusunu kendine mâbud edinen kimseyi.” Furkan Sûresi, 25:43. Ayetini işaret ettiği putperestlerin içerisinde yer alarak azim bir şirkin bataklığına girer.Rabbim bizleri kalp kabesinin etrafında cezbeyle ve şevkle muhabbutullah sırrına ererek tavaf eden kullarından eylesin.Amin.Muhammed Samil KAKÇA
imandoktorları.com


Konular