Bedevî, Câhil, Geri Toplumlar Okumaz

İNSAN niçin okuma yazma öğrenir? Elbette okumak ve yazmak için. Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım ve kendimizi sorguya çekelim:

Biz ne okuyoruz, ne yazıyoruz?..

Vatandaş yüksek tahsil yapmış ve diplomasını alalı onbeş yıl olmuş.Bu müddet zarfında bir tek edebî, tarihî, ilmî, kültürel kitap okumamış.

Gazete okuyormuş...Yahu gazete okumaya okumak denir mi?

Madem ki, okur-yazar vatandaşsın, mutlaka düşünce kitabı okuyacaksın, edebiyat kitabı okuyacaksın, tarih kitabı okuyacaksın, faydalı ve değerli kitap okuyacaksın.

Okunması gereken şeylerin bir ana sıfatı da kalıcı olmalarıdır. Günlük gazetelerin ömrü eskiden 24 saatti. Şimdi bir kaç saatte ölüyorlar, eskiyorlar.

Milyonlarca evde buzdolabı, çamaşır makinası, fırın, televizyon, müzik seti, karyola, gardrop, büfe, vitrin var ama kaç evde bir kütüphane odası veya büyük bir kitap dolabı veya rafı var?

Eskiden bir kısım vatandaşlar her gün bir takvim yaprağı okuyorlardı. O da bitti.

Okumak mı?.. Cep telefonu ile meşgul olmaktan okumaya vaktimiz yok ki.

Medenî insan, hiç olmazsa haftada bir kitapçıları dolaşır ve faydalı, değerli, kalıcı kitaplar alır ve günde en az bir saat bunları dikkatle okur.

Efendim kitaplar pahalı, bütçemiz yetişmiyor... Bu mâzeretlerin hiç geçerliliği yoktur. Otomobiline benzin koydururken paraya hiç acımıyorsun da iş kitaba gelince mi acıyorsun?

Medeniyetin temeli faydalı, değerli, kalıcı kitaplardır.

Kitapsız medeniyet olmaz.

Cep telefonlarını medeniyet sananlar (kimse üzerine alınmasın) zekâ özürlüdür.

Adam yirmi senedir kitap almıyor, kitap okumuyor. Diyelim ki, benim bu yazımı okudu, hem kızdı, hem doğru buldu ve kitap almaya gitti. Alışverişi isabetli olmayacaktır. Kapağının parlaklığına, renklerine bakacak, ismine aldanacak ve faydasız kitaplar alacaktır.

Başlangıçta, bilen bir kişinin rehberlik etmesi gerekir.

Elli seneden beri kitapçılık, yayıncılık işlerinin içindeyim. Türkiye’nin nüfusu 30 milyon iken halk kitaplarını bir defada 10 bin nüsha basıyorduk. Şimdi 72 milyon olduk, tirajlar bine düştü. Millet artık takvim yaprağı bile okumuyor.

Televizyon kültür ve irfan hayatımızı öldürdü.

Beyni, aklı, zekâsı dumura uğramış toplumlar, isteseler de okuyamazlar.

Okusalar da kolay kolay anlayıp idrak edemezler.

Okumak yazmak dükkân tabelâlarını, günlük gazeteleri, dergileri, ilaç prospektüslerini, yemek târiflerini okumak değildir.

Mutlaka kaliteli kitap okunmalıdır.

Faydalı kitaplar... Değerli kitaplar... Kalıcı kitaplar...

Herkesin özel kitaplığı olmalıdır.

Aylık bütçelerde kitap, kültür, sanat faslı bulunmalıdır.

Okunup öğrenilen faydalı bilgiler hayata geçirilmelidir.

Okumayan bir toplum barbar, vahşî, bedevî, geri bir toplumdur.

Mehmet Şevket Eygi


Konular