Kötürüm tilki mi yoksa aslan mı olmak isterdiniz?

Kalenderin biri,bir gün gündelik rizkini kazanmak üzere evinden çikar.Dag ,ova demeden aksama kadar dolasirda dolasir;fakat karnini doyuracak hiç bir sey bulamaz.Hava kararmaya yüz tutmus;gün aksam olmustur.Yeni bir günün sabahinda tekrar geçimini aramaya çikmak üzere geriye dönerek evinin yolunu tutar.Göz gözü görürken yuvama ulasayim diyerek hizli adimlarla bir düzlüge iner.Iyiden iyiye yorulmus,adim atacak takadi kalmamisti.

Bir kayanin dibinde bir kaç dakikalik nefes almak için mola vererek seriliverir.Az sonra kulagina inelmeye benzer bazi sesler gelir.Nefesini tutup dikkatle dinleyince inleme seslerinin gölgesine sigindigi kayanin üst tarafindan gelmekte oldugunu anlar.Yavasça yerinden dogrularak kayaya tirmanir.Öteyi beriyi yoklarken önüne karanlik bir kaya çikar.Zaten kesik
kesik kulagina gelen iniltiler de oraciktan yükselmektedir.Dikkatle içeriye göz gezdirince yere serilmis kötürüm bir tilki ilisir gözlerine.

Anlasilan hayvancagiz bizim kalender yolcumuz gibi günlerden beri aç kalmistir.Yere bir posteki serilmis,yani basina dikilmis olan kalenderi gördügü halde kili bile kimildamiyordu. Yalniz arada bir durup tembel tembel inliyor o kadar.Bu ölgün sesler de olmasa hayvanin diri oldugunu ispat etmek için bin sahit lazimdi.

Derken uzaklardan bir karalti göründü.Uzun yeleli,iri kuyruklu bir arslan tozu dumana katmis kayaliga dogru geliyor.Arada bir durup kükrerken,çikardigi erkekçe ses vadiyi çevreleyen dag eteklerine çarpiyor ve yankilanarak dakikalarca devam ediyor.

Arslanin ortalikta belirmesi ile bütün vadiye korkak bir ürküntü siner. Bu arada kötürüm tilkinin ölüm kokan kesik kesik inlemesi kesiliverdigi gibi bizim kalenderden de soluk duyulmaz olur. Gelisi ile ortaligi titreten koca yeleli arslan agir agir ilerleyerek üst kisminda kalender yolcu ile kötürüm tilkinin barindigi kayanin dibinde konaklar.O sirada kayanin yakinlarinda bir ürkek ceylan beliriverir.Pusuda yatan koca arslan hemen üzerine
çullanarak hayvancagizi bir iki pençe vurusu ile paramparça eder.

Arslan,oturup afiyetle avini midesine indirdikten sonra epeyce et vekemik artigi birakarak kükreye kükreye yoluna devam ederek gözlerden uzaklasir.Arslanin çekilmesi ile deminden beri vadiyi bürüyen korku bulutlari da dagilir.Az öncesi gibi tekrar kuslar civildamaya,diger
canlilar öteye beriye kosusmaya baslar.

Bu arada barsaklari açliktan birbirine dügümlenmis olan kötürüm tilki de yavas yavas yerinden dogrulur.Agir agir emekleyerek arslanin av artiklarina dogru ilerler.Oturup güzelcene karnini doyurduktan sonra oldukça canli adimlarla tekrar yuvasina döner.Anlasilan sancilarinin çogu açliktan ileri geliyordu.Karni doyduktan sonra,miskin tilkinin inlemesi kesilmisti.

Kaya kovugunun yani basinda yaslanmis dinlenen kalender yolcu bu gördükleri üzerinde söyle düsündü:Yüce Allah(c.c)in merhameti ne kadar büyük ve ne derece genismis.Baksana dört ayagi üzerine dikilmeye gücü olmayan su topal tilkiyi bile acikinca en iyi sekilde rizkini
gönderiverdi.O halde benim sikintili ugrasmalarim,rizkimi temin edeyim diye dag bayir demeden kosusmalarim bosunadir.Nasil olsa,az önceki güçlü arslani araya koyarak su yatalak tilkiyi doyuran Ulu Allah(c.c.),beklemedigim yerden bir sebep yaratacak benim de rizkimi gönderecektir.

Zaten yasasam ne kadar yasarim.Üç günlük dünya için bu kadar ugrasmaya, bu kadar didismeye, böylesine kara kara düsünmeye degermi? En iyisi iyice Allah'a(c.c.)dayanmali;tamamen o'nun yaygin merhametine güvenmeliyim. Baksana topal tilki,ayagina gelen hazir rizkini mideye indirdikten sonra daha tok bir karinla uzanmis horul horul uyumaktadir. Bu güne kadar çektigim bunca sikintilar benim akilsizligimin cezasi imis. Simdi artik aklim basima geldi.

Bu düsünceler içinde oracikta uyuyakalan kalender sofu yakinlarda bir magara bularak oraya kapanir.Gece gündüz Allah'a(c.c.)yalvararak rizkini beklemeye karar verir.Birinci günü bir taraftan istahla ibadet ederken bir
yandan da durmadan magaranin kapisini gözetleyerek ayagina gelecek olan rizkini bekler. Bekler ama bosuna! Ne gelen vardir,ne de giden.

Her halde yarin isler yoluna girecek diye düsünüp aç mide ile o geceligine de uykuya dalar.Sabah olunca açliktan gözleri dogan günesi bile zor görecek hale gelir.Havanin iyice karardigi ana kadar sabirsizlikla
kapiyi kollamasina ragmen yine rizki ayagina gelmez.Ama artik yerinden kimildamaya elini kolunu kipirdatmaya takat bulamadigini görerek yavas yavas hayatindan endise duymaya baslar.

Ama herseye ragmen gücünün yettigi kadar ibadetine devam ederek topal tilkiye avinin artiklarini birakan pençesi güçlü ve koca yeleli arslanin kapida belirecegi ve ona da rizkini getirecegi ani gözleme kararindan
caymaz. Ümitlerini canli tutmak için kendini söyle teselli etmeye koyulur;"kulun basi iyice sikismadikça Allah'in yardimi gelmez.Iyice aciktigima göre benim rizkim da yakinda muhakkak su issiz magaranin
karanliginda beni bulacaktir."

Fakat durumu teselli ile geçistirilecek gibi degildir.Günlerden beri açlik sancisi çeke çeke vücudu erimis, süzülen gözleri iyice ufalarak derinlesen yuvalarina gömülür.Kararan gökyüzü ile birlikte seccadesinin
üzerine yigilir.Ama simdi daldigi sessizlik uyku degildir,artik. Kalender dervis,günlerin biriktirdigi halsizligin getirdigi ölüme yakin uyusukluga kendini koyuvermistir!..

Bu halde iken kulaklarina söyle bir ses gelir;"behey miskin kul!.. Niçin yatip kötürüm tilki olmak istiyorsun? Dolas da yirtici arslan kesilsene!... Elin,kolun tuttuguna göre çalisip kazansan da artiklarinla güçsüz bir kaç yatalak geçinse daha iyi olmaz mi? Sen Allah'a(c.c.)güvenmeyi tembel tembel oturup kapidan girecek rizki beklemek mi sandin,yaziklar olsun sana!.."

Duydugu bu tesirli sözler,kalender dervisin,açliktan süzülen iliklerine kadar isledi.Uzandigi yerde söyle bir sarsildi.Gücünün son damlasini harekete getirerek silkinip iki ayagi üzerine dogruldu.Kararli adimlarla
ilerleyerek magaranin kapisindan çikti. Içinden cosup gelen bir kuvvet onu karanliga sürüklüyordu.Gönlü bir seyler yapmak ve bir seyler ele geçirmek azmi ile dolup tasiyor,adeta kabina sigamiyordu.Içinden gelen ve ileriye dürten kuvvete ayak uydurarak yokustan asagi su akar gibi yürüyordu. Nereye gidecekti?isin orasini o da kesinlikle bilmiyordu,ama neresi olursa olsun kafa ve el emegini birlestirerek Allah'in(c.c.)yarattigi nimetlerden rizkini kendi eli ile kazanmaya gidiyordu!.. Böyle düsündükten sonra gidecegi yerin ne önemi vardi.Nasil olsa yeryüzünün her yani Ulu Allh'in (c.c.)degilmiy di?Karni aç olmasina açti.Ama artik o bir iki saat önceki gözlerini nerede ise sineklerin yuva yapacagi uyusuk miskin ve yüreksiz dervis degildi.Karanliga dalip kaybolurken yüzü gülüyordu.

Simdi gelelim kissadan hisseye.Islam dünyasi yüz yillardan beri akil almaz bir tembelligin ve verimsiz didismelerin içine gömülüp, canliligini kaybettigi için bugün batinin hiristiyan dünyasina el açmis,gündelik
ekmegini dilenmektedir. Yirtici arslanlar gibi ekmegini tastan çikaran yürekli müslüman toplulugunu dünya ne zaman görebilecek acaba? Yasli ve özlem dolu gözlerle bekliyoruz!...


1 yorum

Helal olsun,harika

Hep cahilliğimizin kurbanı olduk,İslam alemi olarak.Duyduğumuz,kulaktan dolma öğrendiğimiz bilgilerin doğruluğunu araştırmadan,özünü anlamadan körü körüne inandık.Birazcık gayret gösterip,aşikare görünen işaretleri görmek,anlamak zahmetine katlanmadık.Sonuç;sizinde belirttiğiniz gibi,el açan duruma düştük.
Allah (C.C)İslam alemini tez elden bu gaflet uykusundan uyandırsın.

02.04.2007 - hüsrev

Konular