Nişanlı Kıza Evlenme Teklifinde Bulunma

Başkasının nişanlısı olan bir kadına evlenme teklif etmek caiz değildir. Buna göre, önceki nişan bozulmadan, yeniden başka bir erkekle nişanlanıp evlenen kadın ve bu evliliğe bilerek razı olan erkek günahkar olur. Hadiste şöyle buyurulur: "Sizden biriniz kardeşinin satışı üstüne satış yapmasın. Kardeşinin nişanı üstüne izni olmadıkça nişan da yapmasın." (Buharî, Büyû', 58, Şurüt, 8; Müslim, Büyü, 8; Nikah, 49; Ebü Davud, Nikah, 17; Tirmizî, Nikah, 38; Nesaî, Büyü, 19; İbn Mace, Nikah, 10; Darimi, Nikah, 7.) Buharî'nin naklettiği rivayet ise şöyledir: "Hz. Peygamber, bir kimsenin, mü'min kardeşinin satışı üstüne kardeşinin nişanlısına talip olmasını yasakladı." (Buhari, Nikah, 45) Ancak, açık arttırma yoluyla satış, bu kapsama girmez. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s) açık arttırma yoluyla satışa (müzayede) izin vermiştir. (bk. Buharî, Büyû, 59; İbn Mace, Ticarat, 25.)
Dünürcüye olumlu veya olumsuz henüz cevap verilmezden önce, araya başka bir dünürcünün girmesi Hanefîlere göre mekruhtur. Çünkü bu durum, satış üstüne satış veya nişan üstüne nişan niteliğinde olur.
Çoğunluk müctehitlere göre, kız belli bir erkeğe sözlenmedikçe, araya başka dünürcülerin girmesi caizdir. Delil; Fatıma binti Kays (r. anha)'yı, kocası boşayıp, iddetini tamamladıktan sonra üç kişi istemiştir. Bunlar; Muaviye (ö. 60/679), Ebü Cehm b. Huzafe ve Usame b. Zeyd idi. Fatıma (r. anha), Allah'ın elçisine istişare için başvurmuş ve kendisine Allah elçisi şöyle buyurmuştur: "Ebu Cehm sopasını omuzundan indirmez. Muaviye malı olmayan bir fakirdir. Sen Usame ile evlen." (Müslim, Fiten, 119; İbn Hanbel, VI, 373, 417) Bu hadis, bir kadının, evlenme kararı vermezden önce birden çok erkek tarafından istenmesinin caiz olduğunu gösterir.
Ancak burada kadını isteyen birden çok kimselerin birbirinden habersiz olmaları muhtemeldir. İslam dostluk ve sevgi bağlarının devamım ister, aynı kadını isteyen birden fazla mü'min erkeğin arasına, kadın yüzünden kin ve fesadın girmesini uygun bulmaz. Bu nedenle, bir erkek tarafından dünürcü gönderildiği bilinen bir kadına, bu dünürcülüğün sonucu belli oluncaya kadar, başka bir erkeğin araya girmesi fitneye yol açabilir. Mü'minlerin böyle bir durumdan sakınması gerekir. Durum böyle olunca, nişanlı kızın nişanını bozdurarak veya evli kadının yuvasını yıkarak evlenmeye çalışmanın mü'mini daha ağır bir sorumluluk altına soktuğunda şüphe yoktur.