Mehrin Üst ve Alt Sınırı

Mehrin en çok miktarı için bir sınır getirilmemiştir. Ayette şöyle buyurulur: "Onlardan birisine yüklerle mehir vermiş olsanız bile, içinden bir şey almayın." (en-Nisa', 4/20.)
Hz. Ömer, Hz. Peygamber'in eşi ve kızları için en çok 480 dirhem gümüş para mehir uyguladığını dikkate alarak kendi hilafeti sırasında mehri 400 dirhemle sınırlamak istemişti. O devirde beş dirhem yaklaşık bir kurbanlık koyun bedelidir. Hz. Ömer minberden indikten sonra Kureyş'li bir kadın, yukarıdaki ayeti (en-Nisa, 4/24) okuyarak, Allahü Teala'nın mehir için bir sınır getirmediğini, aksine kadınları yükler, dolusu mehre layık gördüğünü söyledi. Bunun üzerine yeniden minbere çıkan Hz. Ömer şöyle demiştir: "Size kadınlarınız için 400 dirhemden fazla mehir vermenizi yasaklamıştım. İsteyen malından dilediği kadar verebilir." (eş-Şevkanî, a.g.e., VI, 168; el-Heysemî, Mecmau'z-Zevaid, Mısır, t.y., IV, 283 vd.)
Mehrin en az miktarı ise Ebu Hanîfe'ye göre on dirhem gümüş veya bunun karşılığıdır. Delil; hırsızlıkta had cezasının uygulanmasını gerektiren en az miktar bir dinar (yaklaşık dört gram 22 ayar altın para) olup bu da Hz. Peygamber döneminde on dirhem gümüş para değerindedir.
İmam Malik'e göre mehrin en az miktarı üç dirhem gümüştür. Bu mezhep de kendi hırsızlık nisabını ölçü almıştır. İmam Şafiî ve Ahmed b. Hanbel en az miktar için bir sınır koymamışlardır. Delilleri; mehir ayetinde malın azına bir sınır konulmamasıdır. (bk. Nisa 4/4, 24; Buhari, Nikah, 34-51; ez-Zühayli, a.g.e., VII, 256; Bilmen, a.g.e., IV, 121-123; Döndüren, Delilleriyle İslam Hukuku, İstanbul, 1983, s: 279, 280)