Gereği düşünüldü: MSN’ye olan tutkunuzdan dolayı boşanmanıza karar verildi!
“Yaz kızım: Gereği düşünüldü. Tarafların ‘MSN’de sürekli sohbet’ halinde oldukları sabit görüldüğünden boşanmalarına karar verilmiştir.” Hâkimin bu kararını şaka sanıyorsanız, yanılıyorsunuz! Neden mi? Artık ‘bilgisayar oyunları tutkusu’ ve ‘sohbet sitelerinde çokça geçirilen zaman’, genç çiftler arasındaki boşanmaların en önemli nedenleri arasında yer alıyor da ondan.
Büyüklerimizin ‘zamane gençliği’ diye nitelediği kuşak, evlilik çağına gelince ilginç boşanma davalarının da ardı arkası kesilmemeye başladı. Gençlik zamanlarının büyük bir bölümünü internet başında geçiren insanların, evlendikten sonra da bu huylarını devam ettirmeleri geçimsizliği kaçınılmaz kılıyor. Bu duruma en güzel örnek, geçtiğimiz günlerde Adana’dan geldi. Bir kadın, malulen emekli olan kocasının bütün gün bilgisayar başında olduğunu, yemeğini bile bilgisayar başında yediğini, kendisi ve ailesiyle ilgilenmediğini, bu nedenle de aile düzenlerinin ve ilişkilerinin bozulduğunu gerekçe göstererek boşanma davası açtı. Dava, teknolojiyi gerekçe gösteren kadının isteği ve eşinin de bunu kabul etmesi nedeniyle boşanmayla sonuçlandı.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Prof. Dr. Nevzat Tarhan, internet bağımlılığını kumar bağımlılığına benzeterek çiftlere, nitelikli aileyi hedeflemelerini tavsiye ediyor. Özellikle internetteki sohbet ortamlarında tanışarak evlilik kararı alan kişileri uyaran Nevzat Tarhan, insanların evlenmeden önce birbirilerini mutlaka fiziksel olarak görmeleri gerektiğinin de altını çiziyor. İnternet ortamında yalanın çok doğal kabul edildiğini, böyle bir ortamdan çıkan evlilik kararlarının kişileri aldatacağını söyleyen Tarhan, “İnternet, bir insanı tam olarak ifade etmez. ''İNSANIN GERÇEK KİMLİĞİYLE İNTERNET KİMLİĞİ AYNI OLMUYOR.'' diyor.
***
Prof. Dr. Nevzat Tarhan (Psikiyatrist): “Bilgisayar başında ya da MSN’de çok fazla zaman geçirmek, internet bağımlılığı olarak adlandırılıyor ve beyindeki ödül-ceza mekanizmasını bozuyor. Yani kişiler internet olmadığı zaman kendilerini eksik hissediyorlar. 60 dakikanın 50 dakikasında zihin devamlı olarak internetle meşgul oluyor. Çiftler bir yere giderken ilk olarak internetle ilgili tedbirler alıyorlar. Tıpkı bir madde bağımlılığı gibi… Buna endojen bağımlılık deniyor. Dışarıdan bir şey almıyorsun; ama bu, kumar gibi kişinin beyninde dürtü kontrolsüzlüğü yaptırıyor. Bilgisayar kullanımı eğer böyle bir hastalıktan kaynaklanırsa tehlikeli ve zararlı kullanım ortaya çıkıyor. Tehlikeli ve zararlı kullanımda da evlilik kazaları, iletişim kazaları, kişilik çatışmaları yaşanıyor ve evlilik zarar görmeye başlıyor. Fakat kişiler, internetle ya da MSN ile fazla zaman geçirmeye karşı ilk başlarda tedbir alırlarsa ilişkileri bu noktaya gelmiyor. Genellikle eşlerin biri, ‘Ya, boş ver. Öyle mutlu oluyor, yapsın’ diyor; ama bunun dozu gittikçe artıyor ve durdurulamıyor. Böylece nitelikli aile oluşmuyor. Kişiler başlangıçta nitelikli aileyi hedeflemeli.”
ZAMAN GAZETESİ/CUMAERTESİ
merhaba hakim amca ben
merhaba hakim amca ben adana'nın aladağ ilcesinin büyüksofulu köyünden aslıhan aybar. konuya nerden başlayacagımı bilemiyorm ama sizin program ilk başladıgında ailem izlediğinden dolayı izliyordum şimdilerde severek takip ediyorum gercekten harikula bir program sunuyorsunuz. yüzlerce e posta arasından benim mektubumu okursanız beni çok memnun edersiniz gerçekten gündeme gelmesi gereken konular üzerinde duruyorsunuz ve beni en çok cezbeden sonunda verdiğiniz mesajlar... benim gibi acizane birinin mesajını okuma zahmetinde bulunursanız çok müşerref olacağım...
23.02.2012 - aslıhan aybar