İhyâ'nın Özetleri

İhyayı ilk defa kısaltan, Gazâlî'nin kardeşi Ebû Feth Ahmed b. Muhammed el-Gazâlî'dir. Kısalttığı kitaba hubâb'ul-İhyâ adını vermiştir. Daha sonra H. 622 senesinde vefat eden Ahmed b. Musa el-Musulî de aynı işi yapmıştır.

Üçüncü olarak Muhammed b, Said el-Yemenî; ondan sonra Yahya b. Ebu'1-Hayr el-Yemenî; ondan sonra Muhammed b. Ömer b. Osman el-Belhî İhyayı kısaltmış ve kitabına Ayn 'u1 İlim ismini vermiştir.

Abdülvahhab b. Ali el-Meraği de îhyâ'yı kısaltarak Lubab'ul-İhyâ ismiyle yayınlamıştır. İhyâ'yı ihtisar edenlerden biri de eş-Şems Muhammed b. Ali b. Cafer el-Aclunî'dir. Bu zat el-Bilâlî mahlasıyla şöhret bulmuştu. Mısır'da Said'us-Suâdâ tekkesinin şeyhi idi. H. 820 senesinde vefat etmiştir.

Hâfız Sehavî, eş-Şems Muhammed b. Ali'nin ihtisar ettiği ki­tabın bütün ihyâ muhtasarlarından daha iyi olduğunu söy­lemiştir.

Celâleddin es-Suyutî de İhyayı ihtisar edenlerdendir. Gazalînin Eserleri
İmam Münavî, Nevevî'den; o da şeyhi Tığlisî'den şöyle nakle­der: 'Gazâlî'nin telif ettiği eserleri saydım ve ömrüne taksim ettim. Gördüm ki her gününe dört cüz isabet etmektedir'.
Benim kanaatime göre, bu durum olsa olsa Allah Teâlâ'nm, zaman içinde zaman yaratarak kuluna verdiği ihsandan başka birşey değildir. Ulemânın en büyük kerametlerinden biri de budur. Bu söz yalnız Gazâlî için değil, aynı zamanda İbn Cerir Taberî, İbn Şahin, İbn Nakib, İmam Nevevî, Subkî ve Süyûtî için de söy­lenmiştir.

Gazâlî hemen hemen her ilim dalında eser telif etmiştir. Hatta harf ilimlerinde, ruhanî sırlarda, âdetlerin hususiyetlerinde, ilâhî isimlerin latifelerinde ve simya ilminde bile çeşitli eserler telif etmiştir, Gazâlî'nin en büyük eseri ise şu anda elinizde bulunan İhyâ-i Ulûm'id-Din adlı eseridir.

Gazâlî'nin eserlerini harf sırasına göre zikrederek bu işe girişelim. İsa'nın baş harfi elif olduğundan ve ahiret ilimlerin­den bahsettiği için diğer kitaplarından da *Bütün kitaplar yakılsa da yalnız İhyâ kalsa hepsinin yerini tutar' denilecek derecede üs­tün olduğundan İhyâ adlı eserini başa alıyoruz:

İhyâ dört bölümden ibarettir:

1. İbâdât
2. Âdât
3. Mühlikât
4. Münciyât

Her bölümde on kitap bulunmaktadır ve İhyanın tamamı kırk
kitaptan teşekkül etmiştir.

Şâı ânî el-Münen adlı eserinde Ebû Hasen Şâzelî'den şöyle ri­vayet eder: 'İhyâ insana ilim, ruh gıdası ve nur verir',

Subkî de şöyle der: 'Müslümanların itina ile okuyacağı ve halk tabakasının hidâyeti için yayabileceği bir eser varsa o da İhyadır'.

Devamla şöyle demiştir: 'Hıyâ'yı inceleyen mutlaka intibaha gelir. Şayet ehli ilim tarafından (elif edilen eserlerin hiçbiri olma­saydı ve yalnız ihya kalsaydı, bu kitap tek başına halkın ihtiyacına yeterdi. Kitaplarında nakil, düşünce ve eserleri bir araya getiren fakîhlerin kitaplarında Jfıyu'yıı benzeyen bir kitap tammıyorun»1.

Gazâlî'nin Ih yâ'sı Mağrib memleketine gittiği zaman birçok Mağribli âlim ihyâ 'yi zayıf hadîslerle dolu olduğundan ötürü oku m anı ayı öğütlediler. Şiddetle aleyhinde bulundular, İbn Teymiyye ve talebesi İbn Kayyım da Gazâlî'mn hadis ilminde çok zayıf bir kişi olduğunu ileri sürdüler. Matta İbn'ul-Cevzî İ'Iâm-ul-Ehya, bi Eğhıl-i İhyâ adlı bir eser yazarak, kendi anlayış!na göre İ hyâ'dttki bütün yanlışları bu kitapta bir araya getirdi. İddialarının, bir kısmını da Telhis'n1 İblis adlı eserinde zikretti.

Îbn'ui-Cevzi'nin torunu olan Muzaffer de İhyâ halikında şunları söylemiştir: 'Gazâlî İhyâ adlı eserini sûfîlerin meşrebine göre yazmış ve bu kitabı yazarken fıkıh kaidelerini büsbütün fer-ketmiştir'.

Mevlâ b. Hayr şöyle der: 'İhya du sahih olmayan hadis var diye Gazâlî'ye hücum edilmemelidir. Çünkü Gazâlî o hadisleri teşvik ve tergib için zikretmiştir'.

Nitekim Keşf-i Zunûn un müellifi şöyle demiştir: 'Uydurma olmamak şartı ile sahih olmayan hadîsler teşvik ve tergib maksadı ile zikredilebilir'.

Zebidî ise şöyle der: 'Keşf-i Zunûn da. zikredilen hüküm doğrudur. Çünkü Gazalînin zikrettiği hadîslerin bazıları Buhârî ve Müslim'in ittifak ettiği hadîslerdir. Bazıları hasen ve bazıları da sahih'tir. Aralarında zayıf, şaz, münker ye mevzû hadîsler de vardır. Nitekim İhyayı tedkik eden kimseler bu hadîslerin duru­munu açıkça müşâhede edeceklerdir'.