BUHRAN VE AFAKANLARDAN KURTULUP RAHATLAMA FORMÜLLERİ

Dünya hayatı cazibesi güzelliği ve neşesi yanında elemi kederi ve acısı da olan bir meydanı imtihandır.İnsan kah mutlu ve saadet bulur kah elem ve kedere düşer.Hayat bazen acıları getirip başa bela eder ,bazen mutlulukları getirip yaşatır.Hayat bazen sıkıcı ,boğucu ve kasavetli bir hal alır, bazen ısıtıcı ve sevindirici bir halete bürünür.Sırrı imtihan gereği insan hastalık bela musibet ve ayrılılarla sınava tabi tutulur.Olgunluk fazileti için hastalıklarla ve musibetlerle pişirilir.Kabiliyet ve istidatlarını açığa çıkması için zorluk sınavlarına tabi tutulur.Bu olumsuz ve menfi durumlar karşısında insan kırılır ,üzülür ,yıkılır, bunalır ve boğulur.Koca dünyası ona dar ,sıkıcı ve boğucu gelmeye başlar. Başına beklenmeyen ve umulmayan şeyler gelir.Her yeni bir gün ona yeni bir hayatın kapısını getirmekle beraber yeni dert ve tasalar ve endişelerde getirir.Bu olumsuz etkenler yüzünden insanın kalbi ,aklı ve ruhu gerilir ve sıkılır.Bu dağdağalı ve sıkıcı haletten kurtulmak için kendisine bir ferahlama ve rahatlama yolu arar.İman ve itikatı zaif olan ehli dünya bu ferahlamayı dünyevi ve geçici eğlence ve zevklerle yapmaya çalışırken iman ve itikadı sağlam olan insanlar ise rahatlamak için ilahi ve nebevi reçeteleri kullanır.Nebevi ve ilahi çarelere başvurur.Sıkıntısını gidermek için ilahi ferahlama kapılarını çalar.bütün insanların maruz kaldığı sıkıntılara maruz kalan ve daha fazlasına maruz kalan peygamber efendimiz sıkıldığı bir zaman Hz Bilal Habeşi’ye ya Bilal çık ezan oku ve bizi rahatlat demiştir.Yine efendimiz öfke ve kızgınlık hallerine maruz kalanlar için abdest almalarını istemiştir.Abdestin o öfke ateşini söndüreceğini belirmiştir.Yine kalplerin ancak Allahın zikriyle mutmain olacağı ve insanlar için büyük şifa kaynağının kuran olduğunu kuran söylemiştir.



Evet öfke ,gadap,hırs,üzüntü keder ve elem gibi durumlara maruz kalanların bu olumsuz durumlardan kurtulup rahatlamaları için Kuranı ve Peygamber efendimizin sünnetinde bir çok yol ve yöntemlerle rahatlama yolları gösterilmiş sükunet bulmalardı için ilahi ve nebevi reçeteler sunulmuştur.Bu reçeteleri ve yolları hayatlarına tatbik edenler başlarına gelecek olan sıkıntıları bir nebze olsun azaltmışlar ve ruhların ve kalplerinin kasavetini gidermişlerdir.

Nasıl ki sıcakta bunalan ve susayan insan soğuk bir su içerek veya gölgelik bulduğu zaman rahatlar.,Soğuktan üşüyen sıcak bir yer bulunca bir de çay içinde bir oh çeker.Hasta olan ve acılar içinde kıvranan insan şifa bulunca bir oh çeker.karanlıkta kalan ışığı bulunca rahatlar.Sevdiğine kavuşan ferahlar.Yitiğini kaybeden bulunca sevinir.Öylede ruhu beşer ve kalbi insanda bela,musibet ve ayrılık,ölüm sukutu hayale uğradığı ve endişe,keder,ve tasalara maruz kaldığı zaman bunalır ,sıkılır,daralır,üzülür,umutsuzluğa kapılır hayatı boğucu ve sıkıcı bir hale gelir.Böyle durumlarda manevi reçeteleri kullanması gerekir.Peygamber efendimiz ezanla rahatladığı gibi bizler içinde ezan rahatlama vesilesidir.Kurtuluşa çağıran felaha çağırana ezenler rahatlama ve huzur bulma vesilesidir.Günde beş defa namaz kılmak ruh için bir rahatlama vesilesidir.Çünkü ruhumuz sıkıcı ve boğucu hayatın zulumatı karşısında nefes almak ister.Ona namaz bir pencere vazifesi görür.Namaz ile rahatlar ve nefes alır.Her gün la ilahe illallah çekmek bozulan değişen ve başkalaşan imanı yenilemek açısından rahatlama vesilesidir.Dua etmek ve kalbinin sesini işiten ve istediklerini verecek birisinin olduğunu bilmek bir rahatlama vesilesidir.Maaruz kaldığı sıkıcı ve dehşetli haletten kurtulmak için bol bol la havle vela kuvvete çekmek ve kötü halden iyi hale geçmeyi arzu etmek rahatlama vesilesidir.Başa gelen bela ve musibetlere karşı Allaha tevekkül etmek ve ona güvenmek bir rahatlama vesilesidir.Hadsiz ihtiyacatına karşı rezzakı kerime istimdat etmek ve her şeyin onun elinde olduğunu bilmek ondan istemek bir rahatlama yoludur.Hadsiz düşmanlarına karşı her gün istiaze edip Allaha sığınmak ve onların şerlerini rabbinin def edeceğini düşünmek bir rahatlama vesilesidir.Geçmişin elemlerinden kurtulmak ve günahlara tövbe edip rabbinin affedeceğini düşünmek dahi bir rahatlama vesilesidir.. Geleceğin endişelerinden ve kaygılarından kurtulmak için bol bol Hasbunallahı nimel vekil çekmek bir rahatlama sebebidir. Başa gelen sıkıntılara karşı teslimiyet gösterip rabbine sığınmak bir rahatlama vesilesidir. İhtiyarlığına üzülmeyip ebedi gençlik ve ebedi mutluluk yeri ve yurdunun olduğunu düşünmek bile bir rahatlama sebebidir. Afakanlar ve ruh darlığı zamanlarından kalbin tatmini için zikir ve evrad ile meşgul olmak kalbin mutmain ettiği için bir rahatlama sebebidir. Ölenleri için üzülmek ve kahretmek yerine Allahtan geldik ona döneceğiz demek dahi bir teselli ve ferahlama sebebidir. Elinden gelenleri yapıp elinden gelmeyenler için rabbine itimat etmek ve ben Allaha itimat ettim demek bile bir rahatlama sebebidir.

Bu kadar ve daha fazla rahatlama sebebi olan bir dinin mensupları için bunalım, intihar, keder, isyan ve dalalet olmayacağı gibi bunlardan mahrum olan kalp, akıl ve ruhlar ise daima azap ve keder içerisinde kalırlar. Müminler ezanla, zikirle,namazla,dua ile,tazarru ile,tevekkül ile,teslimiyet ile,ruh ve kalplerini rahatlatıp huzura erdirirken bu ilahi ve nebevi reçetelerden mahrum olanlar ise rahatlama ve ferahlamak için alkol,uyuşturucu,eğlence ve oyunlarla kendilerini oyalarlar.İptali his nevinden bir uyutucu hevasatlar ve cazibedar oyuncaklarla kendilerini rahatlatmaya ve ferahlatmaya çalışırlar.bu beşeri ve nefsani reçeteler onları rahatlatmak yerine iyice yaralarını deşer,kederlerini artırır,acılarını artırır.ya o ruh ve kap sahipleri intihar eder yada psikolojik ve fizyolojik belalara maruz kalırlar.

Böyle dehşetli haletlere maruz kalıp mutsuz olmak istemeyen insanlar için en güzel sığınak,melce,dayanak,huzur ve ferahlama kapısı ilahi ve nebevi reçetelerdir.Bu ilahi reçeteler olan zikir,evrat,tevekkül,dua,namaz,ezan ve istiazeden istifade edenler için gam,keder,elem ve isyan olmaz.Öfke ve gadap ateşini namaz ve abdest ile söner.Ümitsizlik ve keder elemi dua ve tevekkül ile giderir.Hastalık ve musibetlerin acısı kadere iman ile biter.Ölüm ve ayrılığın acısı ahirete iman ile son bulur.Dünyanın sıkıntısı ve meşaketi cennet özlemi ile hafifler.Yoksa bu ilahi ve nebevi reçetelerin olmadığı hayatların şekvası ve kederi ferahı ve rahatından çok olur.Zevk ve lezzetleri yalancı ve elemli olur.Vesselam.


Konular