Seksi türbanlılar
Onlar gardırobun önünde düşünedursunlar, bahar geldi aniden. Cemreler patır patır düştü, bu sene yaza, az kalsın baharsız geçiliyordu. Bu sebeple olacak, türbanda bahar modası da, `rol modellerini` beklemeden sokaklara döküldü. Her ne kadar türbanı bağlama biçimleri tarikatlara göre değişse de, sanırım giderek kişiselleşiyor bu mesele. Zira öyle sanıyorum ki hiçbir tarikat tavsiye etmez, sivri topuklu pembe çizmeleri, arkadan yırtmaçlı dar etekleri, bol makyaj eşliğinde derin dekolteli gömleği? Siz de bugünlerde görüyor musunuz seksi `örtülüleri`?! Şahsen benim hoşuma gidiyor. İnsanca zaafların tutucu emirlere karşı zafer kazandığını; nihayetinde kadınlığın örtülerin dışına taşıp kendini gösteriverdiğini izlemek hoşuma gidiyor. Başa bir namus bağı gibi bağlanan ve örtünmeyen kadınları dolaylı olarak `namussuz` olarak işaretleyen türbanın baharın da etkisiyle, bütün gövdeye giyilenlerin yanında bir `otantik aksesuvara` dönüşmesinden memnunum. Kadınlığın tatlı halleri yanında türbanın küçülüp küçülüp bir saç süsü haline gelivermesinden... Benim hoşuma gidiyor bu insanlık macerasını izlemek de acaba türbanları yüzünden okullarına giremeyen kızların içi acıyor mudur bu `aksesuvarlaşma sürecinde`? Ya da acaba kara çarşaflılar `seksi türbanlıları` kendilerince `namussuz` sayıyor mudur? Onlar `eksik mümine` olarak mı görünüyorlardır acaba daha `kapalı` olanların gözüne? Gazetelerde hep öyle resim vardır; parkta sevgilisiyle el ele yürüyen türbanlı kız, ağaçların arkasında sevgilisiyle konuşan türbanlı kız... `Yakaladık` hınzırlığıyla çekilmiş fotoğraflar. Yürüyecek tabii, öpüşecek elbette, pek tabii el ele tutuşacak. Çünkü nihayetinde insanlık, üzerindeki bütün `örtüleri` atıp özgürleşecek, koşacak, sevişecek, dans edecek. Öyle bir bahar gelecek ki, bütün örtüleri `aksesuvar` edecek...
Ece Temelkuran
Ece Temelkuran bile anladı
Ece Temelkuran bile anladı bir biz anlamadık bunu
16.10.2008 - Arif Cahit