sarhoş ve muezzın arasında geçen !!!
- Yarabbi! Beni Cennetine koy, bana köşklerini ver, bana kevseri ver, bana hürülerine ver...
Bu yakarmaları işiten müezzin, sarhoşun yakasından tutarak:
- Ey akıldan, dinden gafil, senin camide işin ne? Sen ne yaptın ki, Allah'tan hem de bu sarhoş halinle diliyorsun? Hiç yakışıyormu?
Sarhoş bu sözleri işitince başlar ağlamaya ve:
- Müezzin efendi, müezzin efendi... ben sarhoşum, yakamdan elini çek, bana ilişme, dokunma bana, inciştme beni, kırma kalbimi. Unutma, bilmiyorsan bil. Cenab-ı Hakk'ın rahmetinden lütfundan günahkar kullarıda ümitlenir. Benim sana sözüm yok, ben senden mi isityorum. Tevbe kapısı açıktır. En büyük yardımcı Allah'dır. O öyle lütuf sahibidirki, O'nun lütfunun, rahmetinin büyüklüğü yanında kendi günahımı büyük görmeye utanıyor, günahıma büyüklük veremiyorum, der….
Elbette ,Allah (cc)’ın lutfu ve Rahmetinin Büyüklüğü Yanında günahlarımız çok Küçük Kalır !!!
Ama,Allah(cc) insana akıl ve düşünce vermiştir. İnsanlarda, verilen hak yolunu takip ve yaşamaları için. Onu canlılardan ayıran ve üstün tutanda budur, onun için nasıl olsa kapı açıktır, hiçbir iyilik,ibadet yapmıyayımda tövbe etsem tamamdır, bu olmaz işte, bu herkese mahsus değildir. Ancak sonuç ve sonucu tayin eden allahtır (cc). Bunun için böyle olayları kendi kendimize uyarlamamak lazımdır. Hak yol ve kuralları varken,neden ters yolda olayım ki ? İnsan nebilir ki,hangi saate,hangi saniyede öleceğini. Acaba af dilemek zaman ve fırsatı olabilir mi insanın. İşte bunları düşünerek hareket ve kendimize çekidüzen vermemiz gerekir.
yukarıdaki olayda , önce bunu çıkarmamız ve anlamamız lazım, sonuç olarak hiçbir zaman hatalıyı,günahkarı ettiklerinden dolayı hor görmemek,ona devamlı ışık tutup , yol gösterici olmamız lazımdır. Çünkü o günahkar dediğimiz insanın, heran af ve mağfireti söz konusudur,o af dilemeside onunla Allah arasındaki birşeydir.( Kul araya giremez)!!!
Saygı ve sevgilerimle……………… Allaha emanet olalım..Amin
çarpılılan gerçekler hakkında
sevgili yalnız savaşçı
çarpıtılan gerçekler hakkında yazdığın yorum çok güzeldi Allah razı olsun fakat,
bazı hususlar kafama takıldı veli bir kulun kabirdekinin durumunu bilebilecegini söylemişsin
bu gaybi bir konudur onun durumunu veli kul bilemez sadece Allhın izniyle peygamberimiz sav bu durumlarda haber verdigi olmuştur
gazalinin küfür ithamıda ters geldi gazali tekfir makamımı?
ibni sinanın dedigi yalnış anlamıyorsam eger hasır sadece nakillle bilinir iman edilir akıl kavrayamaz zaten inandıgını da söylemiş nakille bilinir derken kabul etmiş.NİÇİN gazali tekfir ediyor
02.05.2007 - yusuf ali