Çalışan Kadınlar Neler Yaparlar?
Ailevi
• Çocuklarını kreşlere postalarlar. Zaten çevre sıkıştırıyor diye yapmış oldukları bir iki çocuğa da bakmayıp el aleme teslim ederler. Çocuk bakıcısına anne diyince de ahu figan ederler.
• Fıtratlarına uygun iş yapmadıkları için işte çok yorulurlar eve yorgun argın gelirler. Bu yüzden bir de ev işleri kabus olur. Ev işlerinden nefret ederler. Çocukları başlarından atarlar, o masumlarla ilgilenemezler. Eşleri biraz yanaşınca oralı olmazlar, güzel ve bakımlı giyimleriyle iş yerindeki erkeklerin gözlerine bayram tatili yaptırdıkları için yorgunluktan kocalarına zaman ayıramazlar. Malum meseleden kaçınırlar. Kendilerini dışarıdaki erkeklere gösterirler, dışarıya karşı süslenirler, giyinirler, kokulanırlar, çok taze ve canlıdırlar ancak; evde dağınık, pasaklı, bakımsız ve yorgundurlar.
• Sürekli erkeklerin pis nazarı altında manen ve maddeten yaralanırlar. Bu yüzden tahammülsüz, geçimsiz, stresli kimseler olarak ailede huzursuzluk çıkartır, çocukları azarlar, kocalarına karşı çıkarlar. Kapalı da olsalar bu böyledir. Erkek için kadın kadındır. Açık kapalı çok fark etmez.
• Çok bilgili ve bilinçli (!) oldukları için kendilerini kocalarına karşı ezdirmezler. Kadın haklarını çok iyi bilirler. Amirleri çarklarına tükürür gıkları çıkmaz; kocaları nazdarlığından bir şey söyler de kıyameti koparırlar.
• İş yerinde 9 saat, yol süresi de hadi 1 saat olsun, 8-10 saat evin dışında zaman geçirirler. Evde de kara dizi keyfi vardır. O da 2 saat tutar. 6 saat da uyku.. Günün tamamına yakını kocası ve çocukları dışında, ailesi dışında harcandı mahvolup gitti. İş yerindeki adamaları kocasından daha iyi tanırlar.
• Çocuklar çalışan anne ile yemek yapan baba arasında ikilem yaşarlar. Hani her çocuk kendi cinsinden olan ebeveynini model alır ya.. Anne gibi latif baba ile baba gibi hırçın anne arasında kalıp ulen şimdi ben hangisi gibi olacağım diye düşünür ve biraz ondan biraz bundan olayım deyip hissen her ikisini de taklit ederler. O yüzden şimdiki çocuklar eşcinsel eğilim göstermektedirler. Uç noktalara çıkanlar olduğu gibi hiç olmazsa çevremizde kız gibi mızmızcı, kırılgan kadınsı erkekler veya erkek gibi cesur, atılgan erkeksi kadınları görmek mümkündür.
• Kendi ayakları üzerinde durmak meraklısı zeki, okumuş, kültürlü, paralı kadınlar; erkekleri her alanda paçavraya çevirip kenara koyarak ömürlerinin sonunda evlenmedik, çocuğumuz olmadı falanca makama geldik de ne oldu deyip nedamet ederler ancak yılların vermiş olduğu bir alışkanlıkla tevbe etmez, genç kadınlarla tecrübelerini paylaşırlar.
• Kadınlar… Liseyi bitirecekti, üniversiteyi kazanacaktı, KPSSye girecekti, memur olacaktı, memurluk da yetmeyecekti terfi edecekti, falanca makama gelecekti filanca mevkie gidecekti derken bir de bakarlar ki ömür geçmiş evlenmemiş, çoluk çocuğa karışmamış. Fıtri latifelerini inkişaf ettirmemiş. Evlenmiş olsalar da sadece bir-iki çocuk yapmış, o çocuklar da başıboş, yalnız, sevgisiz-merhametsiz yetişmiş. Çocukların içinde ukdeler kalmış. Gizliden kin beslemektedir çocuklar anacığına. Çocuklar kreşe, ana-babalar huzurevine…
İş
• Sık sık rapor alırlar. Yoğun tempoya gelemezler. Dişleri ağrıyınca, canları sıkılınca, özel günlerinde vs. Tanıdıkları doktorlardan her daim rapor alıp evde dinlenirler.
• Gebe kalınca 8 ay kuruma uğramazlar, yasal hakları vardır. Çok az çalışıp çok fazla para kazanıp o haksız kazançla hayatı kendilerine zindan ederler. Ahrette de mesuldürler.
• İdarece kendilerine iş verilince panikler, strese girer, etrafındaki insanlara çatarlar.
• Boş kaldıklarında çeneleri boş durmaz, ölü kardeşlerinin etlerini çiğnerler. Gıybet memuriyette önemli bir müessesedir. Hatta artık maalesef birlikte yaşadıkları için galiba, erkekler de dedikodu yaparlar.
• Sürekli müdür beylerinin odasına gidip diğer kadın memurları şikayet ederler. Birbirlerini çekemez ve birbirleri olmadan yapamazlar. Hemen küsüp hemen barışırlar.
• Evdeki sorunlardan veya nişanlıları (garibanlar hangi birini hatırlasın!) ‘bugün bizim ilk birlikte elektrik faturasını yatırma yıl dönümümüzdü nasıl unutursun?’ kavgaları nedeniyle ya kurumdaki diğer memurlara ya da hakkını bilmez, soru sormaktan korkar, güzelim Anadolu vatandaşlarına patlarlar. Artık karşısına kim çıkarsa ayvayı yemiştir.
• Yeni zamları eleştirir, eski işleri bitirmezler… Eve 3-4 milyarcık girer ve bu parayla çevrelerine evlenmemeyi, bir öküzün çekmeyeceğini, bu zamanda hayatın pahalı olduğunu, varsa hafta sonu başka uygun bir iş yapmalarını nasihat ederler. Çok kazanır ve çok tüketirler. Kazanıp tükettikleriyle iki ailenin rahatlıkla geçinebileceğini iddia ediyorum.
• İş yerinde kadınların doğum günü partileri bitmez. Her gün birileri doğar ve işe paydos edip kendilerinin yapmayı asla beceremeyecekleri yaş pastalar satın alınıp minik partiler tezgahlanır.
Ekonomik
• İnternetten sürekli bir şeyler satın alırlar. Suratları için indirimli çok paralara boya badana takımı alırlar. Pabuçlarda, küçük çantalarda indirimler bitmez. Eve iki maaş girmesinden mi bolluktan mı nedir? (Evine bir maaş girmeyen aileleri düşünmeden) ellerindeki parayla ne yapacaklarını bilemediklerinden ay sonunda kredi kartına borçlarına boğulurlar.
• Ayda bir yaklaşık 150 TL miktarında parayı avrat berberlerine israf ederler. (Bir erkek o parayla iki yıl boyunca en az ayda bir kez tıraş olur.)
• Çocuklarını kreşlere postalarlar veyahut dadı tutarlar. Kazandıkları paranın yaklaşık üçte birini (500-600 TL) dadıya veya kreşe dökerler. (Kreş aylığı ortalama 800 TLdir). Kendilerine sorulduğunda; ekonomik bağımlısızlığı için mücadele ettiğini feryat ederler.
• Çalışan kadınlar israf ve bereketsizlikleriyle eve bir getiriyorlarsa iki çıkartıyorlar.
• Her gün farklı farklı ve uygun uygun giyinecem diye ayakkabıya uygun çanta ona uygun surat boyası, ee buna da uygun kolye lazım.. derken ne neye uygun ne neye lazım karıştırırlar. Derken israf israf israf… Hem de maaşı beğenmeyip kanaatsizlik ederler.
Ahlaki
• Açık saçık giyinirler. Dar badiler, kısa etekler vs. En iyisi hiç olmazsa Allah’ın emrini çiğneyip başını açar. Çok ender olsa da peruk takanlar vardır.
• Laubali konuşurlar. Kendi aralarında ve/veya erkeklerin yanında yumuşak konuşurlar, kahkaha atarlar, espri yaparlar, erkeklerin yaptığı esprilere gülerler. Erkeklerle şakalaştıkları olur. Böylece maalesef erkeklerin ilgisini çekerler.
• Sefil süfaha giyindikleri için iş yerindeki erkekler laf atar, ima eder, erkek sohbetine kadının uzuvları ve giyim tarzı meze olur.
• İş yerindeki erkekler bir abi bir kardeş gibi(!) o günkü giyimleri için bacım/ablacım çok yakışmış şeklinde iltifat eder. Safdirik kadınlar ise yumuşak sesleriyle, kırıta sırıta teşekkür ederler.
• İş yerinde dinidar evli erkeler ile dinidar evli kadınlar çok iyi anlaşırlar. Birbirlerine sırdaş olurlar. Evde yaşanan sorunlar konusunda birbirlerini teselli ederler. Hatta bazen dinidar evli erkek; kocasıyla kavga edip boşanmayı planlayan dinidar evli kadına sahip çıkar(!) Onu ikinci hanımı olarak nikahına alır.
• Hayaları yırtılmıştır. Rahatlıkları, cesaretleri, seviyesiz konuşmaları erkekleri hayrette bırakır.
• Araba kullanma merakları vardır. İş yerindeki stres yetmez bir de trafikte erkeklere taş çıkartırlar. Daha yeni çıktığı için ürkek olanlar var olduğu gibi tecrübeli olup diğer şoförlere küfreden, çoklu imalı korna çalan, yavşayıp yol verdiği için elin erkeğine selam verip teşekkür eden usta şoförler de vardır. Kadınların kurallara uyma merakından çok erkekler delirip kaza yaparlar ve bu durum istatistiklere ‘kadınlar erkeklerden daha iyi şoförlerdir.’ diye geçer.
• Giyim kuşamlarındaki fuhşiyat öyle bir hale gelir ki erkekler ne çalışabilir ne de evine huzur götürebilir. Kendini tutamayıp bacım niçin böyle giyiniyorsunuz? Biraz dikkatli giyinseniz ne olur? Diye sual eden ehli insaf sahibi bir zata en klasiğinden üç cevap veririler: 1-Kendim için giyiniyorum. 2-Bana yakıştığını düşünüyorum. 3-Kendimi iyi hissediyorum… Onlar kendilerini iyi hissettirmek için yakıştırdıklarıyla erkekleri delirttiklerin biraz farkında olarak ve bundan sinsice zevk alarak başta kendilerine, başka kadınlara ve kendi erkeklerine de zarar verdiklerini akıl edemezler.
• Giyimde kuşamda iş yerindeki diğer kadınlarla yarışırlar. Kurumun en güzeli olmak yolunda masraftan, tavizden, günahlara girmekten kaçınmazlar. Dikkat çekmek ve en birinci güzel olmak için erkeklerin iştahlarını kabartırlar. Her gün değişik bir giysiyle gelmeye çok özen gösterirler.
• Çok sıkarlar şu parfümü. Kokarca derim ben onlara, midemizi bulandırırlar. Kimisinin de şehevi duygularını galeyana getirirler.
A) Ama hepsi öyle değil; içlerinde dindar olanları da var diyen çokbilmişe cevaptır: Dindar olunca kadın kadınlığından çıkıyor mu? Cazibesini mi yitiriyor? Hiç olmazsa başını açıyor mu? Hem kadın tesettürlü olduğu sürece her işi yapar mantığından sıyrılın artık. Günde yüzlerce erkeğin nazarı altında yıpranır kadınlar. Tesettürlü, dindar olunca onlar imtihan edilmiyor mu sanıyorsunuz? Elin erkeğini beğenip kocalarına tercih etmiyorlar mı sizce? Sükut..
B) Muhtaç olduğu için çalışanlar da var. Neden bunlardan bahsetmiyorsunuz acaba? Diyen izaha muhtaç kardeşime cevaptır: Biz burada ahlaksızlığa sebep olma durumlarını analiz ediyoruz ve toplumun yaralarını kanatan taife yukarda açkılandığı şekilde tasvir edilmesi lazım geldi. Hadis-i şerifte: Ben size kadınlardan daha büyük bir fitne bırakmadım. İhtarının muhatapları kimler olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Amacımız kadın düşmanlığı yapmak değil. Bu maddeleri hak eden kadınlardan bahsedilerek safdirik İslam kadın ve kızlarını ikaz etmek istedik. Muhtaçlık durumuna gelince; evinde dikiş nakış yaparak, küçük bahçesinde bir şeyler yetiştirerek çocukların ihtiyaçlarını gidermeye çalışan iffetli, masum, gariban, evinde oturan, tesettürlü, müşfik ve ahlaklı kadınlar bahsimizden hariçtir. Maksat zarurette çalışıp çalışmamak değil. Fitneye sebep olup olmamaktır.
C) Siz sadece memurları ele almışsınız, oysaki tarlada tapanda çalışan kadınlar da var? Diyen sivri zekaya cevaptır: Evet, ben ekseriyetle memurları yazdım. Ancak bu sadece bir sembolizedir. Yani; bununla şunu demek istedim. Kadınlar, çalışmak gerekçesiyle a- yuvalarından çıkıyorlar. b –ev işlerini, çocuklarını ihmal ediyorlar. c – kendilerini açıp saçıyor. d- kendilerine haram olan erkelerle sürekli diyalog içine girip onların pis bakışlarıyla yaralanıp sadakatsizliğe, ihanete, hırçınlığa, tahammülsüzlüğe sevk olunuyorlar. Ve aileler parçalanıyor. Çocuklar perişan oluyor. Toplum çözülüp çöküşe geçiyor. Dünya ve ahret hayatımız yanıyor. Hem de fıtratlarına uygun olmadığı için erkeksi bir çalışmayla madden ve manen bozuluyorlar. Erkekleşip vahşileşiyorlar, hayâsızlaşıyorlar. Örnekler değişebilir. Okulda okuyan kızlar da, tarlada çalışan kadınlar da, evinde chatleşen kadınlar da bu durumlara düşerlerse ki düşüyorlar aynı sorunları yaşarlar. Ancak köylü hatunlar, şehirli karılara kıyas edilmezler.
D) Söylediklerinizin çoğuna katılmakla beraber bunu çalışan tüm kadınlar için genelleyemeyeceğinizi hatırlatmak isterim. Diyen dert anlamaz kardeşimize bir hatırlatmadır: Bunu tüm çalışan kadınlara en sefil haliyle genellemek doğru olmaz kanaatindeyim. Ancak bu sorunsal alana giren her kadın kendi sahip olduğu değerler ve birikimlerle cüzi külli bu ahlaksız pazarda satılma tehlikesi içindedir. Şuanda böyle bir problemi yaşamıyor olması yaşamayacağı anlamına gelmez, gelmemeli. En az zararla kurtulan birçok erkeğin bakışları kıskacına girer. Çocuklarına layıkıyla annelik yapamaz. Kendi çalışma giderleri için ekstradan harcamalara girmiş olur. Ve bir erkek o işte çalışıp hakikaten ailesinin geçimini sağlayacak iken kadın girer. Bir eve iki maaş, başka bir eve hiç maaş girmemiş olur.
E) Ama bu yarışta kadınlar galip geliyor, erkeler de bizim kadar çalışıp bizim geldiğimiz makamlara gelsinler diye ısrar eden kardeşimize son hatırlatmadır: Siz kadınlar açık saçık olarak ortalıkta gezip durunca nasıl çalışsın bu erkekler de hem sınav kazansınlar hem de memur olsunlar. İmkan olsaydı da her cinsiyet evinde birbirlerine görünmeden çalışsalardı, o zaman görürdük kimin daha başarılı olduğunu. Siz kahpe oynuyorsunuz bu oyunu. Cemalinizle, cazibenizle erkeklerin gözlerini kamaştırıp akıllarını uçurarak mağlup ediyorsunuz onları. Tesettüre girin de öyle yarışalım. Bizim elimizde öyle bir bıçaklı bacak silahları yok. Erkeklerin ve insanlığın en büyük imtihanı siz kadınlarla ahrette indi İlahide hesaplaşacağız.
F) Ama her şeyi de kadının üzerine atmayın canım, erkeklerin de bu sorunların yaşanmasında büyük katkıları var. Diyen zıp zıp kıza cevaptır: Evet, erkeler de bu edepsizliklere düşebilmektedir. Ama bunun da yine sorumlusu kadınlardır. Çünki erkeğin şehevi hisleri nazaridir. Yani erkek cinsel anlamda görselliğe önem verir ve bu şekilde tahrik olur. Kadınlar öyle aşufte gibi giyinince erkekler de nefislerine mağlup olup bu kadınlara yanaşıyor, iltifat ediyor, elde etmek istiyor.. Ve olanlar oluyor. Erkek açık saçıklık görmeyince şehvet duyguları kedi gibidir. Ne zaman ki sefih bir görüntüye maruz kaldı o zaman aslan kesilir ve çevresindekileri parçalar. O yüzden kadınlara tesettür emri vardır dinimizde.
G) Tamam da biz kadınların da sosyal hayatta cinsiyetimize uygun çalışanlar olsun, kuruluşlar olsun istiyoruz. Zaruri hallerde, özel durumlarda kadınlar olarak, kadınlara ihtiyaç duyuyoruz. Mesela, hemşirelere, ebelere vs. diyen insaf sahibi hemşireme ihtardır: Evet, bu doğru ancak çevremize baktığımızda çalışan kadınların hemşire ve ebeden çok mühendis, şoför, tezgahtar, ambar memuru vs. Erkelerin yaptıkları işeri gördüklerini müşahede ediyoruz. Hem zaruri hallerde bir erkek hekimlik sıfatıyla bir kadının en mahrem uzvuna bakabilir ve dokunabilir diye hüküm var. Bu ruhsattır. Mal ve mülk sahibi Rabbimizin iznidir. Yani bir iki kez kadına ihtiyaç duyuyorsunuz diye yüz binlerce kadını dışarı çıkartmaya taraftar olmak ne demek?! Yukarda bu kadar zararını saydık bu mahlukların çalışmasının. Birkaç dirhem fayda göreceğiz diye cemiyette fitne mi çıksın? Şu zamanda yüz binlerce mahluk bir birinin neyine neyine bakıyor, hem de haram bir surette. Hem siz endişe etmeyin. Dünya imtihan dünyası, birileri zaten nefsin, şeytanın, masonların yardımı ve karıştırmasıyla bu işlere girişecek zaten. Onlardan faydanızı görürüsünüz. Bizler ehli İslam olarak az bir fayda için bu edepsizliğe taraftar olmayalım. Vazifemiz şuurlu müminler olarak imana ve Kur’ana hizmet etmekle kendimizi ve sevdiklerimizi dünya ve ahrette kurtarmak olsun.
Yeşil feminist anlayışınızla değil islami hassasiyetinizle anlamaya çalışınız.
Cenab-ı Hakk, bizi ve sizi bu asrın dehşetli ve cazibedar fitnesinden muhafaza eylesin...
Re: Çalışan Kadınlar Neler Yaparlar?
bu devirde bir bayanın çalışmaması olsa olsa "kafasını kuma gömmek" olur.çünkü devir çok zor bir devir.günümüzde artık meslek sahibi olmak,kariyer elde etmede kadın-erkek ayırd edilmiyor.
27.06.2013 - sjdksdnsxmsk