Sanal Eş Arama Umutları

Baş döndürücü teknolojik gelişmelerle birlikte insan ilişkilerinde de büyük değişiklikler olmaya başladı. Eskiden insan insana bire bir ilişkiler vardı. Şimdi ise bu ilişkilerin yerini, internet ortamındaki sanal ilişkiler almaya başladı.
Kitle iletişimin ve bilgisayarın insana kazandırdığı sayısız imkanların yanı sıra, teknoloji bir çok değerleri de alıp götürüyor. İnsanı sosyal hayatından, çevresinden, arkadaşından ve ailesinden koparıyor. En önemlisi, kişilik karakterinde yaptığı tahribattan dolayı da insanı yalnızlığa sürüklüyor.
Yalnız kalan insan, içindeki boşluğu doldurabilmek için "sanal alem içine" dalıp farklı arayışlara yöneliyor. Televizyonla, bilgisayarla ve cep telefonuyla içindeki boşluğu doldurmaya çalışıyor.
Kişinin içe dönük bu sanal arayışları ona bir takım rahatlıklar sağlıyor gibi gözükebilir. Sanal alemle öylesine bütünleşir ki, yaptıklarıyla mutlu oluyor sanır. Meşgul olduğu süre içerisinde de müthiş bir haz alır.
Ancak, Benliğiyle baş başa kaldığında, kendini bir garip hissetmeye başlar. Farklı bir kişilik kompleksi içinde ruhsal sıkıntılara girer. Gerçek hayatla sanal hayat arasında gidip gelir. Gerçek insanlarla sanal insanları birbirine karıştırır.
İşin daha vahim yönü, umut bağladığı ve güvendiği insanların ihanetleriyle karşılaştığında da hüsrana uğrar.
Eskiden Mektuplaşmalar Vardı
Bir zamanlar mektup arkadaşları vardı. En güzel kelimeler, en anlamlı cümleler seçilerek mektup kağıtlarına dökülürdü. Umutla ve merakla mektupların cevapları beklenirdi. Bu kültür öylesine yaygınlaşmıştı ki edebiyat alanına bile girmişti. Mektuplaşma kültürü, başlı başına bir sanat dalı olmuştu. Yakın tarihe kadar mektup kültürüyle iç içe yaşıyorduk. Telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte mektuplaşma kültürünün yerini şimdi, " mesajlar ve sözel anlatımlar " aldı.
Vakti zamanında çok yaygın olan bir söz vardı : " At, avrat, silah." Şimdi bu ifadenin yerini: " araba, avrat, cep telefonu" aldı.
Cep telefonu konuşma ihtiyacından öte, bir alışkanlık haline geldi. Dünyada en çok cep telefonu kullanan ülkeler arasında dördüncü sıradayız. Adeta insanlar, kişiliklerini cep telefonlarıyla ispatlar hale geldiler. Son gelinen nokta, çok daha farklı bir görünüm sergiliyor. Gençler, İnternette yapılan "çetleşmelerle" kendilerini bambaşka bir sanal dünya içerisinde buluyorlar. Yüzünü görmediği, sesini duymadığı, yaşınıbaşını bilmediği, dilini, dinini, hatta cinsiyetini bilmediği insanlarla uzaktan uzağa ilişkiye giriyorlar.
Genelde yalanlar, kandırmacalar ve ihanetler üzerinde kurulan bu sanal ilişkiler bir maceradan öteye gitmiyor. Gerçi, bu sanal ilişkiyi önemseyip işi evliliğe kadar götürenler de az değil. Bu da işin bir başka boyutu...

Sanal Aleme Rağbet Neden Oluyor?

Sanal aleme rağbet eden insanların psikolojik ve sosyolojik halleri incelendiğinde çok nedenler sıralanabilir. Bizi ilgilendiren iki önemli neden üzerinde kısaca duralım.
Bunlardan birincisi, herkeste var olan " merak duygusu" dur. Merak duygusu, sağlıklı ve sağlıksız her insanda var olan bir duygudur. İnsan bilmediği şeyleri merak edip öğrenmek ister. Burada önemli olan, davranışlarını kontrol altında tutabilme iradesini gösterebilmesidir. Bu iradeyi gösteremeyen ve bağımlı hale gelen kişiler, hem kendilerine hem de çevrelerine sorun olurlar.
İkincisi, sosyal hayatta kendilerini ifade edemeyen, içine kapanık, ruhsal sorunları, davranış bozuklukları ve bastırılmış duyguları olan kişilerdir.
İnternette "çetleşme yaparak " sanal aleme kendini kaptıranlar üzerinde psikologlar ve sosyologlar devamlı araştırmalar yapıyorlar. Bu insanların kişiliklerini ve ruhsal dünyalarını devamlı inceliyorlar. Çok enteresan sonuçlar ortaya çıkıyor.
Bilim adamları, kendisini sanal aleme kaptıranların büyük çoğunluğunun içe dönük, sosyal hayattan kopuk ve kendilerini açıkça ifade edemeyen kişiler olduklarını ifade etmektedirler.
Daha sonraki sıralamalarda, gerçek hayattan kaçanlar, cinsel tatminsizler, kişiliği oturmamış zayıf karakterli insanlar, bastırılmış duygularını ortaya koyamayanlar ve çeşitli komplekslere sahip olan insanların yanında, yukarıda da belirttiğimiz gibi sırf merak duygusundan dolayı bu işe yönelenler de az sayılmazlar

Sanal Alemden Evliliğe Gidilir mi?

Sanal arkadaşlık yapıp da evlenenler az da olsa var. Yapılan bu evliliklerin ne derece sağlıklı olup olmadıkları pek bilinmiyor.
İnternet teknolojisi bizde yeni geliştiğinden ne gibi sosyal rahatsızlıklara yol açacağını ileriki zamanlarda göreceğiz. Şu anda var olan şekliyle olumlu yönleri yanında olumsuzlukları daha fazla gözüküyor.
Bu bağlamda, internet dünyasının sanal alemi içerisinde eş arama girişimlerini hiç mi hiç doğru bulmuyoruz. Evlilik gibi çok ciddi bir kurumun temellerini bu sahte dünya içerisinde arayanlar, körü körüne kendilerini maceraya atmış olurlar.
Gazetelerdeki, televizyonlardaki evlilik ilanları,internet dünyasındaki çetleşmeler ve diğer sanal arkadaşlıklar, tamamıyla "para tuzakları" dır. Bu tür girişimler, insanların yalnız paralarını almıyorlar. Aynı zamanda umutlarını ve güzelim duygularını da alıp götürüyor.
Sanal alem içerisinde gerçek hayat arkadaşı aramak bir şans işidir. Sağlıklı ve mutlu bir evlilik yapma ihtimali çok azdır. Tamamıyla bir risktir diyebiliriz. Bir ömür boyu beraber olacağınız insanı bu sahte dünya içerisinde arayıp riske girmeye değer mi?
Diğer bir yönüyle, sanal alemde gerçek sevgi yoktur. Evliliğin içtenliğini, sıcaklığını ve samimiyetini bulmanız imkansız gibi. Bu nedenle teknolojinin size kazandırdıklarından daha fazlasını alıp götürdüğünü hiçbir zaman unutmayın.

Mustafa Topaloğlu


2 yorum

Suc birazda ailelerde

Kendi cevremden tanidigim kisiler var, bunlar netten tanisip evlendi, kimisinin yuvasi dagildi vs.
Ama dikkatimi ceken, ailelerin bu tur girisimleri desteklemeleri.
Bu sebepten dolayida genclik: annemiz babamiz artik herseyi normal goruyor diye, herseyi yapabilme curetini bulabiliyor.
Sahsen tasvip etmedigim bir olay, fakat illede netten tanistigim biriyle evlenecem diyorsa birileri, ozaman o insani cok iyi arastirsinlar derim.

Allah c.c. hepimizi art niyetli insanlarin serrinden muhafaza eylesin. Amin.



Nefsini dovmeyen kendini dover -Buhara-

19.01.2007 - Buhara

yorum!!!

Peki bu insanlar birbiri ile görüşmeden mi evleniyorlar. Yani hiç mi yüzyüze konuşmuyorlar, Tanımıyorlar. Belki internetten tanışmıştır ama yüz yüze oturup , görüşüp birbirini tanıyıp evlenirlerse bu kötü mü?

09.05.2007 - Ziyaretci

Konular