Chat Aşkları ve Mağdurları

Chat ortamlarına girmenin kadın ve erkeğe verdiği zararlar had ve hesaba gelmeyecek kadar çoktur. Eşiyle arasında hiç bir problem ve sorun olmayan insanların aralarına koca ihanetler,koca acılar,koca kederler,koca elemler,koca sadakatsizlikler ,koca muhabbetsizlikler hep chat ortamları yüzünden giriyor...Chat virüsleri girdiği akıl ve kalplerin sadakat ve muhabbet ibrelerini bozup,haram ve günah ve sadakatsizliğe çeviriyor.Eşlerin birbirine olan muhabbet ve aşklarını ve heyecanlarının dinamiklerini bozup rotayı isyan ve ihanete çeviriyor.Can sıkıntısı hastalığını chat’ın heyecan ve arzu haplarıyla teskin etmeye çalıştırıyor.Evlenmeden önce uyuşan,eşleşen,birbirini anlayan anlaşan,konuşan dertleşen, seven, arzu duyan kalpler chat yüzünden birden muhabbet ve sadakatleri nefretlere,kederlere,soğukluklara tahammülsüzlüklere dönmeye başlıyor.Ruhlar,kalpler,ve gönüller birbirinden uzaklaşmaya gönüller arasında mesafeler açılmaya başlıyor. Chatın etkisi ve rüzgârına kapılan insanlar artık küçük dört duvar arasındaki evlerinden kurtulup sanal âlemlerin koridorlarından geçip karşı cinsin kalplerine ve gönüllerine misafir olmaya başlıyor. Chat ortamları ve aşkları ile cüretler artıp cesaretler çılgınlaşıp, sadakatler parçalanıyor..

Chat ortamlarında böl, parçala ve yut sistemi işlediği için chatın tuzaklarına düşenler sevgilerini ,muhabbetlerini ve aşklarını o ortamda buldukları insanlarla paylaştığı için ister istemez eşine vermesi gereken muhabbet ve sevgiler ve tutkuları bölünmeye başlıyor..kalbi ve sevgisi iki ,üç, beş kişi arasında parçalanıp küçülmeye başlıyor..Bazen chat aşklarına verilen sevgi ve muhabbet oranları evdeki eşine taksim edilen oranları geçiyor..Muhabbet ve aşk ve sevgi taksimatının yönünü değişiyor.Bölünen ve parçalanan sevgi ve muhabbetlerden eş ve çocuklara bir şeyler kalmıyor..Sevginin muhabbetin aşkı ,sıcaklığı ve heyecanı eşten alınıp gayri meşru chat aşkına verilince evdeki eşe karşı soğukluk başlıyor.Sırtını eşe döndükçe chat aşkına yaklaşılıyor.Evi ve evindeki eşi onu üşütmeye başlıyor.Kalbine koyduğu gayri meşru muhabbet aşkıyla kalbini ısıtmaya çalışıyor.Eşiyle maddi ve manevi bağları koptukça chat aşkına bağlılık artıyor.Eşiyle manevi iplerini koparıp kendisini yalancı, sanal bir chat aşkının aşık ağlarına bağlıyor.Sevgisi ve muhabbeti chat aşkına doğru akmaya başlayınca eşine karşı ise nefret başlıyor..Canı, kanı ,sevdiği olan iyi ve kötü, günde beraber olmaya söz verdiği eşine ait olan sadakat, namus, şeref, iffetini ve muhabbetini chat aşkına yağmalatmaya başlıyor.Aşkın muhabbetin limitlerini sıfırlattığı için eşinden uzaklaşıyor.Chat aşkınının yalancı güneşine yaklaşıp onunla ısınmaya çalışıyor.Aşkı bölünüyor ,muhabbeti bölünüyor, sevgisi bölünüyor, dağılıyor ,gücü tükeniyor. Bu haliyle bir arada bir derelerde kalıyor.Yalancı aşk esintileriyle serinlediği için esintiden vazgeçemiyor.Yalancı aşk sağanağından güya susuzluğunu gideriyor,tutkularını güya söndürüyor.Halbuki bilmiyor ki, ardına takıldığı yalancı aşk düşmanı ve haram havarisi sadece hayatını ve sevgisini bölüp parçalıyor..Chat aşkı ve ortamı sadece imanını iffetini yuvasını imanını bölüp parçalayıp ,yutuyor ve tüketiyor.Bu eksilmeler sonucu vicdani hesaplaşmalar ve korkular başlıyor.Canı sıkıntısı için girdiği yerler yüzünden hayatı imanı, cananları sıkılmaya başlıyor.Dil yalana alışıyor,göz harama kanıyor,kalp aldatmaya başlıyor.Chat aşkı vuslatı için eşinin ölümünü kurgulayıp hayali cenazelerle ruhunu fatihalar okuyor.Chat aşkıyla arasında eşini engel gördüğü için ona sinsice düşmanlık hisleri beslemeye başlıyor.Gözünde ne çocuk,ne evlat nede eş kalmıyor.Rotayı,ahlakı imanı kaybetmiş hislerin ve duyguların baskısı ile hareket ederek akılsız aşkın aklına uyuyor.Dağılmış akıl,kalp ve sevgisine evini dağıtmak ,yuvasını yıkmak korkusunu da katıyor.

Bu feci akibetlerin başlangıç noktası hep merak,can sıkıntısı ve gizli şeytani bir heyecan ve yenilik arama meyili yüzündendir.Hiç bir kimsenin memnun olmadığı ve acı çektiği bu ortamların yönetmenleri şeytan olduğu için chat aşkları hep mutsuz sonla bitiyor.Alt yapısı gayri meşru olduğu için temeli bozuk olduğu için,mağdurlar ya zina mağduru ya aşk mağduru yada ihanet mağduru oluyor.Bu sayıları milyonlara varan mağdurlardan olmak istemeyen eşiyle eviyle çocuğuyla yetinsin.Yalancı mamalara,emziklere,hülyalara deryalara kanmasın aldanmasın.Aldananlar gözlerini hep kederde hüzünde acıda felaketlerde açıyorlar.


6 yorum

Re: Chat Aşkları ve Mağdurları

Arkadaşlar tabirimi mazur görün ama hiçbir erkek dürtmeyeceği eşeğe ot vermez.

06.06.2012 - birben

Çelişki???

23 yaşında bir bayanım. İslami bir sitede tanıdığım bir arkadaşım vardı. Sonra bana ilgi duyduğunu anladım ve ilerleyen zamanlarda da bunu açıkça dile getirdi. Bu tür konulara karşı olan biri olarak uzun bir süre bunu reddederken konuşmalarımız devam etti ve daha sonra ona karşı ilgi duyduğumu anladım. Aslında ilgi duyduğum onun imani yönüydü. Uzun bir dönem konuşmalarımız devam etse de ahlaksız hiçbir konuşmamız olmamıştır. Aksine eksik olduğum konularda dinimizde nasıl olmam gerektiğini yada dinimizde nasıl emredildiğini beni incitmeden anlatmaya çalışırdı. Artık ikimizde ALLAH rızası için birbirimizi seviyorduk. Tek bir kez bile buluşmadık. İkimizde bunu uygun bulmuyorduk. Bu uzun dönemde telefon konuşmalarımız dahi bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdadır. Ciddi anlamda evliliği düşündüğümüz için net ortamında konuşmamızın bir mahsuru olmadığını düşündük. Hatta dünyevi sebeplerden dolayı evlenemeyeceğimiz zamanlar, konuşmamızın da uygun olmayacağını düşünerek çoğu defa ayrılmış ama zaman içerisinde birbirimize duyduğumuz derin muhabbet tekrar birlikte olmamıza sebep olmuştur. Kapalı bir bayan olduğum halde başı açık olarak çalışmak zorunda olmam ve istemeyerek içinde bulunduğum bu durum ayrılığımıza sebep olmuştur. Ayrıldıktan sonra kendime daha fazla çeki düzen vermeye başladım. Sanki bu şekilde onu mutlu ettiğimi düşünüyordum. Evet ayrıydık ama aramızdaki bağda farklıydı. Ve onu gerçekten ALLAH rızası için sevdiğimi anladım. Birlikte olduğumuz süreç içerisinde ondan gelecek hiçbir zarara şahit olmadım bilakis imani tutumu ve içimdeki dünya hevesini yoketmesi en sevdiğim dediğim insanlardan bile daha büyük bir sevgi oluşturdu gönlümde. Hatta dini meselelerde en sevdiğim insanlar beni desteklemezken tek destekçim olmuştur. Çok seviyorum fakat dönüşümün onu üzeceğini ve şuan evlenmemizin mümkün olmadığını düşünerek yine ayrıyım :( ALLAH c.c tan dileğim rızası dahilinde yine birlikte olmaktır. Uzatmak istemediğim, herşeyi ALLAH c.c rızasını düşünerek hareket ettiğimiz kısa hikayem buydu. Şimdi kalsik bir soruyla sormak istiyorum. Sevmek suç muydu? Netten tanışarak sevdiğim böyle bir insanla olan muhabbetimin adı GÜNAH mı olurdu?

10.09.2010 - Vesaire

VESAİRE ye hitaben..Tahkik lütfen sorularımızı cevaplayın artık

İyiakşamlar vesaire...yazdıklarınızı okurken resmen kendi yaşadıklarımı gördüm.neredeyse sizinle aynı yaştayım.kapalıyım aynı şekilde üniversitede okuduğum için belli bir süre başımı açmak zorunda kaldım.şimdi çok şükür artık kapalı girebiliyoruz.ne garip,sanki bu yaşadıklarım sadece bana has zannederdim.ama hikayemizin ve ölçülerimizin sizinle tıpatıp uyması beni çok şaşırttı.aynı şekilde ben de evlenme zamanım gelmeden biriyle konuşmaya çok karşıydım.fakat nette karşıma çıkan bir insan,ben etrafımdakiler gibi olmayacağım,evlenene kadar kimseyle konuşmayacağım dediğim taş sütunlarımı birer birer yıktı..Ona aşık oldum..derin bir gönül bağı oluştu..biz de çok şükür katiyen müstehcen konulara girmedik.ama yine de mahrem olan bir erkekle konuşmanın uygun olmayacağını biliyorum.yaklaşık 10 aydır konuşuyoruz.tabi bir gün konuşup iki gün konuşmamak şeklinde oluoyor bu.bir kere buluştuk sadece.halkın olduğu bir parkta yürüdük.ve bir kere de telefonla konuştuk..ben de şimdi sormak istiyorum aynı sizin gibi Vesaire,bu içimde oluşan derin sevgi bazen öyle büyüyor ki dayanamayıp bir mesaj atmak geliyor içimden.O sıradaki bu isteğim nefsten mi,yoksa Aşktan mı?..ve Rabbim'in yarattığı aşk duygusu ne şekilde yaşanmalı?..sadece kendi içinde yaşayabilecek gücü bulabilir miyiz kendimizde?...selam ve dua ile...

24.11.2010 - Nurr_07

Bir erkek kadını hangi kriterlere göre sevmesi gerekir.

Bu yazı vesaire rumuzlu ve Nurr_07 ye yönelik olarak yazıldı. Nur kardeşin sorularına istediği cevaptır.

Bizler her şeye romantizm ve duygusallık moduyla bakamayız.hakikat cihetiyle de bakmamız gerekir.hakikat ciheti ise her şeye kurallar ve sınırlar getirir.yani duygulara ve hislere bir had ve sınır çizer.ölçüsünü belirler.sevmenin istemenin muhabbetin aşkın sınırlarının neye ve nasıl olması gerektiğini öğretir.hakikat cihetiyle bakılmadığı zaman insan devre dışı kalan aklın yokluğunda sağlıklı düşünemez.akledemez fikredemez.belki ileriyi akibetini göremez.bugün bir çok bayının aşkın yalancı büyüsüne kapılıp değerlerini kaybetmesi bu yüzdendir.sevmeye ve aşka feda edilecek olan şeyler ile kurban edilen şeyler bir olmamalıdır.çoğu bayan aşka namusunu feda ediyor.sonra mağdur oluyor.
İnsan evlilikte Allah rızasını esas almalıdır.ama bu rızaya uygun olan tarzı tercih etmelidir.yani Allahın razı olmadığı bir tarzda sevdiği zaman sadece nefsinin razılığı için çabalamış olur.Allah rızası için seven Allahın rızasını düşünen bir eşin meşru isteklerine razı olur.eğer erkek sevdiği kişinin başını açarak çalışmasını istemiyorsa ona olan sevgisi ve muhabbeti içindir.onun günah ve harama girmemesi içindir.yada erkeklerin içerisinde çalışmasını istemiyordur..üzerine her gün onlarca sinsi gözlerin düşmesini hayallerine girmeni istemiyor.’bunu istemekte maksadım hem seni sevdiğim için hem de seni düşündüğüm için istiyorum diyorsa o zaman o insana itimat etmelidir kadın..seven insan sevdiğinden vazgeçmeyendir.bakın züleyha annemiz yusufu o kadar seviyormuş ki onun hasretinden ve aşkından ve hasretinden dolayı 30 yaş birden yaşlanmış.onun kimselere yar olmasın diye zindanlarda tutmuş.yaşı 60 olmuş ama Yusuf Yusuf diyormuş.ilk gün günkü gibi seviyormuş.onun uğrunda bütün malını dağıtmış saçmış.harabelerde yaşamaya başlamış.ama sevdasından vazgeçmemiş.o zamanın başbakanın eşi olan bu kadın putlara tapıyormuş.ama sevdasından vazgeçmemiş.onun ümidiyle yaşamış ve her şeyini Yusuf uğrunda feda etmiş.rabbi bir gün ona muradını vermiş.gençliğini vermiş yusufa kavuşmuş.yusuf ona şu anda ki helal olan eskiden istediğinden daha hayırlı değilmidir.demiş.şimdi gerçekten sevmeyenlerin yada sevdiğini söyleyenlerin küçük şeyler uğrunda sevdiğinden vazgeçmesi nasıl aşk oluyor.küçük dünyevi kaygılar makamlar için sevdiğinden vazgeçenin elinde günahtan başka ne vardır.helal olan sevmek günah değildir.helal olmayan şey başı şer olan sevmenin sonu da ayrılık ile şer olmasıdır.belki evlenilse sonu hayır olacak ama deneme yanılma ile olan sevgiler geride günah bırakıyor iz yapıyor.çok sevmek para etmiyor.çünkü sevginin önüne dikilen dünya putları ona izin vermiyor.
İslami kriterleri gözeten ve görücü usulü ile evlenenlerde bu süreçler olmuyor. çünkü aradaki zaman nişanlılık dönemi oluyor. ama flört ile oldu mu aradaki dönem zina yada haram oluyor.sevmek ayrılınca suç oluyor.sevmek haram oluyor.çünkü geride paslı izler bırakıyor.başka birisiyle evlendiği zaman ise şeytanın elinde tatlı oluyor.güzel avuntulu hayaller oluyor.sevmek suç değil.nasıl sevdiği suç olabilir.sanal alemin aşk batakhaneleri olan chatlara düşenlerin nedense çoğunluğu mağdur oluyor.o batakhanelerde kirlere pislere bulanıyor.Allah rızası için olan şeyler Allahın razısı olmadığı için demek ki bitiyor.bilinen görünen tanınan şeyler mi iyidir.yoksa bilinmeyen tanınmayan şeyler mi iyidir.sanaldaki aşklar böyle işte.belki gerçekten o tanışılan insanların bazıları insana bir şeyler katıyorlar.o insanlara dini islamı sevdiriyorlar.ama neticede ayrılık olduğu zaman elemler keder fırtınaları biçiyorlar.günah tortularıyla kalıyorlar.günah işlemeyen tövbe ile uğraşmaz.insan ikileme düşüyorsa vicdanı bunun günah boyutunun olduğunu biliyorsa yapacağı tövbedir.bilinen kabul gören takdir edilen örnek gösterilen bir tarzda evlenmeyi düşünmelidir.Allah rızası için seven ise Allah rızasını isteyene tabi olmalıdır.ama bazı insanlar mesleğine yada diplomasına acırda aşkına sevgisine acımaz.onu yıkar dağıtır.kariyerini yada makamını yıkmaz.seven sevdiğini ispat eder.hiç bir şeyi kimseyi engel olarak görmez yıkar.bunları yapamıyorsa o sevgi değil.sanal aşktır.sanal aşk ise gerçek değildir.perdelidir gölgelidir vehmidir zannidir.öyle zanneder öyle görür öyle inandığı içindir.sanal aşklar öyle bir şeydir ki bakıldığı zaman çoğunluğu acı çeker,ayrılır kopar.öyle bir şey ki evlisi dulu yetimi garibi herkes sever tapar kudurur çıldırır.neticede ise muratlar elde edilince biter söner gider.fırtınalı aşklar ansızın diner,tutkulu aşklar saman alevi gibi söner.
Kardeşim insanların netlerdeki karakterisk yapısı aynıdır.herkes ummadığı düşünmediği beklemediği bir gayri meşru aşka sevgiye düşer.karşı olanlar taraftar olmaya başlar.kardeşim misk dükkanına giren tabiî ki misk kokar .his dükkanına girende his kokar.sigara içen yere giren sigara kokar.netlerde oyun ve chat sitelerine girenlerde tabiî ki oranın rengine şekline büyüsüne kapılacaklar ve onlardaki bazı duygular depreşecektir.siz hiç diskoda yas tutan insan gördünüz mü.siz hiç meyhanede gülen insanlar gördünüz mü.siz hiç bulunduğu yere uyum sağlamayan gördünüz mü.chata giren chat yapar,oyun sitelerine girenler oyun oynar.erkeklerle etkileşime girenlerde aşka yaşar.bu süreçler hep aynıdır.yüz kişiden belki 90 kişi birisini bulur.dulu yetimi evlisi bütün bayan ve erkekler birilerini bulurlar.memleket adı soyadı meslek muhabbetleri zamanla aşka döner.entrikaya döner.bunlar tabiî ki şeytanın ekmeğine yağ sürer.eline fırsat geçirtir.o insan zanneder ki dünyanın en mutlu insanıdır.dünyanın en temiz insanına rastlamış dünyanın en yakışıklı erkeğine denk gelmiş dünyanın en bilgili insanının bulmuş.dünyanın en akıllı insanın bulmuş.aşkın en güzelini bulmuş zanneder.halbu ki o alemde olanlar insanların yapmadığı şeylerin yapıldığı yerlerdir.çoğu aşk zannedilen şeyler ise birlikteliğin, beraber olmanın ,konuşmanın ,alışmanın etkisidir.hakiki manada aşk değildir.yaşananların aşk zannedilmesidir.insanın yapmak istediği ama yapamadığı çok şeylerin önüne insanın inancı ve vicdanı engel olur.bazen bu tür tepkimeler duygulardan geldiği gibi nefis ve şeytandan da gelebilir.bu haller insanlardaki etkileşim neticesi olarak duyguların sevginin vb gibi şeylerin kabarması ile neticelenir.boşuna dememişler ya aşkın gözü kördür.aşk kalbi ve hissi bir şeydir.aklı ve vicdani bir şey değildir.bu tür yoğunluklar daha çok başlangıçlarda olur.devamlı konuşma görüşme birbirine iltifat etme tatlı güzel sözler söyleme halleri aşk ve sevgi zannedilen şeylerin başında olur.zamanla bunlar sönmeye başlar.her şeyin doğma yaşama olgunlaşma ve ölme durumları halleri vardır.aşk ve evliliklerde öyledir.doğar büyür ve zamanla ölmeye başlar.bu süreçlerde bir çok şey tüketilir.biter.evliliğe bir şeyler bırakmak gerekir.çünkü ileride lazım olacak şeyleri şimdiden tüketmek iyi bir şey değildir.sizin soracağınız sadece neyin nereden geldiği değil.yaşadığınız şeylerin imani ve islami alt yapısının olup olmadığıdır..yani daha çok buraya takılıp bakmanız gerekir.çünkü işin bu tarafından acı ve gerçeklik vardır.öteki tarafında her şey güzel görülür.ama bu taraftan bakınca öyle güzel ve tatlı değildir.çünkü işin haram ve zarar boyutu vardı.buraya bakın.
Rabbinizin yarattığı her şeyi yerinde doğru ve gerekli hallerde kullanmak gerekir.evet insan sevecek ama severken o taksimatı iyi bir şekilde yapacak.yani kimi neye nasıl ne kadar değer sevgi muhabbet edeceğini bilerek.sevmek duygusu sade insanları sevemek için verilmemiştir,.insan onu sadece kendisi için kullanamaz.veren zatın istediği bir tarzda ve onun emrettiği şekilde kullanması gerekir.bu şekilde kullanmayanların acı dolu aşklarıyla doludur tarih ve zaman.
kederler üzüntüler mutsuzluklar hep zamansız işler yüzünden çıkar.pişmeden yenen yemek,bitmeden kullanılan evler,kemala ermeden yenen meyveler insana zarar verir.her işin bir zamanı vardır.olgunlaşma olma süreci vardır.zamansız ansızın gelen şeyler hayatı amele mahveder.şimdi üniversite gençliği kendisini hep sevmeye programladığı için sanki sevmeyince bir şeyler eksikmiş gibi hareket ediyor.ve hemen okul bitmeden iş sahibi olmadan sevme programı yükletip başlıyor sevmeye.sonra gel gitler endişeler kaygılar zinalara maruz kalıyor.
Bir talebe var yeni başladı üniversiteye .nur medreselerinde yetişti.çocuk bayrama gelmişti ama muzdaripti sınıftaki örtülü bayanlar yüzünden muzdarip olmuş.onların göz hapsinden ona sokulmalarından korkmuş ve sıkılmış.bu fitnelere karşı ne yapayım diye dert yanıyordu.kendince onlara karşı ben nişanlıyım demeyi çare bulmuş.belki bu şekilde harama zinaya ve sevmeye düşmem diyor.şimdi etkileşim ve karma eğitim oldu mu bunlar oluyor.ben o çocuğa dedim.tahtaya koca harflerle yaz.BİZ BURAYA OKUMAYA GELDİK.AŞK VE ZİNA İŞLEMEYE DEĞİL.diye.o zaman belki sana yaklaşmazlar.o çocuk şimdi 5 sene boyunca okulu bitirmeye mi uğraşsın yoksa aşk ve zinayla mı.maalesef kadınlar yüzünden erkekler çok sıkıntı çekiyor.çoğusu aşkın pençesine düşüyor.kadınlar onları sefahet ateşine atıyor.etrafında pervane ediyor.helakete doğru götürüyor.
Kardeşim burada yazılan her yazıya cevap istenirken sadece beden istenilmiyor ki ,insanlar ortaya yazarlar kim cevap verirse verir.benim yazdığım yazının altına vesaire rumuzlu bayan yazı yazmış.ama benden bir cevap beklediğini gösteren bir ibare olmadığı için cevap vermedim.benden birebir cevap istemediği için vermedim.başkaları versin istedim.
Size çözüm olarak derim ki: kişiler arasında sevgi ve muhabbetler vasıl olmuşsa ve ben bu adamdan vazgeçmem diyorsanız o zaman ailenizi gönderin istetin.işi kuran ve sünnete uydurun.en büyük kazanım bu işi meşru bir zemine oturtmaktır.allahın razı olacağı hale getirmektir.yoksa severken başına bela alıp helali haram yapmamaktır.
Kendi sitemde ayrı olarak yazdığım iki yazıyı bu cevabın altında yayınladığım gibi . En yeni yazılar kategorisine de koyuyorum ki insanlar faydalansınlar.Vesselam.
******************************************************************

Sual: Bir erkek kadını hangi kriterlere göre sevmesi gerekir.
Cevap: Mümin bir erkek kadını bekayı aşka gidecek bir yol bulmak niyetiyle Allah için sevmelidir..Hem rahmet-i İlâhiyenin mûnis, lâtif bir hediyesi olduğu cihetiyle sevip ve muhabbet etmelidir..kadında çabuk bozulan hüsn-ü suretine yani beden ve yüz güzelliğine muhabbetini bağlamadan sevmeli.. eşinin en cazibedar, en tatlı güzelliği, kadınlığına mahsus bir letâfet ve nezaket içindeki hüsn-ü sîreti olduğunu bilerek sevmelidir.. Ve en kıymettar ve en şirin cemâli ise, ulvî, ciddî, samimî, nuranî şefkatidi olduğunu bilerek istemelidir..böyle bir talep ile evlenip eşini sevenlerin nazarında kadının cemâl-i şefkat ve hüsn-ü sîret,(yani iç güzelliği) âhir hayata kadar devam eder,yaşlandıkça ziyadeleşir. Ancak bu şekilde o zaif olan eşin hukuk-u hürmeti o muhabbetle muhafaza edilir. Yoksa, hüsn-ü suret(yani bedeni ve fiziki) güzellik üzere kurulsa evlilik yada nefsani ve hayvani bir mesabede devam etse,güzellik zevâliyle, en muhtaç olduğu bir zamanda biçare hakkını kaybeder.sahipsiz kalır kadın.çünkü erkek güzelliği zeval bulan kadını terk edip yeni güzellikler ardına düşer.böyle ömrü hayatın yanında olacak birini sevmek için islamın nurani düsturlarını kendine rehber etmeli..onlara bağlanmalı.Kadında serseri asri bir erkeğin tahakkümüne girmemeli.hissiyatların tahakkümü ile hareket etmemeli, çünkü hissiyatlar yeri geldi mi aklı ve kalbi dinlemezler.eşinde rabbinin şefkatini görmeyen, rabbin keremini cemalini görmeyen rabbin emanetini görmeyen bir eş hürmet merhametten uzak olur,
***************************************************************************
Sual: Sevmenin ve meşru muhabbetin ölçüsü ne olmalıdır?
Cevap: Sevmek sevilmek beğenilmek vb gibi hasletlerle insan mutlu olur.İnsanı sevmeye ve sevilmeye sevk eden muhabbet insanın elinde değildir.Fatiri Hakim o hisleri ve duyguları insanın fıtratına derc etmiştir.Fıtratı gereği insan her şeyi sever ve onlara müştak olur,muhabbet eder,kalbini ,aklını ve fikrini onlara bağlar çünkü;Cenabı hak insana muhabbet çekirdeğini koymuştur.Bu çekirdek helal dairesindeki keyif için verilmiştir.Bu çekirdeğin neşvü nema bulması ise İslam, kuran, iman ,sünnet suyu ve havası ile ancak meyve verebilir.O muhabbet çekirdeği cenabı hak namına olduğu zaman semereli bir meyve olur.İnsan kendisine verilen fıtri olan muhabbetin yüzünü kendi iradesi ile bir mahbuptan diğer bir mahbuba dönebilir.İnsan şerli ,pis ,çirkin ,fani olanı bırakıp baki ve ebedi olanı isteyebilir.Kul sevmesi için ona sevgiyi, aşkı, muhabbeti vereni sevmeli ve onun sevmesini istediği kimseleri sevmelidir.Çünkü sevgi eğer fani mahbuplara feda edilirse o zaman o sevgi hayvani ve nefsani bir mertebeye iner,kıymeti kalmaz.Elmasların camlara inkilap etmesi gibi olur.Gölgeleri sevip asıllarını görmemek gibi olur.Bu gayri meşru muhabbete dönen sevgilerin cezası olarak insan aşkın ah ve vahların çeker.Gözyaşları ile mecazi aşkın mehrini öder ,karşılıksız sevginin elemin çeker ve ruhuna kalbine de çektirir.Müştak olduğu fani ve adi mahbubu güneş gibi telakki eder.Sanki hayatını aydınlatan, dünyasını ısıtan oymuş gibi tevehhüme düşer.Sanki dayanağı ve sığınağı oymuş gibi hareket ederek ona bağlanır.Halbuki o tevehhümler hep bir hayaldir vehimdir.Güneşlere mukabil bulduğu aşk ve muhabbet aslında mum ışıklarıdır.Ruhunu kalbini o sönük ışıklarla aydınlatmaya çalışır.İşte eğer insana verilen cihazat-ı mâneviyeyi, eğer nefsin ve dünyanın hesabına çalıştırılsa ve dünyada ebedî kalacak gibi gafilâne davranılırsa, ahlâk-ı rezileye ve israfat ve abesiyete medar olur. O kıymetli sevgi elmasları arzu ve şehvet pazarlarında ucuza bozdurulur.O muhabbet elmasları gümüş fiyatına satılır.Elması gümüş fiyatına satana deli derler.Rabbin adına rabbin nimetlerini rabbin istediği fiyata satmak gerekir.Satmazsa kul iflas eder.Yevmi mahşerde müflis olanlardan yazılır.




Hayat gayeyi maksadını bilenlere güzeldir
Bilmeyenlere ise zehir zıkkım bir gazeldir.!
************************************************
Boş ve abes sözlerin maskaralığını yapmaktansa
güzel sözlerin hamallığını yapmayı tercih ederim.!

25.11.2010 - tahkik

Aşk kutsal değil!

Nurr_07 Hanım. Bu sitede sorularınızın hepsinin cevapları mevcuttur.
Tekrar edelim; pek çokları gibi tipik bir bataktasınız ve eğer kurtulmazsanız dibi bulmanız içten bile değil. Zaten üniversiteye gitmeniz, başınızı açmanız vs. haram yolları eşeleyen budalaca hareketlerden başka bir şey değildi. Lütfen şu yazıları dikkatle okuyunuz:

http://www.zehirliok.net/node/951
http://www.zehirliok.net/node/951#comment-1686
http://www.zehirliok.com/konu/ask-acisi-ceken-kadinlar.html

24.11.2010 - doktormurat

zinadan sakinma

Türk toplumu maalesef uzun süreden beri bir manevi erozyona girmistir. Bu sebeblerin basinda, sürekli cinselligi ve gösterisi empoze eden yayinlar ve bunu tesvik eden kurumlar gelmektedir. Dini ve inanci temel almayan egitimler, diziler ve öngörüler insanlarimizi hep serbestlige ittirmis ve nacar cözümlere yönlendirmistir. Ben Almanya da yasiyorum ve burada asirilik daha ekstreme dogru gitmektedir, genclerde homseksüellige meil etme,asiri alkol ve esrar tüketimi tehlikeli boyutalara ulasmistir. Bunlar maalesef ülkemizede girmis bulunup toplumlar belli zaman farki ile ayni hastaliklara yakalanmaktadir. Bana göre tek care ALLAH'in ipine sarilmak ve sabir etmektir. S.A.V. bosunami bildirmis, bir kizla bir oglan yalniz kalirsa bunlarin ücüncüsü seytan olur ve onlari "Zinaya tesvik eder" diye!!!
Neden hep ayni hatalar israrla yapiliyor, bu Ayetler ve Hadisler kimin icin bildirildi???
Yalnis egitim, dinden uzak yasam tarzi, serbestlik ve onun sonucunda ortaya cikan zinalar ve yasak asklar...! Peygamber efendimiz bizi uyardi kendisine indirilen Kuran ile,
kimse bilmiyordum diyemez, futbol, dizi ve chatlesmek icin ayrilan vakitler ve paralar ile mutlaka önlem alinabilir di! Sehirlerdedeki bir kisim kizlarimizin ve erkeklerimizin yasam tarzi avrupalilari pek aratmiyor. Allah yardimcimiz olsun ve O mutlaka inanlarla beraberdir.

saygilarimla herkese

Ertan

20.08.2010 - ertan

Konular