Kime Baktın Genç ?

O’na yöneldiğim nadir zamanlarımdan birini soluyordum.Otobüsten inmiştim ellerim herkesin dokunduğu tutacakların kokusunu bırakıyordu burnuma burnuma,oldum olası iğrenirdim zaten uzun, körüklü,eski,kırmızı otobüslerden hem eskiydi üstüne üstlük sıcaktan bayılacak gibi olurdum içlerinde geçirdiğim yolculuklarda..Adımımı yere attığım anda derin bir nefes çektimo güzel mabedin karşı caddesinden..Sebepsiz yere mutlu oldum birden ,ardından izlerken o kırmızı, uzun,gürültülü otobüsü küfür bile edesim geldi bir an..Sustum.

Saatime baktım üçe çeyrek vardı fatura yatırmaya kalksam günün üçüncü tekbirini işitecektim.Ki zaten niyetimde Osmanlı’dan kalma o camide secde etmekti,keza çok daha yakında da işimi halledebilirdim.Karşı caddeye geçmem gerekti,karşımdaki trafik polisine küfreder gibi altgeçit kullanmadım.Sol tarafımdan onu süzüyordum.Düdük sesini duysam tüyecektim hemen,neyse ki duymadım.Kırmızı otobüslere olan öfkem altgeçitler içinde geçerliydi.Uzun boşluklu merdivenlerden indim.Yanımda sıra sıra insanlar banklarda oturmuş gölgenin altında çaylarını yudumluyorlardı.Bir çift el ele yanımdan geçerken kızın omzu omzuma çarptı, döndü,ben özür diledim.Sevgilisi göz ucuyla bana sövdükten sonra geçti gitti,pis pis bakasım geldi bir an ama,sonra ilkokul zamanında bir hocamın anlattığı şu hikaye aklıma düştü : ”Ormanlar kralı aslan bir gün kendisine karşı çıkan bir serçeyi huzuruna istemiş.Tilkiyi çağırıp – ”kim bu kendini bilmez küçük kuş getirin huzuruma demiş”.Tilki yola koyulmuş,bir müddet sonra serçeyi yanında dişisiyle birlikte uzun bir ağacın dalında farketmiş.-Kralım seni istiyor çabuk in aşağı” diye seslenmiş.Serçe : Kralına söyle çok istiyorsa o gelsin buraya demiş.Tilki serçenin bu cesaretine şaşkın halde geri dönmüş.Aslan Krala durumu anlatmış. Ancak aynı şaşkınlık kralda yokmuş.Huzurundakiler ondan bir kükreme beklerken,o sadece şu cümleyi kurmuş : Dişi serçede yanındaydı değil mi ? ”’ bunu düşünüp onun bana aslında kızmadığını düşünüp ,umaraktan arkalarından avluya girdim. Yeni ütülediğim pantolonumun paçalarını sıvadım,’öf’ dedim içimden o kadar da güzel ütülemiştim halbuki ütüsü bozulmasın diye otobüste boş koltuğa bile oturmamıştım.Yanımdaki amcalara gururlanarak göz attım zira gençtim daha ondokuzumdaydım,onlarsa kırklı ellili yaşlarındaydı normal olmayan bir şeydi benim yaptığım.”Evet” dedim ben bunu daha erken farkettim içimdeki ses az daha zorlasa minareyi izleyebilirdim yukarıdan.Şükür ki sustu da yıkadığım uzuvlarım huzura kavuştu.Günümü onunla paylaşmaya başladığım için yanımda birde mendil taşıyordum artık onu çıkarıp ıslaklıklarımı sildim ayakkabılarımı giyip O’na doğru yürüdüm.

Bağcıklarını çözmediğim ayakkabımın topuğuna basarak birini elime aldığım sırada yurdum insanı bir amca çıktı içeriden,sıcak olsa gerek boncuk boncuk terlemişti.Bir sadaka uzattım gözlerimi kısıp gülümseyerek.Aynı şekilde karşılık vermesini beklerken,beni beynimden vuran,iliğimi kemiğimi donduran,aklıma hiç bir zaman gelme ihtimali olmayan şu soruyu sordu : ” Kime baktın Genç ?? ” Bir süre anlamsız durduktan sonra yüzümdeki gülümseme artık riyakarlığımı vuruyordu,bu seferki gülümseme değil zoraki bir sırıtmaydı.Musluğu çevirip o suyu tenimde hissettiğim andan uzun minareli mabedin kapısına gelişime kadar geçirdiğim her dakika gururumu okşarken,bu söz tökezletmişti beni,üşüdüğümü hissettim bir an ve o dakikadan sonra ”Ben galiba yanlış yapıyorum,gerçektende erkenmiş alnımın nura bulanması için,gerçektende insan kulakları duymayınca başlamalıymış bu işe,gerçektende buralara girmek için ya ‘fransızca’ konuşmak,ya da kafa kağıdının yanında bir de baston bulundurmak gerekiyormuş.Evet gençlerin yerleri konser alanlarıymış,buralarda geçirilen vakitlere o körpe zihinlerin ihtiyacı yokmuş,seni yoktan var Eden’i hatırlaman için gerçekten de aradan ellibeş sene geçmesi gerekiyormuş.Ve gerçekten de O iki güzel lafzın arasında boyun bükmek için iki büklüm olunca bu kapıya gelinmesi gerekiyormuş.Ve ben görmemişim kapısının üst kısmında ”Yaşlılar içindir” yazıyormuş. Yanımdan geçen amcaya baktım. Ve utandım.. İçeriye başımı uzatıp el salladım uzun bir ayrılıktı ellibeş sene sonra burada görüşürüz deyip,gittim.


2 yorum

kime baktın genç.

böyle saçmalık olmaz,o amca kesin hayatında eline kitap almamış cahilin biriydi kültürlü birisinin öyle demesine imkan.yok değiil 19 yaşında 7 yaşındaki çocuk bile gidip namazını kılar camide...hayret bişey.

25.01.2010 - wrath

namaz kılmak için 50

namaz kılmak için 50 yasında olmak mı lazım ibadetin yası yoktur bence o gençliğin deli gunlerinde allaha secde etmek daha hayırlı bence gunahlardan allaha sığınmak daha doğru namaz insanları gunahlardan koruyan bir kalkandır

11.01.2010 - dileğim

Konular