AĞLAYAN KALPLER İÇİN...

Pınar Çağlar
ALINTI
----------

AĞLAYAN KALPLER İÇİN...

Es Selamu Aleykum;

“Dua sığıyor sadece avuçlarıma…” diyor şair.Büsbütün ruhumun paramparça olduğunu, neredeyse tüm zerrelerimin kasvetle kucaklaştığını, iliklerime kadar dolduğunu hissettiğim anlardan bir andayım Rabbim!Günahla sırılsıklam kalbimde bir yer var; hiçbir beşerin dokunamadığı, eremediği, köreltemediği bir yer, nefsime rağmen!Oraya yazdım adını :

“LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜ’R –RESULLULLAH”

Allah’ım, sana yönelmiş bu aciz, bu titrek yüreğime nazar ettiğini bilerek yalvarıyorum sana, yine senin nurlu ayetinle : “Sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece Allah’a arz ediyorum”

( Sure-i Yusuf 86 )

Halim’sin sen Allah’ım!Biliyorum ve bu güzel ismine sığınarak yalvarıyorum sana; Hz.Yakub’un gibi yalvaramasam da ben de sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece sana arz ediyorum.Ve bütün küçüklüğümle icabetini ümit ediyorum, buna layık olamasam da!

Ve Allah’ım, kimseyi sana şikayet etmiyorum; çünkü bunu yapabilecek kadar bile kul olamadım sana, çünkü ne olursa olsun ve her kim ne yaparsa yapsın, ona karşı yumuşak olmayı öğrendim Şefkat Peygamberim Hz.Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve sellem’den.Çünkü Efendim Aleyhisselatuvesselam’ın dediği gibi bir gölgelikteyim,evet bir ağaç gölgeliğindeyim.Biraz konaklayıp aslolan yere gideceğim.Yaşadıklarım, üzüntülerim, acılarım, hastalıklarım, çektiğim sıkıntılar sadece birer imtihan değil mi?Evet öyle Allah’ım.Hem canım Peygamberimde ki hal ne güzel bir haldir ki; bütün dünya, O’nun olsa bir arpa tanesi bulmuş kadar sevinmez, bütün dünya, bir anda elinden gitse bir arpa tanesi kaybetmiş kadar üzülmezdi.

Ey Allah’ın en sevgili Resulü!Ne güzel bir ahlak üzeresin.V ey sahabi efendilerimiz!Sizler ne kadar talihlilersiniz.

Nebiler Serveri Efendim, gül kokulu Peygamberim, Sultan’üs-Sekaleyn’im, Canım Ahmed’im (Sallahu Aleyhi ve Sellem )!Öyle ihtiyacım var ki sana, öyle özlüyorum ki seni, öyle muhtacım ki rehberliğine; ne namazım namaz, ne duam dua, ne kulluğum kulluk!Ne olur gel, gel de yetiş imdadıma.Gel de çıkar beni bu nefsine batmışlıktan, gel de kurtar beni bu kendini bilmezlikten.

Ve ey nefsim!Bil ki; eğer derdin dünya ise, o zaman bu dünyanın derdinden başını kaldıramaz bir hal alacaksın.Ama eğer derdin Rabb-i Rahim’inin rızasıysa, imanınsa, hak dinini paylaşmaksaAllah-u Teala Semi-ül Alimdir, hakkıyla işiten ve hakkıyla bilendir.

Dinle ey nefis!Bediüzzaman Said Nursi Hz.’nin ağzından “Firkatli ve Gurbetli Bir Esarette Fecir Vaktinde Ağlayan Bir Kalbin Ağlayan Ağlamalarını” dinle:

Seherlerde eser bâd-ı tecelli

Uyan ey gözlerim vakt-i seherde

İnayet hah zidergâh-ı İlahî

Seherdir ehl-i zenbin tövbegâhı

Uyan ey kalbim vakt-i fecirde

Bikün tövbe, bicû gufran zidergâh-ı İlahî

“Seher vakti, haşir meydanını andırır.Her şey uyanmış gelmiş, tesbih ediyorlar.Ey nefsim, ne zamana kadar gaflet uykusu içinde böyle sersem kalacaksın?Ömrünün ikindi vakti gelmiş, kabre doğru sefer başlamıştır.Her canlıdan ayrılıyorsun.Ney gibi inlemek için niyaz ve namaza gayret et.De ki: Ya Rab!Pişmanım; mahcubum, utanıyorum.Sayısız günahlardan dolayı perişanım.Zelilim, gözlerim yaş doldu, hayatım kararsız.Garibim, kimsesizim, yalnızım, zayıfım, güçsüzüm, hastayım, acizim, hem ihtiyarım, hem iradesizim.Aman diliyorum…Af arıyorum…Yardım istiyorum Senin dergahından ey Allah’ım!”

Allah’a emanet olun, Selam ve dua ile…


8 yorum

teşekkür

çok güzel bir yazı ALLAH razı olsun ve dikkatimi çekti genel konuşuyorum bakıyorum ve duygulanıyorum birinin sıkıntısı olsa buradaki arkadaşlarımızın hepsi seferber oluyor çünkü birimizin üzüntüsü hepimizi bu seferberliğe sürüklüyor.İslam bu demek Müslüman olmak bu demek.....herkese saygılarımla...

15.06.2009 - cemre

selam

ağzınıza sağlık ne kadar güzel yazmışsınız içime su serptiniz....

13.05.2009 - cemre

Amin!

Nusret kardelen kardesim ve Simart dogan kardesim yurekten yaptiginiz bu dualara bende canu gonulden "AMIN"diyorum.yureginize saglik,Allah'im duasi kabul olunan kullarindan eylesin cumlemizi.bizi sirati mustakimden ayirmasin.boyle guzel dualarin devamini tekrardan okumak dilegiyle.Allah'a emanet olun .selam ve dua ile.

05.09.2008 - gurbetkizi

duamız

ELHAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Yerlerin ve göklerin,doğunun ve batının,sıcağın ve soğuğun,iyiliğin ve kötülüğün,yerin altındakilerin ve yerin üstündekilerin,kabirde bulunanların,gaflettten kurtaran,kafirlere ve münafıklara gereken cezayı verecek ve hesap gününün Rabbi olan Allah'ımız bizi Senin yolundan ayırma Ramazan ayının hatırına kabul olunmuş ibadetlerin hatırına kalbi Senin zikrin ile meşgul olan bahtiyar kullarının hatırına bizleri affet bağışla YARABBİ.

Hiç birşey yok iken Sen var ettin,var iken de Yok edecek olan Sen sin Rabbimiz

Denizlerin ve çöllerin,karanlığın ve aydınlığın,seher ve kuşluk vakitlerinin,onsekizbin alemi Kendine zikir için yaratan,kayanın içinden ağacı var eden,tatlı suyu kullarının istifasına sunan,sadece Sana ibadet edilen ve yanlız senden istekte bulunulan herşeye gücü yeten,asla eşi benzeri olmayan ve yardımcıları bulunmayan,her an kullarının yaptıklarından haberdar olan, kalpleri daraltan ve genişleten,zalime cezasını er ya da geç veren ve verecek olan sığınılacak tek sahip olan YÜCE ALLAH'IMIZ

Sıratı müstakim üzere bizleri bulunduruver,günah bataklığından kurtulmak isteyen kullarının feryatlarına yetişiver Rabbimiz,hidayetimizi arttır bizlere ailemize yuvamıza vatanımıza göz dikenlere fırsat verme YaRabbi.

Yaptğımız herşeyden hesaba çekecek olan hesap gününün Rabbi olan Allah'ımız.Ana babamızı ecdadımızı bütün müslümanları affediver.Kabul olunacak ibadetler yapmayı nasip eyleyiver,geri dönüşü olmayan günahlardan belalardan afet ve felaketlerden bizleri muhafaza eyle Rabbimiz.

Saliha eş isteyen salih kullarının ve salih eş isteyen saliha kullarının dualarını kabul ediver Rabbimiz.Ailesinde zikirden gerekli nasibini almamış kişilerin senin yoluna girmek için ettiği dualarıda kabul eyliver Rabbimiz.Rabbimiz evlatlarımızdan neslimizden kalbi Senin zikrin ile meşgul olan hayırlı nesiller nasip ediver, şeytan ve nefsin adımlarını bizlere izletme Rabbimiz.Bizleri nefsinin esiri şeytanın dostu olan insanlardan koru Allah'ımız.Ramazan ayını nasıl güzel geçiriyorsak izninle diğer ayları da öyle geçirmeyi nasip eyle Rabbimiz.Verdiğin nimetlere şükredici kullar eyle bizleri Rabbimiz,verdiğin nimetleri yolunda harcamayı kullanmayı nasip et Rabbimiz.Günah işleyince hemen tevbe etmeyi nasip eyle ve tevbesi kabul olunan imanlı kullarından bizleri eyliver Rabbimiz.Huzuruna iman ile gelmeyi nasip ediver,kabir azabından ve mahşerin dehşetinden bizleri muhafaza ediver Rabbimiz.

Aziz mutlak galip olan hüküm ve hikmet sahibi olan Mevlamız dualarımızı kabul olunmuş duaların zümresine dahil ediver. AMİN.

05.09.2008 - smart_doğan

amin

amin AFF EYLE RABBİM BİZLERİ SEVDİĞİN KULLARINDAN EYLE... AMİN...DUA İÇİN ALLAH RAZI OLSUN..

05.09.2008 - efla

Damat Efendi

Damat Efendi

Mecmau'l-Enhür sahibi Muhammed b. Süleyman, “Damat Efendi” lakabıyla meşhur olmuştur. Çünkü, bu iffet âbidesi, talebelik döneminde bir gece yarısı, mum ışığı altında ders çalışmaktadır. İlmî mütâlaalara daldığı bir esnada kapısı çalınır. O vakitte birinin gelmesinin hasıl ettiği hayret ve misafirin kimliği hakkındaki merakla hemen kapıyı açar. Karşısında genç ve güzel bir kızcağız durmaktadır. Misafir, yolunu kaybettiğini ve etrafta başka bir ışık göremediği için onun kapısını çalmaya mecbur kaldığını söyler.

Genç talebe, misafirini geri çeviremez, onu gece karanlığına ve sokağın soğuğuna terkedemez, çaresizce kızı içeri alır. Ona oturup dinlenebileceği bir köşe gösterdikten sonra da sabaha kadar dersine çalışmaya devam eder. Utangaç ve gizli-saklı nazarlarla onu seyreden kızcağız, bu iffetli talebenin bir haline taaccüb eder; genç, arada bir parmağını önünde yanan mumun alevine tutmakta ve bir müddet öylece bekledikten sonra geri çekmektedir. Bir defa ile de yetinmemekte ve bunu ara ara sürekli tekrarlamaktadır. Bu hal üzere sabah olur.

Gün ışıdıktan sonra genç kız oradan ayrılıp evine döner. Halkın yardımıyla yolunu bularak ulaştığı ev, Osmanlı vezirlerinden birinin sarayıdır; bu genç kız da, o vezirin kerimesidir. Saray halkı, ona geceyi nerede ve nasıl geçirdiğini merakla sorarlar; zira, bütün gece onu aramış ama bir türlü bulamamışlardır. Genç kız başından geçenleri, gördüklerini ve hususiyle de kendisini misafir eden talebenin tuhaf halini bir bir anlatır. Vezir, kızına yardım eden o genci sarayına davet eder ve niçin sabaha kadar elini yanan mumun üzerinde tuttuğunu ve elinin yanmasına sebep olduğunu sorar. Yusuf yüzlü genç, “Yolunu kaybettiği için kapımı çalan bir misafiri dışarıda bırakamazdım; bu sebeple onu kulübeme aldım. Nefsimin desiselerine karşı koyabilmek için de, elimi ara sıra mumun bana Cehennemi hatırlatan alevi üzerine koydum. Şeytan beni kandırmaya yeltendiğinde, parmağımı ateşe tutarak, nefsime cehennem azabını hatırlattım ve böylece yanlış bir şey yapmaktan kurtuldum.”

Evet, hayırlı genç, bu iffet ve ismet şuuruyla ve ahirete kilitlenen gönlüyle o vezirin çok hoşuna giden ve teklifi kabul ederek o kızcağızla evlendikten sonra da “Damat Efendi” olarak anılagelen Muhammed b. Süleyman gibi, bu dünyanın cazibedar güzellikleri karşısında bakışı bulanmayan, gözü kaymayan, veraların verasını ebedî saadet diyarı sayan ve hep ona ulaşmayı düşünerek yaşayan insandır.

Kaynak:

11.06.2007 - manastirli

Allah razi olsun

Pinar Çağlar ve Nusret Kardelen kardeslerimizden Allah razi olsun. Cok guzel bir dua. Cok duygulandim.

11.06.2007 - Havva

Kardeş ağzına

Kardeş ağzına sağlık,çok güzel demişsin.

28.05.2007 - garip_yolcu

Konular