Erkeklerin ve kadınların "gizli" düşünceleri!

"Sana bir şey anlatacağım ve sen de gözünle göreceksin: Bir erkek tarafından gözetlendiğini ya da sesinin duyulduğunu hisseden hiçbir kadın görmedim ki, daha önce hiç yapmadığı, gereğinden çok lüzumsuz hareketler yapmasın, daha önce hiç gereksinim duymadığı bir takım gereksiz sözler söylemesin! Bu lüzumsuz söz ve hareketler, az önceki yaptığı hareketlerin ve sözlerin tam tersinedir. Aynı şekilde, böyle durumlarda kadınların ses tonlarını değiştirdiklerini, tüm hareketlerine büyük özen gösterdiklerini çok açık ve net olarak gözlemledim. Kadınların varlığını hissettiklerinde erkekler de böyledir. Ziynetleri gösterme, yürüyüşleri düzeltme, kadının erkeğe takılması, erkeğin kadına şaka yapması, espriler, bütün bunlar gün gibi açıktır; her yerde ve herkesçe bilinen bu kabilden davranış biçimleridir. Allah zaten şöyle buyurmuyor mu: “İnananlara söyle gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar”. (...) Bu alanda kimseye hüsn-ü zanda bulunmadığım için, hem erkeklerin hem kadınların birçok gizli düşüncelerini öğrendim.”

---

"Benim düşünceme göre aşk, ruhların çeşitli yaratıklar arasında bölünmüş parçalarının birleştirilmesidir. Bu birleşme onların en yüksek temel öğelerinde meydana gelir. Beraberlik ve ayrılığın, varlıkların birleşimi ve ayrışımıyla ilgili olduğunu biliyoruz. Her şekil kesinlikle kendine uygun olan şekli çağırır; onu arar, bulur. Herşey misli mislinedir. Aramızda karşıtların birbirlerini ittiğini benzerlerin birbirlerini çektiğini, hemcinslerin birbirleriyle uyum sağladığını bilmeyen yoktur. Niçin aynı durumlar ruhlar için sözkonusu olmasın? Allah Adem'in eşinde bulacağı ısınmanın nedenini Havva'nın kendisinden bir parça bulmasında kılmıştır."

İbn-i Hazm / Güvercin Gerdanlığı – Sevgiye ve Sevenlere Dâir

http://www.insanyayinlari.com.tr/catalog/book.aspx?ID=123


53 yorum

Sığ Düşüncede Boğulmak

Neyi tartışıyosunuz. Ben size bi kızları anlatırım o beğenmediklerinizin elini öpersiniz. İşinize bakın Allah aşkına yav. Milletin kafasının içinden kime neymiş.
İnsanoğlu ayna misali karşıda kendini görüyor hep. Diyorki bu kişi bu işleri yapıyorsa şöyle şöyle düşünüyordur. Onun davranışını kendi fikrinden,aklından eleştiriyor.

19.06.2009 - DeliHikmet

cevabınızı bekliyorum

tum samimiyetimle su sorularıma herhangi bir arkadaştan cevap bekliyorum:
neden sadece ve sadece risale okunuyor, buna hemen şimdi herkes din adına aklına geleni yazıyor kardeşlerimizin imanı bozulmasın diye okummuyorlar demeyin. benim kastettiğim gazali imam maturidi ebu hanife ve benzeri esas kaynakların ulu kişiliklerin kitaplarıdır. bunlar neden okutulmuyor ve risalelerle sınırlı kalınıyor

neden said nursinin yanılmaz olduğu, risalelerin mucizevi olduğu ve mucizevi etkiler bıraktığı düşünülüyor. ben bunu cidden kulaklarımla duydum , böyle bir şey yok diyosanız eğer size ben haber vermiş olayım, aranızda bunları düşünenler var,onları uyarın cünkü cidden önemli bir mesele ,inanç meselesi sonuçta

10.06.2009 - dilekkkkk

Kafamız çok karıştı gerçekten

Nur Tarikatini kendi içinde bölünmmesini anlayamamıştım.Ama buradaki gibi bir çatışma tablosunu hiç görmemiştim.Hizmet evlerine veya abilerle ablalara asla kötü bir şey söyleyemem.Çünkü ben namaza, abiler sayesinde ablamda, ablalar sayesinde başladı.Ancak taviz konusu benimde kafamı karıştırıyor.Sırf bu yüzden Nur cemaatinden bir kızla evlenmeyi iki kere düşünürüm.Ama tabiki Nur cemaati deyince akla Fethullah Gülen Hareketi geliyor.Diğer gruplardanda arkadşlarım var.Onlarda mantıklı geliyor.Ben yine de Toplum iğrenç tablolarla doluyken.Ablaların başını açması yanlış olduğunu bilsemde ,içim kanda ağlasa ,o kıza okuma otur evine git diyecek kadar kendimi mümini kamil görmüyorum.Zira ben kendim gözümü günahtan koruyamazken açıklara kapan demek pişkinlik olmaz mı? Ben, biz onlara iltifat etmesek zaten açılmanın yanlışığını diğer hanımlarda anlamaz mı? Bu çetrefilli tartışmada taraf olmaktan korkarım. Çünkü fitne çok kötüdür.Fitne ortamında kılıçları kırmak körlemek gerekir.İslamda ,Kur'an ve sünnette birleşmek gerek.Nurcu kardeşlerimizde" o hataların 3 -5 kişi tarafından değil genel mantıkta taviz olarak verildiğini kabul etsinler.Dikkat çekmemek için onu yapıyorsanız.Bu günahı kaldırmaz.Günahı kabul etmek gerekir.Sakalı kesmekte aynıdır.Olay sadece Başörtüsü değil." islam Toplum dinidir.Toplumun Herkesimine hitap eder.Kalpte sınırlı değildir.Hayatın her yönünü düzenler.Hakaret etmekte yanlış Allah hepimize hidayet versin.Cenneti ile cemaliyle müşerref eylesin inşallah.

19.05.2009 - divane aşık

Yapılması Gerekenler

İşin aslı ihlasla, uhuvvetle ve hayırhahlıkla Din-i Mübin-i İslam'a hizmet etmektir... Zaten mevcudiyetimizin yegane sebebi kulluktur... Hataları gören gözlüğümüzü kendimize bakarken, hüsnüzan gözlüğümüzü ise başkalarına bakarken kullanmamızdır bence olması gereken... Tabi ki bunda da en doğrusunu Allah ( celle celaluhu ) bilir...

20.05.2009 - _abdullah_

Sorularlarisaleinur'dan bir kısım hakikatler...2

SORU:
Büyük oranda haklısınız. ancak üstadın sistemle barışık olmadığı biliniyor. Günümüzde bazı nur liderlerinin sisteme yakın durdukları ve üstadın davasından taviz verdikleri gerçeğini nasıl görmezden geliyoruz. Risalelerde değiştirilen bölümler daha iyi hizmet için midir? yoksa önü kesilemiyen bir ırmağın yönünün değiştirilmesi mi? sadece merak ediyorum...



Üstadın o zaman ki sistemle barışık olmadığı ne kadar doğru ise, bu sistemi müspet hareket ve manevi faaliyetlerle değiştirmeye çalışması da o kadar doğrudur. Üstad hazretlerinin o şartlarda bile buraya " Merkez-i İslamiye olan bu vatan " tabirini kullanması, şimdiki şartlarda ki Ülkemize ne denli hüsn-ü niyetle yaklaşmamızı bize göstermektedir.

"Ramazân-ı Şerîfin terâvih vaktinde, kemâl-i neş'e ve sürur ile, sarhoşçasına, gayet heveskârâne şarkıları ve bâzan kızların sesleriyle, radyo ağzıyla bu mübârek merkez-i İslâmiyetin her köşesinde câzibedarâne işittirilmesi, bu korku azabını netice verdi. " ( 14. Söz'ün Zeyli)


Sisteme yakın duran bazı nur talebelerinin vaziyetine gelince, Üstad hazretlerinin 1950'lerden sonra iktidara gelen Demokrat partisine yakın durması ve hatta onları açıktan desteklemesi gösteriyor ki, Din, Vatan, Millet menfaatine çalışan sisteme kuvvet verilebilir. Bu bize ve hizmetimize zarardan ziyade, fayda getirir. Çünkü, mevcut sisteme zarar vermeye çalışmak, - dolayısıyla - din düşmanlarına yardım hesabına geçer.

Risalelerin değiştirildiği yolundaki iddianız ise, şayet Üstad hazretleri zamanında yapılan tashih ve tasarrufu kast ediyorsanız, Üstadın kendi eserlerine istediği gibi tasarruf etme yetkisine ve hakkına sahip olduğunu herhalde biliyorsunuz. şayet Üstad hazretlerinin vefatından sonrasında bazı değişiklikler olduğunu kast ediyorsanız, meşveretle risale-i Nurların bastırmasına karar verilen neşriyatlardan delil getirmelisiniz. Çünkü, İddia ettiğiniz konunun mevcut olmadığını biliyoruz.













Hak,tepene inen bir kılıç da olsa,boynunu ona uzatmaktan çekinme..!

10.01.2008 - cihan

Özür dilemek bir erdemdir.

"Meskenin kristal ise başkasının kümesine taş atma."

Bu sözü defalarca, çevire çevire okuyun Tahkik bey.Bir nur talebesi Nur'lar neşriyatında hiçbir zaman başka bir kardeşine hasımane tavır takınmamıştır.Zira onlarda biliyorlardı ki ihlası zedeler,uhuvveti kırar,yerle bir ederdi.Bu yüzden yapmamışlardır.Yılandan çiyandan kaçar gibi kaçmışlardır bu haletten.Ama görüyorum bu yaptıklarınıza bakarak ki Risale-i Nur talebesiyim,Bediüzzamana benzemeye çalışan nurculardanım. diyen ve elaleme sayfalarca yazı yazarak akıl dağıtma cüretini kendinizde bulabiliyorsunuz.Sitedeki aşağı yukarı tüm yazılarınızda gizli bir kin,hasımane bir tavır,"en hak benim mesleğim" havaları görmekteyim.
Yazık ediyorsunuz kendinize.Eğer yolun ve meşrebin hak ise(kristal ise) onu anlat,onu dillendir.Mesleğinin güzelliklerinden bahset,iman hakikatlerini serp etrafına,muhtaç sinelere göğsündeki imandan kana kana içir.İmansızlık ve küfür kıtalar gezerken,yatak odalarımıza kadar herşey girmişken,küfür ehli durmadan-usanmadan çalışırken seninle birlikte koşturanlarla uğraşma.Zira bir taş gelir kristal evin başına yıkılır.Dediğim gibi kazanma kuşağında kaybedersin.
Kimin neye veyahutta nelere inanmasını sen sağlayamazsın.Kalpler ancak Allah'ın elindedir.Sayfalarca döktür,en ağdalı,en cazibedar kelimeler kullan Şair Lebid gibi ama nafile.
Cerbeze metodunu da rica ediyorum bırak.Hakikat laf kalabalığıyla anlatılmaz.Bunlar feylesofların,pozitivistleri işidir.Hakikat eri az konuşur öz konuşur.
Şimdi sizden istediğim şu.Hak etmediğimiz, yapmadığımız halde türlü türlü ithamlarından ötürü maruz bıraktığın arkadaşlardan özür dilemen.Zira çokların hakkına girdin.En azından burdan bir nebze azaltırsın.Ama şunu diyeyim.İşin çok zor.Yakanı nasıl kurtarırsın bilemem.Bir grup ve cemaat hakkında konuşurken insan bence ağzını açmamalı.Kaybetmekte var hesapta.

Özür dilemek bir erdemdir.

09.01.2008 - Suvari

Nalsız suvari kardeşim kalpler Allahın elinde ama hidayet sizde.

Bakıyorum da yığınlarınızı toplayıp üzerime hücuma geliyorsunuz,millete iman kuran hakikatlerini anlatıyoruz ama sayenizde mavavvak olamıyoruz.biz sünneti seniyyeyi kuran hakikatlerini yaymaya çalışıyoruz sizler kalkıp köstek oluyorsunuz,akıl cüretini büyükleriniz bulma hakkı varken bizlerin yokmu,evet benim mesleğim en güzeldir,bidalardan,tavilerden maskaralıklardan uzaktır,.benim mesleğimde alçalma yoktur zalimlere boyun eğme yoktur,papaların elini öpme yoktur,harama tenezzül yoktur,din namına başları açıp din ile dalga geçmek yoktur,kin adavet yoktur,şefkat merhamet vardır,elimde şefkat topuzu vardır gafil kafalara vurup onları uyandırmak,maskelerin ardındaki yüzleri göstermek suçmu,dinde lakaytlık gösterenleri göstermek suçmu, korkmayın benim mesleğimde değil sizin mesleğinizde vardır cerbeze aklı cerbeze aklı olmasaydı o kadar kızı nasıl aldatıp başını açacaktınız,cerbeze mesleğinizde olmasaydı insanları hurafelerle rüyalarla nasıl uyutacaktınız,biz aklın hikmet,mertebesini kendinimize rehber etmişisiz.
hakkına girdiğimi iddia ettiğiniz insanlarda mukaddesatından taviz vererek herkesin hakkına girdiler,Vazifelerini unutup Allahın vazifesine karışarak hukukullaha girdiler,din hesabına hizmet adına onlarca hadisi ayeti çiğnediler,alaya aldılar,
Risâle-i Nûr şakirdleri, hizmet-i nuriyeyi velâyet makamına tercih eder; keşf ü keramatı aramaz; ve âhiret meyvelerini dünyada koparmaya çalışmaz; ve vazife-i İlahiye olan muvaffakıyet ve halka kabul ettirmek ve revaç vermek ve galebe ettirmek ve müstehak oldukları şân ü şeref ve ezvak ve inâyetlere mazhar etmek gibi kendi vazifelerinin haricinde bulunan şeylere karışmaz ve harekâtını onlara bina etmezler. Hâlisen, muhlisen çalışşırlar,«Vazifemiz hizmettir. O yeter» derler. (Kastamonu Lahikası) tavize müsaade yok.hakikatini çiğnediniz,
Allahtan korkun kulldan utanın o kudsiyet verdiğiniz gazetenizde yayınladığınız banka kadın moda sanat vb gibi islamın ahlakına zıt yayınları evlere siz sokmadınız mı,kim verdi izni kimden aldınız mukaddes gazetenizde faiz yuvaları olan banka reklamlarını yayınlama iznini,boy boy çıplak baldırlı kadın resimleri koymayı,hafta sonları pislik sanatçıların yaşamlarını magazınlerini anlatma iznini,kimdeen
Ey ahali sizlerin vicdanına imanınıza soruyorum,islam tarihinde,hiç bu güruh gibi hizmet edenleri gördünüzmü,cihadın rengini akdan karaya boyayanı gördünüzmü,zalim düşmanların karşısında alçalanı gördünüzmü,din namına farzları çiğneyeni gördünüzmü,açın yüzlerce fıkıh ilmihal,tefsir kitaplarını bunların örtüsüne benzeyen bir örtü,tarz davranış metod takip eden bir güruh var mı gösterin bana,

Kardeş ölmüş akıllara akıl dağıtılır,aklı ölmemiş olanlarada hakikat dağtılır,ben hakikatin sadece dellalıyım.
özür dilemek işinde öncelik sizin çünkü zahiren yüzlerce hizmet yapıyormuş gibi görünüyorsunuz ama hakikat batını cihette bidalara tarftar olarak teslimiyet ve tevekkülü şaşırmanın neticesinde aslında 2 faidenin yanında 80 zarar veriyorsunuz ama farkında değilsiniz,siz çokluğa ve yığınlara bakarak öyle zan ediyorsunuz ki hizmetimiz küllidir,ama batını tarafını görseniz sukut edeceksiniz,karınızın yanındaki zararınız anlayacaksınız,manevi fütuhatların ve duaların nasıl önüne set çektiğinizi göreceksiniz,neleri geciktirdiğinizi göreceksiniz,20 sene önce gelmesi gereken bir devletin gecikmesine bilerek yada bilmeyerek engel olduğunuzu göreceksiniz,sizlerin ne kadar sirlardan mahrum olduğunuzu gösterip beyan etsem,nelerden mahrum olduğunuzu söylesem davanıza halel gelecek,onun için kötünün iyisi olarak sizi kabul ediyorum.ve bütün ümmetten özür dilemenizi bekliyorum,çünkü kuran ve sünnet dışına taşan ve çıkan yönleriniz yüzünde islam devletinin gecikmesine sebeb oldunuz,bu ülkenin eline bakan tek ümide burası olan milyarlarca müslümanın bir nevi hakkına girdiniz,eğer bu ülkede batan bayrak gecikmesiz bu ülkede cıksaydı bütün dünya müslümanları o tevhid ateşini yakacaktı.ama siz küçük talebeleri fazla suçlamamak gerekir aslında çünkü büyük abilerinizin ütopyaları ve cerbeze akıllarının esiri olmuşsunuz,risalei nurlardaki hakikatleri gözü kapalı okumaya yöneltilmişsiniz,inşallah üstat hazretlerinin vaat ettği ve tahahhüt ettiği yüz şehit sevabı kazandıran amellerimle sizlerede ahirette o amelleri şefaatçi yaparım,çünkü hakikat perdesi kalkınca ortada kalabilirsiniz orada,yerlere göklere makamlara sığdıramadığınız büyüklerinizin bir demirci kadar bile makaamı olmadığını görünce mahzun olabilirsiniz,
bütün ümmeti muhammedden özür dileyin bende sizden dileyeyim.çünkü ümmeti muhammed gemisindeki hadememlerin hakkına girdiniz,vazifenizi karıştırdınız,kendinizi kaptan ,dümenci zan ettiniz.sizlerin talebeleğinizin derecesini bulmanız için kaybettiğiniz şeyleri bulmanız için bir yazı yazacığım kardeşlerinizle beraber okuyun.bana dua edeceksiniz.

Boş ve abes sözlerin maskaralığını yapmaktansa
güzel sözlerin hamallığını yapmayı tercih ederim.

10.01.2008 - tahkik

Müslümana sövmenin hükmü nedir?

Peygamberimiz (a.s.) şöyle buyuruyor:

“Müslümana sövmek fısktır. Onunla çarpışmak ise küfürdür.” (Müslim 1/325)

Bir müslümana haksız yere sövüp saymak bil-icma haramdır. Bu işi yapan fasıktır, cezası tedip olunmaktır. Çünkü Allah, müslümanları kardeş yapmış, dargınların arasını bulmayı emretmiştir.

Haksız yere müslümanla kavga ve çarpışma yapan ise ehli hak müslümanlara göre dinden çıkmak manasına küfretmiş olmaz. Ancak müslümanla harbetmenin helal olduğuna inanırsa o zaman dinden çıkar. Fakat konu yine de ihtilaflıdır.

Hattabi’ye göre:

“Birbirinizi tekfir etmeyin. Sonra birbirinizi öldürmeyin, helal addetmeye başlarsınız.” diyor.

Müslüman müslümana kafir derse hükmü nedir?

Rasulullah (s.a.v.): “Herhangi bir kimse, din kardeşine “Ey kafir!” derse, bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner. Eğer o kimse dediği gibi ise ne ala. Aksi takdirde sözü kendi aleyhine döner.” buyurdular. (Müslim 1/319)

Tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner, ifadesinin manası tekfiri kendine döner, kendisi kafir olur, demektir. Zira eğer kafir diyen sözünde sadıksa muhatabı kafir olur. Yalan söylemişse sözü kendisine döner. Ancak kendisi kafir olur sözü, dinden çıkar anlamında değil, o sözün günahı kendine döner anlamındadır.

Din kardeşine kafir demek akibet kendini küfre götürebilir. Çünkü “Günahlar küfrün postasıdır.” derler. Bu sözü diline dolayanın akıbeti küfür olacağından korkulur. Bu nedenle hiç bir mümine kafir dememek gerekir.

Kafirlere kafir demek

Sulh halinde olduğumuz ya da müslümanların içinde yaşayan gayr-i müslümlere kafir denilmez ve denilmemelidir. Nitekim kör adama, hey kör demediğiniz gibi... Çünkü eziyettir. (Bkz. Nursi, Münazarat) Peygamber Efendimiz müslümanların içinde yaşayan gayr-i müslimlere eziyet etmeyi yasaklamıştır: “Kim zimmî olan birine eziyet ederse ben onun hasmı olurum"( El-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr: 6:19, hadis no: 8270)) diyerek İslamiyetin tahkir ve eziyet dini olmadığını vurgulamıştır.


Hak,tepene inen bir kılıç da olsa,boynunu ona uzatmaktan çekinme..!

11.01.2008 - cihan

( VURANA ELSİZ) BU DAVA BENLİĞİNDEN GEÇMİŞ BABAYİTLER İSTER

(SÖVENE DİLDİZ)
Şu son yazınız diğerleri kadar rencide edici sevgili kardeşim ne olur eleştiri okları yerine sadece kendi hakikatlarınızı iletseniz.
Rica ederim İnsanlığım İFTİHAR TABLOSU insanlara böyle mi yaklaşmış.Münafık olduğu kesin olanları bildiği halde onları bile deşifre etmemişken bizlere ne oluyor ki içimizde ki şeytanın kuklası oluyor,ne yaptığına nasıl bir çalışma yaptığına anlam veremediğimiz ve hatta yahu bu adamlar ne yapıyor bir bakayım deme zahmetine bile katlanmadığımız ve hicret şuuruyla sırf rıza makamına ulaşmak için adını sanını bilmedikleri memleketlere giden ve ben buraya geri dönmek için değil ölmek için geldim diyen o gencecik yiğitlere çok büyük haksızlık ediyoruz.
Evet binlerce km uzakta da bu hizmetler yürümekte bulunduğunuz yerde de yani dahilde ve hariçte yürümekte.
ama biliyormusunuz HİZMETTE EN ÖNDE MÜKAFATTA EN SONDADIR O BABAYİĞİTLER. HİÇBİR ZAMAN RAMAZANCI DAVULU GİBİ BEN BEN DEMEZ.VE AYNI YOLDA OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜ YOL ARKADAŞLARINA HABERİ OLMASA DA DUA EDER.

AH Kİ NE AH BU GÜZEL COĞRAFYANIN İNSANI NE ÇEKMİŞSE DÜŞMANIN KENDİSİNE REVA GÖRDÜĞÜNÜN FAZLASINI ÇEKMİŞTİR DOST DİYE SAMİMİYETLE BAĞRINI AÇTIĞI KARDEŞLERİNDEN.

ALLAHIN SELAMI ONUN YÜCE ADINI DUYURMAK İÇİN ÇALIŞANLARLA OLSUN

10.01.2008 - suleyman

Sayın Tahkik rumuzlu Zehirliok'un ziyaretçisi;

Sizlere daha önce de mesaj atmıştım.Sizin kalbinizi kırmak istemiyorum.Hakka girmemek açısından.Ahirette mümin olduğunuza şahitlik edeceğim inşallah...Sizinle özel olarak görüşebileceğimi söylemiştim.Sayın Beyefendi,yazmak biraz daha zor olduğundan sizinle birebir ilgilenmek isterim.Kanımca siz hizmetin biryerlerine takılmışsınız...Bu da çok normal...Ama ahir zaman müslümanlığı uhuvveti çok ister...Yazılarınız kişiliğinizi ele veriyor...Sizleri anlıyorum inanın...Benim en yakın çevrem dahi uzunca bir süredir sizlerin taşıdığı endişelere sahipti...Ama şu an değil...Zaman en iyi tefsircidir.Zaman hadiseleri ortaya çıkarana dek her ne söylersek söyleyelim hep eksik kalacaktır...Sizin yüceler büyüğü diye bahsettiğiniz Hocaefendi çok mühim bir Allah dostudur...Yazarken düşüncelerimi aktarmak zor...Ama şunu söyliyeyim bizlerin mesleği Risale-i Nur talebeliğidir.Yaptığımız yanlışlıklar elbette vardır.Ama böyle çözülmez...Kuşatıcı bir halle çözülür.Allah cümlemizi gıybetlere girmeden ihlasla dine hizmet edenlerden eylesin...Asıl olması gerekende budur...Müminler kendilerine karşı her daim savcı gibi,diğer müslüman kardeşlerine karşı da her daim avukat gibi olmalılar...En derin saygılarımla...

10.01.2008 - muharremkarakaya83

Sayın kabadayı

sayın kabadayı hemen azı dişlerinizi bilediniz,salyalarınızı akıtmaya başladınız,ahkamlar kesmeye başladınız,belliki daha çocuksunuz gençliğin cinnet şubelerinde geziyorsunuz,akıldan ziyade hisiyatlarınızın elindesiniz,hizmetini ahir zamanın vazifeli hizmeti olarak görüyorsun haklısın çünkü daha çocuksunuz hak hakikat nedir bilmiyorsunuz,asrı saadet müslümanları nasıl hizmet etmiş bilmiyorsunuz,akaid fıkıh hüküm nedir bilmiyorsunuz,sünnet nedir hakiki manada bilmiyorsunuz,onun için hizmetini ahir zaman hizmeti olarak görüyorsunuz,öyle zan ediyorsunuz ki kuran ve sünnet çiczgisinde hizmet ediyoruz,sizin gibi çocuklara acıyorum belki sizin fazla suçunuz yok ,
bilgiçlik ve kabadaylık taslamanıza binaen size bir kaç sual sorayım.

1-tebliğin birinci dairesi olan aile,ikincisi dairesi olan akraba,üçüncüsü dairesi olan,mahalle,dördüncü dairesi olan işyeri okul,şehir ülkeyi bırakıp buradaki imanını kaybetme tehlikesi içindeki insanları bırakıp başka ülkelere gitmek farz mıdır.imam eşari ve maturidiye göre islamı duymayan duysa bile bilmeyen mesul olmaz diyor.yani bir nevi ehli necattırtırlar.buuradaki namaz kılmayan,oruç tutmayan doğru düzgün kelimeyi tevhidi bilmeyenleri ,islamı ve kuranı bilmeyenleri hadisin ihbarı ile sabaha kafir çıkacaklar,akşam evlerine kafir dönecekler,imanlarını gömlek çıkarıyor gibi çıkacaracaklar,imanı elde tutmak kor ataeşi elde tutmaktan daha zor olacak dediği bu dehşetli hadisilerin ihbar ettiği bu memleket insanını kim kurtaracak.emri bil maaruf buradakine yapılmayıp başka ülkelere gitmenin mesuliyeti nedir,buradaki müslümanların imanına vesile olmamamının vebali nedir,
2-gazetenize banka reklamlarını almanın,çıplak baldırlı cazibedar kadın reklamlarını koymanın cevazını kimden aldınızfıkhi delili nedir.
3-Bir talebenin veya bir çocuğun imanının kurtulması,başın açmayamı bağlıdır,yani o kadın başını açmasa o insanlar hidayete gelmezlermi,hidayete gelmeleri o bayanların baş açmasına bağlıysa burada Allahın kudretine ve hidayetinin yokluğuna hükmedilmiyormu,yani bir nevi vazifeyi ilahiyeye karışılarak şirke girilmiyor mu?
4-Allah dostu olmanın alametleri içerisinde bidalara taraftar olmamakta vardır,bidalaara taraftar olarak nasıl Allah dostu olunuyor,Allah dostu olmanın şartı nedir,bazı meczuplar görüyoruz,bazı demircisi,ayakkabıcısı vb gibi avam insanları görüyoruz allah dostlarıdır.Allah dostu olmanın şartı kitap yazmak,ağlamak,cemaat kurmakmıdır,
5-İmam gazali ibni sina için kafir derken,Bediüzzaman hazretleri sıradan bir müslüman diyor başka bir zatta evliya diyor,şimdi imam gazali küfre mi girmiş oluyor.sizin allah dostu dediğiniz bir insanı ben kabul etmeyince küfremi gfirmiş oluyorum.
6-Kastomonu lahikasında risalei nur talebesi olmanın en mühim şartı onu yazmak ve yazdırmak ve neşrine çalışmakla olur diyor,sizler risalei nurları hattı kuran ile yazmıyor bida olan latince ile okuyorsunuz,islam alimleri ise bidaya zaruret derecesinde cevaz vermişler,sizler rizalei nir talebesi olduğunuzu söylüyorsunuz,ve risalei nurları yutmuşsunuz,imanını kurtarmışsınız zaruret kalkmış niye hala latince olan bida ile amel ediyorsunuz,eserleri latincesinden okuyup yazıyorsunuz,Halbuki bida sahipleri ehli cehennemdir deniyor,bu sorularımın cevabını isterim.

Boş ve abes sözlerin maskaralığını yapmaktansa
güzel sözlerin hamallığını yapmayı tercih ederim.

10.01.2008 - tahkik

Hep aynı laflar...

Hep aynı laflar tahkik bey.Süvari Bey gayet güzel cevapladığı için sorularınıza değinmeyeceğim.Fakat yaptıklarınızla alakalı birkaç kelam etmek istiyorum:

İnsana saygı duymayan kendi dava arkadaşını,hadi dava arkadaşlığını kabul etmiyorsanız dindaşını diyeyim k.pek yerine koyan bir insan kime ne anlatabilir.Sonra bunu sadece suvari beye yapsanız tamam bir anlık heyecanla söylenen sözler diyebilirim fakat özel mesajıma verdiğiniz cevapta da aynı yolu tercih edip bana da k.pek ve ç.kal muamelesi yaptınız.Şahsıma ettiğiniz hakaretler umrumda bile değil fakat kardeşlerime ettiğiniz hakaretler cidden dokunuyor.Hangi peygamber,hangi islam alimi bu şekilde davranmış,hitap etmiş insanlara hele de dindaşlarına?Yazdıklarınız,hakaretleriniz nasıl bir kişiliğe sahip olduğunuzu gösteriyor bize.

Bir ikincisi madem risale-i nurları yazmak vazifemiz o halde burada gereksiz hakaret içeren,kimseye bir faydası dokunmayan,aksine insanların hüsnüzanlarını suizanlara çeviren yazılar yazacağınıza nurları yazsanız daha faydalı olur diye düşünüyorum.Okumayacam bundan sonra zaten.Yazdıklarınızın birşey kazandırması bir yana bu şekilde davranan bir insanın okuduklarının kendine faydası olmamıştır ki başkasına nasıl olsun diyesi geliyor insanın.Faydası olsa karşı taraf açık açık islamı bile inkar etse,onların kalplerini kazanmaya çalışır;islamla şereflenmelerine vesile olamasanız bile en azından 10 günah işliyorlarsa o 10 günahı 9a indirmek için gerekirse kendi benliğinizi ayaklar altına alırdınız.Fakat siz kendi kardeşlerinize hakaretler yağdırıyorsunuz.Efendimiz(s.a.v) kainatın efendisi olduğu halde en azılı din düşmanı Ebu Cehilin ayağına kadar her defasında hakaretlere uğramasına,aşağılanmasına rağmen onlarca kez giderek bizlere de izlememiz gereken yolu göstermiştir.Ama maalesef siz Efendimiz(s.a.v)'in ve O'nun takipçilerinin en azılı din düşmanlarına etmedikleri hakaretleri benim Nam-ı Celil-i Muhammedi'yi dünyanın dört bir yanına ulaştırma adına candan canandan vazgeçip dünyalarını feda eden kardeşlerime ediyorsunuz;öz yurdumuzda ilkokuldan üniversiteye kadar Allah(c.c)'ı anlatabilecek insan bulma adına gayret gösteren kardeşlerime ediyorsunuz.Söylesenize onlar Ebu Cehil'den daha mı kötü ki bu hakaretlerinizi ediyorsunuz?Bu söylediklerinize yıllar sonra hakikatlere şahit olduğunuzda çok üzüleceğinize eminim;ama temennim o günleri görme ihtimalimiz bir yana yarına çıkma garantimiz olmadığından o günler gelmeden bu davranışlarınızdan vazgeçmeniz ve dünyanın sadece kendi medresenizin birkaç odasından ibaret olmadığının farkına varıp daha geniş perspektiften bakabilmeniz.İslamla şereflenmeyi bekleyen milyarlarca insan uzatılacak yardım elini bekliyor.Öyle olmasaydı Efendimiz(s.a.v) ve ardından hülafa-i Raşidin döneminde sahabi efendilerimiz Bizans sınırlarında değil de Hicaz yarımadasında olurlardı.Halid Bin Velid'in oğlunun türbesi Diyarbakır'da,Hz.Ukkaşe'nin türbesi Gaziantep'te olmazdı.Ve buradan çok uzaklarda orta asya'da Kırgızistan'da sahabe mezarı bulunmazdı.Malum islamiyetin doğduğu topraklarda putperesti,hristiyan'ı,yahudi'si ve bizim bilemediğimiz değişik batıl dinlerden insanlar olduğu halde veda hutbesinde yer alan 100 binden fazla sahabe efendimizin sadece 10 bin tanesinin kabri o topraklarda bulunmakta;geri kalan sahabe efendilerimizin kabirleri dünyanın dört bir tarafına yayılmış durumda.

Ve son olarak imzanızda yazdığınız gibi boş ve abes sözlerin maskaralığını yapmaktansa güzel sözlerin hamallığını yapmanız hem sizin hem de bizler için daha faydalı olur diye düşünüyorum.

Yazdıklarımla kalbini kırdığım kardeşim varsa özür diliyorum.Selam ve dua ile...





Hak,tepene inen bir kılıç da olsa,boynunu ona uzatmaktan çekinme..!

11.01.2008 - cihan

başta yazılarının

başta yazılarının tümünü okumadığım için olacak fikirlerini beğenmiştim tahkik rumuzlu kişinin ta ki bir arkadaşa salya muhabbetini görene kadar ayıptır.

11.01.2008 - tülay

Tahkik rumuzlu müslüman kardeşim;

Sizin mümin olduğunuza şahitlik edeceğim inşallah.Kabadayılık taslamıyorum.Salyalarım da akmıyor çok sükür.Sıradan,normal bir müslümanım inşallah.Öğrenciyim.Yaşım size göre küçük olabilir ama çocuk değilim.Size aslında cevap yazmayacaktım.Ama dedim ya ben de normal bir insanım.Hocaefendi kimseye karşı benim avukatlığımı yapmayın diyor.Ama dayanamıyorum işte...Gerçi O müstesna şahsiyetin avukatlığını yapmıyorum.Neyse..."... hak hakikat nedir bilmiyorsunuz,asrı saadet müslümanları nasıl hizmet etmiş bilmiyorsunuz,akaid fıkıh hüküm nedir bilmiyorsunuz,sünnet nedir hakiki manada bilmiyorsunuz,onun için hizmetini ahir zaman hizmeti olarak görüyorsunuz,öyle zan ediyorsunuz ki kuran ve sünnet çiczgisinde hizmet ediyoruz,sizin gibi çocuklara acıyorum belki sizin fazla suçunuz yok ,
bilgiçlik ve kabadaylık taslamanıza binaen size bir kaç sual sorayım. ..."Demişsiniz...Dediğiniz gibi gerçekten de bu saydıklarınızı sizin kadar bilemeyebilirim.Ama herşey bilmek demek değildir.Cümlenin bir diğer ifadesi ile az bilmek belki de Allah'ın hakkımızda verdiği ve bizim için hayırlı olandır.Doğru sizin kadar bilmiyorum.Ama mümin kardeşlerimi sizin kadar yermiyorum.Ama yerersem de yapıcı eleştiriyorum hayırhahlık açısından...Allah sizi tuttuğunuz iman yolunda ihlastan ayırmasın.Bizleri de inşallah.Sizin değerli bir mümin olduğunuza inanıyorum.Belirtmiştim yazmak zor...Keşke konuşabilsek...Size bunu da söylemiştim.Allah cümlemiz hakkında en hayırlısını versin diyeyim.Bunun yanında da bizleri hakiki tevekkülden bir an dur eylemesin de...Amin.Ecmain.Size bir daha yazı yazmayacağım.Allah yaptıklarımızda ihlastan ayırmasın diyeyim.Kendinize iyi bakın.Birbirimize dua edelim olur mu?Ben sizin için ederim inşallah.En derin saygılarımla...

11.01.2008 - muharremkarakaya83

İlk önce

İlk önce uslübunuzu,tavrınızı sevmedim açıkça konuşayım.Talebe böyle olmaz.Böyle akıllara girilmez,hakikatler böyle anlatılmaz.Fikrini kabul etmiyor diye k..pek muamelesi yapamaz,kafirlikle suçlayamazsın.Okuduğun kitaplara hürmetin olmalı.İlmin izzeti bu şekilde muameleyi gerektirmez.Bundan ötürü seni kınıyorum.
Sorularınıza geçersek
1) Birkaç yazı öncede demiştim.Yine tekrar edeyim.Asrı saadettede bunların çok örneği var.Mekke müşrikleri dururken,kafir ve zındıklar çok iken Necaşi'ye gidilmişti.Kisraların kapılarına gidip emr-i ilahi söylenmişti yüzlerine,bıkmadan usanmadan.Eyüp El Ensari(ra) 70 küsür yaşında at sırtında muştusunu arıyordu Bizans surlarında.Halid Bin Velid memleketinden çok uzaklarda, Suriye'lerde kılıç sallıyordu.Hz.Ali'nin Afganistan'daki Mezarı Şerif'te olduğu söyleniyor.Peygamberimizin sancaktarı Sivas'ta medfun bulunuyor.Daha ne diyeyim ne sayayım.10.000 sahabinin mezarı Ceziretül Arap'ta diğerleri nelerde acaba?
Bu meselenin bir yüzü.
Diğer yüzü yine demiştim.Türkiye'deki ilim ve irfan hareketleri dış dünyadan çok daha fazla.Gerek okul ve ev sayıları,yurtlar,pansiyonlar vs.Ciddi manada da çalışmalar var ve ehemmiyetle sürdürülüyor.Sana o kadar örnek verebilirim ki?Şimdi kalkıp kapı komşusunu kurtarmıyor demek hakikate haksızlık olur.Bilmem anlatabildim mi?
Başka ülkelere gitmek farzdır.Evet üzerine Güneşin doğup battığı heryere.Muhtaç bütün gönüllere gitmek farzdır.Kendi dairendekiler az çok İslam ile tanışmışlar.Bilmeyene anlatmak daha kolay.İslamın güzelliği heryerde neşv-ü nema buluyor.En azılı,en çılgın,uyuşturucu müptelası,kadın kumar düşkünü,her türlü melaneti işleyen ailelerle uğraşılıyor.Pırıl pırıl insanlar olup çıkıyorlar.Akif'in dediği gibi
"O rüku olmasaydı eğilmezdi bu başlar"
Sen sanıyormusun ki dünya aile,akraba ve mahalleden ibaret.Senin ufkun bu kadar mı dar.İslamiyet sırf bunlara,bu zümreye mi indi?
Efendimiz(sav) sadece senin benim peygamberim mi?O (sav) ve mesajı alemlere gelmedi mi?Bunu duyurmak kafirlik mi oluyor şimdi? Oralara giden gencecik fidanlar size zulüm mü yapıyorlar?

Sanırım kör zihniyetine,fehmine yaklaştırmışımdır.

2) Gazete vazifesini yapıyor inşAllah.Dünyada olup bitenden,ülkemiz-istikbalimiz adına stratejik gelişmelerden haberdar olmamız ,doğru ile yanlışı,hak ile batılı görmemizi sağlıyor gazetemiz çok şükür.Senin gibi kapalı ve kör bakılmıyor meselelere.Ufkunun darlığını-sığlığını-kasırlığını-kısırlığını bir manada da buna bağlıyorum.

Dünyadan habersiz,üzerinde ne planların döndüğünü bilmeden,kimlerin ne düğmelerle uğraştığının farkında olmadan,muhtıralarla ülkemiz tehdit edilirken,50 senede 4 darbe 3 muhtıraya maruz kalırken,sanat adına her türlü melanet,çirkeflik,rezillik yapılıyorken,her olayın hep kötü tarafı okuyanlarına gösterip ülkede bir kaos havası sürdürülürken, gençlerimizin aklı ve fikri ifsat edilirken nasıl bütün bu olanlara seyirci kalmamızı beklersin.Daha ne kadar,kaç tane 28 Şubatlar bekliyorsun söyler misin?İlla Risaleler kibrit kutularına mı yazılsın,kömürlükler de mi muhafaza edilsin.Sırf "Allah" dedi diye memleket memleket sürülsün insanlarımız.Sarığından cübbesinden ötürü kınansın.Müslüman denilince kara çarşaflı,eli silahlı,pis ağızlı,faiz ve kadın düşkünü,fen ilimlerinden habersiz,dininden de habersiz,koyun sürüsü olarak dışa lanse ediliyoruz.Bunların önünde bir sed gibi duruyor gazete çok şükür.

Gazeteye mukaddeslik verdiğimiz falan da yok.Farkettimde senin sorunlarından biri de bir nesne,kişi,olgu,hareket üzerinde çok insan tarafından hüsnü zan varsa ve genel kanaat bu yönde ise ona kutsiyet,mübareklik vs. atfedildiğini zannediyorsun.Halbuki bizim hiçbir arkadaşımızda bu tür bir sıkıntı,ruh hali,marazi bir durum söz konusu değildir.Hepsinin Allah'tan olduğunu biliriz.Vereninde O(c.c) alanında O(c.c) olduğunu biliriz.Allah, davasını bir recülü facirle bile sürdürür.Ameliyat-ı fikriye lazım size.

Reklamlar senin bahsettiğin gibi baldırı çıplak değildir.Abarttığınızı düşünüyorum.Yıllardır okurum bu konuda hassas birisi olarak şimdiye kadar rastlamadım.Ayrıca bir rahatsızlığın varsa mektup,telefon ve e-mail şikayetini,rahatsızlığını dile getirirsin.Şur da yazığın yazıların zekatını oralara bildirsen tatmin edici cevaplar alırdın.Korkma seni yemezler.Reklam ve banka mevzularını ilgili bölümden öğrenebilirsin.Sana ikna olabileceğin ölçüde yardımcı olurlar.

3) Allah'ın kudretinin olmayışına ve hidayetinin yokluğuna gibi bir yaklaşım olamaz.Haşa ve kella.Biz ancak vesile olabiliriz.Kurtuluşu nedir bilemeyiz.Bir misal vereyim.Hz.Ömer(ra), vefat ediyor.6 ay boyunca sahabinin rüyalarına girmez oluyor.Sonunda gözükmeye başlayınca rüyalarında soruyorlar Ya Emirel Mümminin nerelerdeysiniz bunca zamandır?
İran'ı titreten,Sasanilerin ödünü koparan,adı gibi keskin olan koca halife "Ancak hesabı verebildim." demiştir.Düşünebiliyormusunuz? Bu insan bir sahabi,halife ve Türkiyenin 22 katı büyüklüğünde bir İslam devletinin kumandanı,"Fırat nehrinde bir ceylanın ayağı kırılsa hesabını Ömer'den sorarlar" diyebilecek kadar hassas bir devlet başkanı.
"Sizin kurtuluşunuza vesile olan nedir?" diye sorulunca "Bir kuş demiş".
Hayatta iken sokakta gezerken bir kuşa eziyet eden çocuklar gördüm.Parasını verdim ve onu aldım azat ettim." buyuruyor şanlı sahabi.
Baş açmak hiçbir zaman kurtuluş için reçetesi olamaz.Defalarca sana söyledim.Bende bizde tasvip etmiyoruz.Öyle ki ayetle sabit olan bir hususta karşı gelinemez elbette.Birilerinin imanına vesile olmak tercih edilmelidir buna.Kimsenin koşa zıplaya başını açtığı yok.Başta da belirttiğim gibi bacılarımız bu bilinçle hareket edip,mümkün olduğu kadar dar dairede okulunu okuyup yine tesettürüne bürünüyor.Zannediyor musunuz ki, bugün açan yarın her daim açılıyor?Böyle yapan bacımızın imanından şüphe ederim,bir an evvel kendine çeki düzen vermelidir.İsterdik ki kapalı ve rahat bir ortamda eğitim-öğretimlerine devam etsinler ama şartlar ve zalim şahıslar buna müsaade etmiyor.Her daim muhasebesi kalplerinde yer ediyor, hiçbir bacımız taviz olarak bunu görmüyor.Bunların hepsi birgün son bulacak inşAllah,yakındır.
Bir zaman sonra sizin gibi zihniyettekiler cevaplarını bulacaklar.

4)"Allah dostu olmanın şartı kitap yazmak,ağlamak,cemaat kurmakmıdır." Ne kadar aciz bir cümle.Bu cümlede şöyle birşey kokuyor."Benim neden olunmuyor arkadaş,herkes fert olsun" diyorsun.Yani müslüman birine kin ve haset ve çekememezlik kokuyor baştan aşağı.
Kimileri zikir ehlidir,öyle Rabbisi ile mülaki olur,kimileri savaşlar yapar,kelle alır kelle verir öyle Rabbinin rızasını arar,kimileri fakiri fukarayı görür gözetir,bir elinin verdiğini diğeri duymaz ama Rabbi duyar,kimileri camii imamıdır altı üstü ama sözüne itibar edilir,kurumlar,müesseseler kurulur,Erkam bin Erkam evleri açılır,içinde Allah zikredilir bu da böyle Rıza peşinde koşar.Kimileri Kur'an okutur,hafız yetiştirir.Kur'anın sesini çağlar ötesine taşır.Yani yol çok yöntem çok.Dost olmak için demirci olmaya gerek yok.Camii imamı da oluyor haddizatında.Daha piyasada yok iken sen bu kadar uzun cümleler kurabileceğine inanabiliyor muydun?Ne olacağımızı,neler yapacağımızı biz mi belirliyoruz?Ayrıca Allah dostu olduğuna maş'eri vicdan karar verir.Senin benim lafımla olmaz bu.Bu millet kimleri neleri gördü,bağrına bastı,hakkında neler söyledi.Şüpheniz olmasın hakkı verilir,"At ölür meydan kalır,yiğit ölür şan kalır" demişler atalar.

5)"İmam gazali ibni sina için kafir derken,Bediüzzaman hazretleri sıradan bir müslüman diyor".Bak kendin cevabını vermişsin haddizatında bu sorunun.Bediüzzaman hazretleri o mertebeye gelmiş ki ibni sinaya müslüman diyor yani.Acaba Tahkik bey hangi mertebe de,nerelerdeki "sıradan bir camii imamına veyahutta bir hareketin teşvikcisine" kafirlik isnad ediyor?Çok mu üsteyiz yada çok altta.Cevabını isterim.

6)Neredeyse tamamına yakını latin alfabesi olan kitapları umarım sen her daim Osmanlıcasından okuyorsun ve yazıyorsundur.Yoksa perişansın o zaman.Yaptıklarını bizden istiyorsundur inşAllah.Aksi taktirde bizi hiç çıkarmadığın o cehennemde beraberiz demektir o vakit.Evet okuyoruz ve böyle neşrediyoruz.Osmanlıca yazanda bildiğim kadarıyla çok az kaldı.

Vel hasılı kelam.Umarım cevap niteliğinde olmuştur.

"Meskenin kristal ise başkasının kümesine taş atma."

Mesleğinin güzelliklerinden bahset,iman hakikatlerini serp etrafına,muhtaç sinelere göğsündeki imandan kana kana içir.İmansızlık ve küfür kıtalar gezerken,yatak odalarımıza kadar herşey girmişken,küfür ehli durmadan-usanmadan çalışırken seninle birlikte koşturanlarla uğraşma.Zira bir taş gelir kristal evin başına yıkılır.Dediğim gibi kazanma kuşağında kaybedersin.
Bunları söylemiştim ama kör zihniyetin,kırılmaz tekebbürün anlamaya fırsat vermiyor.Hamasi sözleri bırak lütfen.Herşey ayan beyan ortadadır.

Hizmette hiçbir arkadaş muvaffakiyetin kendisinden olmadığını bilir.Ahiret meyvelerini dünyaya tercih etmez.Bunu artık çoluk çocukta öğrendi.Geçin artık bu ucuz vatan,millet,Sakarya edebiyatlarını.

10.01.2008 - Suvari

Konular